La bibliothèque numérique kurde (BNK)
Retour au resultats
Imprimer cette page

Mem û Zîn


Auteur :
Éditeur : Avesta Date & Lieu : 2010-01-01, Istanbul
Préface : Pages : 422
Traduction : ISBN : 978-605-5585-38-9
Langue : Kurde, TurcFormat : 165 x 230 mm
Code FIKP : Liv. Kur. Kl. Ehm. Mem. N° 4796Thème : Littérature

Présentation
Table des Matières Introduction Identité PDF
Mem û Zîn

Versions

Mem û Zîn

Ehmedê Xanî

Avesta

Ehmedê Xanî Mem û Zîn'de aşktan tasavvufa, Kürtlerin kaderinden Newroz’a, İblis'ten ontoloji ve diyalektiğe birçok alanda yeni düşünceler geliştirmiştir. Şair bir beytinde düşünceleri için "Mem û Zîn’’i bir vasıta kıldığını şöyle vurgulamaktadir:
Şerha xemê dil bikim fesane / içimdeki dertleri açıklayıp efsaneleştireyim
Zînê û Memê bikim behane / Zîn ve Mem hikâyesini buna bahane edeyim
Xanî, duru şaraba benzeyen Arapça, Farsça ve Türkçeyi bir tarafa bırakarak bu kitabı kendi dili Kürtçeyle yazmaya da şöyle değinmiştir:
Safî şemirand vexwari durdî / Saf şarabı bir yana bırakarak tortuyu içti
Manendê durrê lîsanê Kurdî / inci gibi dizmek için Kürt dilini tercih etti
Înaye nîzam û întîzamê / Bu dili düzene koyup ona çekidüzen verdi
Kêşaye cefa ji boy ' amê / Umum halkı için bu yolda eziyetler çekti
Da xelqi nebêjitin ku "Ekrad / Bunu yaptı ki eloğlu demesin "zaten Kürtler
Bê me’rîfet in, bi esi û bunyad / Köken ve yapıları itibariyle kültürsüzdürler

Ehmedê Xanî-Hicrî 1061 / Miladî 1650-51 yılında Doğubeyazıt'ta doğdu. Babasının adı ilyas, annesinin adı Gülnigar'dır. Doğubeyazıt'ta başladığı eğitimini Ahlat, Van, Urfa ve Bitlis gibi dönemin ilim ve kültür merkezlerinde sürdürdü ve icazetini Van-Hoşab Medresesi müderrislerinden Mele Camî'den aldı. Dönemin Kürt Bayezîd Beyliği'nde resmi kâtip olarak görev aldı. Medrese eğitimi ve kâtipliğin sağladığı avantajlar sayesinde Arapça, Farsça ve Osmanlıcayı anadili Kürtçe gibi kullandı. Dîvvan'ında bu dört dille yazılmış "mülemma" türü şiirler vardır. Fıkıh mezhebi olarak Şafiî, itikadî mezhep olarak Sünnî / Eş'arî, tarikat olarak Nakşibendî, tasavvuf anlayışı olarak da ılımlı bir "vahdet-i vücûd"çu olan Xanî'nin kendisine ait olduğu kesin olan ve günümüze ulaşan eserleri, Kürt medreselerinde öteden beri birer ders kitabı olarak okutulmakta ve ezberlenmektedir. Kürt milletinin dinsel ve ulusal bir öncüsü olan bu çok yönlü seçkin bilge, doğduğu yer olan Doğubeyazıt'ta 1707 veya 1709 yılında vefat etti.

Kadri Yıldırım - Diyarbakır-Lice doğumludur, ilk ve orta öğrenimini Diyarbakır'da yaptı. Üniversiteyi bitirdikten sonra 1986 yılından itibaren 13 yıl öğretmenlik yaptı. 1994-1998 yılları arasında Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde Arap Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalında Yüksek Lisans ve Doktora yaptı. 1999 yılında Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'ne Yardımcı Doçent olarak atandı. 2004 yılında Doçent oldu. 2010 yılında profesör oldu. Halen Mardin Artuklu Ünivesi-tesinde rektör yardımcısı ve Yaşayan Diller Enstitüşü müdürü olarak görev yapmaktadır. İlgi ve araştırma alanı Doğu Dilleri ve Edebiyatıdır. Evli ve dört çocuk babasıdır.



