ÖNSÖZ
Çağdaş Kürt dili, edebiyatı, basını, tarihi ile ilgilenenler Celadet Âli Bedirhan'ı az çok bilirler. Onun Kürt dili, edebiyatı ve basınına hizmetleri birçok özel çalışmaya konu olabilecek boyutlardadır.
Celadet Âli Bedirhan döneminin en çok yazan Kürtlerinden biridir. Onun kitapları ve yazılarının büyük bir bölümü bugün elimizdedir. Ancak ben hep onun günyüzüne çıkmamış başka yazılarının, çalışmalarının olabileceğini düşünmüşümdür. Nihayet iki yıl önce, onun Arap harfleriyle ve Türkçe olarak yazılmış bir defteri elime geçti. Bu defter, eşi Rewşen Bedirhan tarafından Kon'e Reş'e verilmiş, arkadaşım Mahmûd Lewendi de ondan alıp bana vermişti. Sözkonusu defterin ilk bölümü, Bedirhani Ailesi Derneği'nin 1920 yılında yaptığı toplantıların tutanaklarından oluşuyor. Bu tutanakların, metnini, "Cızira Botanlı Bedirhaniler ve Bedirhani Ailesi Derneği'nin Tutanakları"adlı kitabımda aktarmıştım.
Sözkonusu defterin ikinci bölümü ise yüz sayfa kadar olup Celadet'in günlük olarak yazdığı notlardan oluşuyor. Ancak defterin bu bölümünün özellikle bazı yerlerini güçlükle okuyabildim, hatta bazı yerlerini okuyamadım. Bu nedenle de metni bugünkü Türk alfabesine göre yeniden yazmak için üzerinde uzun süre çalışmam gerekti. Daha sonra, Osmanlıca metinleri okumakta yetenekli olan Sayın Sabri Koz ile ilişki kurup bu metni bir de onun okumasını önerdim. Sayın Koz da metni okuyup bugünkü Türk alfabesine göre yazdı. Ardından kendi okuduğum metin ile onunkini karşılaştırdım. Sayın Koz benim okuyamadığım birçok cümle ve sözcüğü okumuş, ancak benim okuduğum cümle ve sözcüklerden bazılarını okuyamamıştı. Ayrıca farklı okuduğumuz