GİRİŞ YERİNE ÖNSÖZ

Bu çalışma, 1650-1707 yılları arasında yaşamış büyük Kürt şairi Ehmedê Xanî’nin “Mem û Zîn" adlı eseriyle ilgili kendine özgü bir analiz ve çeviridir. Xanî Kürt halkının en büyük dinî ve millî şahsiyetlerinden biridir. Zaten onu bütün Kürtlerin gözünde efsaneleştiren faktör onun birbirine zıt görmediği bu iki yönü kendinde birleştirmesidir. Resmî medreselerinde hem dinî hem de millî eğitimlerini kendi anadilleri ile yapan Osmanlı ve İran devletlerinin yararlandıkları bu nimetten Kürtlerin mahrum olduklarını gören Xanî buna acilen el atmanın kendisi için bir sorumluluk olduğunu hissederek bir proje hazırlamaya başlamıştır. Bu bağlamda 1683 yılında kendi ifadesiyle “ji bo biçûkêd Kurmancan” (Kürt çocukları için) yaklaşık bin kelimelik Kürtçe-Arapça manzum bir sözlük olan "Nûbehara Biçûkan" (Küçüklerin İlkbaharı)’ı hazırlayarak kendi medresesinde ders kitabı olarak okutup ezberletmiş, böylece medreseye yeni başlayan bir Kürt çocuğunun daha ilk adımda bilimsel bir şekilde kendi anadiliyle eğitim görmenin verdiği özgüveni kazanmasını amaçlamıştır.

Xanî günümüze kadar Kürt medreselerinde ders kitabı olarak okutulup ezberletilen “Nûbehara Biçûkan" ile Kürtçeyi “dilin dili" yaparken, 1687 yılında yazdığı “Eqîdeya Imanê" (İnanç Risalesi) ile de bu dili "dinin dili” yapmayı başarmıştır. Kürtlerin en az yüzde doksanının mensup oldukları Sünnî/Eş’arî ekolüne göre manzum olarak hazırladığı bu akaid kitabıyla Kürt çocuklarının din ve inanç prensiplerini de kendi anadilleri ile öğretmeyi amaçlamıştır. Onun bu eseri de kendi zamanından başlayarak günümüze kadar Kürt medreselerinde ders kitabı olarak okutulmuş ve ezberletilmiştir ki Nûbehar ile birlikte bu eseri de ezberleme bahtiyarlığını yaşayanlardan biri de benim.

Xanî adı geçen iki eserle temelini attığı dinî ve millî olguları 1694 yılında tamamladığı 2656 beyitlik “Mem û Zîn" mesnevisiyle doruğa ulaştırıp bu olgularla ilgili görüşlerini sosyolojik ve felsefi boyutlara taşımıştır. Bu bağlamda mecazî ve hakîkî aşktan tasavvufa, ontolojiden diyalektiğe, bugün adı Kürt sorunu olarak konulan Kürt realitesinden Kürt diline ve Newroza, Kürtlerin sosyal yaşamlarından onların antropolojik ve sosyolojik özelliklerine kadar bütün görüşlerini Mem û Zîn de ortaya koymuştur.
Mem û Zîn’in şimdiye kadar birkaç nüshası bulunmuş ve çok sayıda baskıları yapılmıştır. En son bulunan elyazması nüsha 1165/1752 yılında yani Xanî’nin vefatından 45 yıl gibi kısa sayılabilecek bir süre sonra Mamzîd aşiretine mensup Şîrbar oğlu Azîz tarafından Doğubeyazıt’ta yazılmıştır. Şimdiye kadar bulunan en eski nüsha olması açısından büyük önem taşıyan bu nüsha Tahsîn İbrahim Doskî tarafından bir önsözle birlikte yayıma hazırlanmış ve 2008 yılında Duhok’ta Spîrêz Yayınları arasında çıkmıştır. Bu çalışmamızda temel aldığımız nüsha budur. Bu nüsha, Mem û Zîn’in giriş kısmının bazı alt bölümlerinde Kürtlerle ilgili kısımların 19. yüzyılda bazı çevreler tarafından sonradan ilave edildiğine ilişkin maksatlı iddiaları boşa çıkaracak en önemli vesikadır.

Çalışmamız üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde ana hatlarıyla Ehmedê Xanî ve eserleri hakkında bilgi verilmiştir. Bu bağlamda Xanî’nin hayatı, yaşadığı dönem ve etkileri ile kendisine ait oldukları kesin olan dört eseri (Nûbehara Biçûkan, ‘Eqîdeya îmanê, Dîwan ve Mem û Zîn) ele alınmıştır. Mem û Zîn’in burada ele alınışı MemêAlan ile ilgisi, orijinalitesi, mesnevi tarzında yazılması, dil yapısı, bölüm ve beyit sayısı ile bazı edebi sanatlar gibi şekil bilgisi ile sınırlı tutulmuştur. İkinci bölümde on kategoride Mem û Zîn terminolojisi çıkarılmıştır. Bunlar aşk terminolojisi, tasavvuf terminolojisi, astronomi terminolojisi, müzik terminolojisi, flora terminolojisi, fauna terminolojisi, İblîs terminolojisi, ontoloji ve diyalektik terminolojisi, cinsel terminoloji ile Kürt realitesi ve Nevvroz terminolojisidir. Bu meseleler özellikle lisansüstü eğitim gören öğrenciler için birer tez konusu olarak seçilecek şekilde özet olarak ele alınmıştır. Bu konuları ve daha eklenebilecek birkaç konuyu çok ayrıntılı bir şekilde müstakil bir çalışmada toplamayı düşünüyoruz. Dolayısıyla bu bölüm o ayrıntılı müstakil çalışmanın bir anahtarı mahiyetindedir.

Mem û Zîn'le ilgili çevirimize gelince, buna ilişkin bazı hususlara aşağıda değinilmiştir:
- Şiirin nesir (düzyazı) çevirisi şiirsel bir çeviri kadar onun retorik yönünü yansıtamadığından bu çalışmamızda nisbî bir manzum çeviri tercih edilmiştir.
- Bazı beyitlerde geçen ve kendisinden neyin kastedildiğini anlamak için izaha muhtaç olan bazı terimler dipnotlarda tahlil edilmiştir.
- Daha rahat takip edilebilmesi için orijinal beyitler ile çeviri beyitleri ayrı sayfalarda değil, aynı sayfada olmak üzere çeviri beyitleri orijinal beyitlerin devamında yer almıştır.

- Orijinal beyitlere üç türlü numara verilmiştir. Biri ilgili bölümün numarası, İkincisi o bölüme ait her beyte verilen numara, üçüncüsü de o beytin 2656 beyit içerisinde kaçıncı olduğunu gösteren numara. Bu numaraları, Osmanlılarla Farslarm Kürtleri kuşatıp onları dört parça hâlinde dağılmaya mecbur etmeleri ile ilgili aşağıdaki beyit üzerinde görelim:

5-33 Ev Rom û ‘Ecem bi wan hesar in / Şu Romlar ve Farslar Kürtleri kuşatmışlar
221 Kurmanci hemî li çar kenar in / Kürtlerin tamamı dört parçaya ayrılmışlar

Bu örnekte 5 sayısı bölüm numarasını, 33 sayısı o bölümün otuz üçüncü beytini, 221 de bu beytin toplam 2656 beyit içerisinde iki yüz yirmi birinci olduğunu göstermektedir.
- Yukarıdaki beyitte geçen “Kurmanci” kelimesinde olduğu gibi bir kelimenin sonunda vezin için kullanılan “i" harfi o kelimeden tire ile ayrılıp örneğin “Kurmanc-i” şeklinde yazılmamış, belki bağlamdan anlaşıldığı için ilgili kelimeye tiresiz olarak eklenmiştir. Zira bu “i” harfini kelimeden tire ile ayırmak Farsçadaki tamlama tiresi olabileceği yönünde bir karışıklığa yol açabilmektedir.

- Eserde geçen ve izaha muhtaç görülen bazı terimlerin analizi dipnotlarda yapılmıştır.
Daha önce Mem û Zin'lc ilgili yapılmış bazı tekst, çeviri ve şerh çalışmalarının kronolojisi ise aşağıda sunulmuştur:

1730 Mem û Zîn bu yılda Şerefhanîler ailesinin 29. Han’ı olan Ahmed Faik tarafından OsmanlIca Türkçesine çevrilmiştir. Ancak bu çeviri tam olmayıp, toplam 2656 beytinden sadece 1056 beyti kapsamaktadır. Yazarın bu çalışması 1969 yılında Sırrı Dadaşbilge tarafından yapılan sadeleştirme çalışması ile birlikte yayımlanmıştır.
1887 A. Sosın Mem û Zîn'in bir tekstini derleyip Petersburg’ta yayımlamıştır.

1890 A. Sosın’ın derlediği tekst Almancaya çevrilip yayımlanmıştır.
1897 Mem û Zîn’in bir teksti Erivan’da Ermenice yayımlanmıştır.
1899 Alman ilim adamı Martin Hartmann El Yazmaları Koleksiyonu içinde yer alan bir Mem û Zîn nüshası Maruf Xeznedar’in eline geçmiş, bir tanesi de Bağdat’ta çoğaltılmıştır.
1904 Mem û Zîn’in başka bir teksti yine Erivan’da Ermenice yayımlanmıştır.
1906 Alman ilim adamı Oscar Mann uzun süre kaldığı Mahabad kentinde derlediği Mem û Zîn’in bazı tekstlerini Berlin’de yayımlamıştır.
1906 Diyarbakırlı Abdülazîz Halis tarafından Mem û Zîn Türkçeleştirilmiştir. Ancak bu nüshanın beyit sayısı Mem û Zîn'in eldeki 2656 beytini aşarak yaklaşık 3.000 beyte ulaşmıştır.

1909 Oscar Mann’ın derlediği tekstler Almancaya çevrilip yayımlanmıştır.
1915 Huznî Mukriyanî Mem û Zîn’in bin adet baskısını Halep’te gerçekleştirmiştir.
1920 Müküslü Hamza tarafından Mem û Zîn’in İstanbul baskısı gerçekleştirilmiştir.
1926 Mem û Zîn’in bazı tekstleri Norveç ilim adamı H. Makas tarafından Kürtçe ve Almanca olarak Leningrad’da basılmıştır.
1931 “Memozîn" bölümler hâlinde Hawar dergisinde yayımlanmaya başlamıştır.

1933 Bazı Kürt aydınlarının Erivan’da düzenledikleri geniş katılımlı bir toplantı neticesinde Mem û Zîn’in Latince basılması kararlaştırılmış, ancak bu karar hayata geçirilememiştir.
1934 Kürt şair Pîremerd Mem û Zîn’den oluşturduğu yeni bir hikâye versiyonunu Süleymaniye’de Jîn Matbaası’nda bastırmıştır.
1936 Heciyê Cindi ve Emine ‘Evdal tarafından Mem û Zîn’in üç ayrı metni Erivan’da yayımlanmıştır.
1938 Sovyet ilim adamı Viliçevski tarafından derlenen bir Mem û Zîn teksti Moskova’da yayımlanmıştır.

1942 Mem û Zîn’in bazı tekstleri Rumence olarak yayımlanmıştır.
1947 Mem û Zîn’in baskısı Müküslü Hamza tarafından Halep’te gerçekleştirilmiş, Hamza bu baskı münasebetiyle bir önsöz yazmıştır.
1954 Gîw Mukriyanî tarafından Erbil’de bastırılmıştır.
1956 Mem û Zîn’in farklı beş teksti Erivan’da yayımlanmıştır.
1957 Mem û Zîn Saîd Ramazan el-Bûtî tarafından nesir olarak Arapçaya çevrilmiş, ancak
Kürtlerden bahsedilen bölümler sansürlenmiştir. Bu baskı 1982 ve 2000 yıllarında yenilenmiştir.

1960 Kürt şair Hejar, Mem û Zîn’i Mukriyanî alt lehçesine çevirmiş ve Bağdat'ta yayımlamıştır. Hejar’ın bu baskısı 1989 yılında Paris Kürt Enstitüsü Yayınları, 2008 yılında da Erbil’de Araş Yayınları arasında çıkmıştır.
1962 Mem û Zîn M. B. Rudenko tarafından Rusçaya çevrilmiştir. Bunun bir nüshası Arap alfabesiyle yazılmış olan nüsha ile birlikte Moskova’da yayımlanmıştır. Qanatê Kurdo bu nüshaya bir önsöz yazmıştır.
1963 Mem û Zîn’in Mukriyanî alt lehçesine çevrilmiş nüshası Abdullah Eyubiyan tarafından Tebriz’de yayımlanmıştır.

1968 Mem û Zîn M. Emin Bozarslan tarafından Türkçe’ye çevrilmiş ve İstanbul’da Gün Yayınları arasında çıkmıştır. Bunun ikinci baskısı 1973 yılında Koral Yayınları, 1990 yılında da Hasat Yayınları arasında çıkmıştır.
2005 Mem û Zîn’in bir nüshası Arap harfleriyle Tahsîn İbrahim Doskî tarafından yayıma hazırlanmış ve Duhok’ta Spîrêz Yayınevi’nce bastırılmıştır.
2005 Mem û Zîn’in M. Emin Bozarslan tarafından yapılan Kürtçe çevirisi İstanbul’da Deng Yayınları arasında çıkmıştır.
2007 Mem û Zîn Arif Zêrevan tarafından transkripe edilmiş ve Erbil’de Araş Basımevi tarafından yayımlanmıştır. Zêrevan bu eser için "Memozîn" ismini tercih etmiştir.

2007 Mem û Zîn Perwîz Cîhanî tarafından iki cilt hâlinde Arap alfabesiyle Kürtçe şerh edilmiş ve Duhok’ta Spîrêz Yayınları arasında çıkmıştır. 2008 Mem û Zîn Jan Dost tarafından günümüz Kurmancîsine çevrilmiş ve Avesta Yayınları arasında çıkmıştır. Bu çalışmada sadece çeviri yer almış, eserin orijinaline yer verilmemiştir.
2008 Jan Dost’un Mem û Zîn ile ilgili yazdığı Arapça bir çeviri ve şerh Şam'da Zaman Yayınevi tarafından basılmıştır.
2010 Jan Dost’un Mem û Zîn ile ilgili yazdığı Arapça şerhin Kürtçe versiyonu çalışmamızla birlikte bu yılda Avesta Yayınları arasında aynı günlerde çıkmak üzere yayıma hazırlanmıştır.

Bu çalışmamız Mem û Zîn deryasından sadece bir damladır. Bu damla bazı dudakları ıslata-bilirse kendimizi bahtiyar hissedeceğiz.

Prof. Dr. Kadri Yıldırım
2010

Birinci Bölüm
Ana Hatlarıyla Ehmedê Xanî Ve Eserleri

Ana Hatlarıyla Ehmedê Xanî Ve Eserleri

I. Ehmedê Xanî (1650-1707)

1.1. Kısaca hayatı

Xanî XVI. yüzyılda Hakkari bölgesinden göç edip bir süre Van çevresinde kaldıktan sonra bugün Ağrı’nın bir ilçesi olan Doğubeyazıt’a yerleşen Xan aşiretine mensup bir ailenin çocuğu olarak 1061/1650-51 yılında bu ilçede doğdu. Bir medrese âlimi olan babasının adı Molla İlyas, annesinin adı Gülnigar’dır.

Babasının vefatından sonra abisi Molla Kasım’ın yanında medrese tahsiline başlayan Xanî buradan Muradiye’ye gider ve adının 1661 yılına ait talebeler listesinde kayıtlı olduğu Gulgûn Medresesinde okur. Şairimizin ilim tahsil ettiği yerler hakkında bilgi veren ilk yazarlardan biri olan Alauddîn Seccâdî "Mîjııy Edebî Kıırdî" (Kürt Edebiyatı Tarihi) adlı eserinde Xanî’nin ayrıca Ahlat, Urfa ve Bitlis'te de eğitim gördüğünü belirtir. Bu şehirlerden Doğubeyazıt’a döndükten kısa bir süre sonra Cizre’ye giderek bir süre orada kalır, ardından Behdinan ve Serhedan Beyliklerini ziyaret eder. Eğitim için Bağdat ve Mısır'a da gitti ve hac farizasını yerine getirmek için Hicaz’a yolculuk yaptı. Seccâdî’ye göre Osmanlı padişahları ile irtibat kurmak için İstanbul’a da gitti. Hoşab’da Ataiyye Medresesi müderrisi Molla Caminin yanında icazet alan Xanî tahsilini tamamladıktan sonra Doğubeyazıt’a dönerek burada bir medrese inşâ etti, müderrislik yaptığı bu medresede eğitim dili olarak Kürtçeyi zorunlu kıldı ve vefat edinceye kadar müderrislik görevine burada devam etti. Divan kâtibi olarak görev yapan babası İlyas ve abisi Molla Kasım’dan sonra Xanî de henüz 14 yaşındayken dönemin Bayezîd beyi Mîr Muhammed Purbelalî’nin divanında resmî kâtip olarak görev yaptı.

.....




Fondation-Institut kurde de Paris © 2024
BIBLIOTHEQUE
Informations pratiques
Informations légales
PROJET
Historique
Partenaires
LISTE
Thèmes
Auteurs
Éditeurs
Langues
Revues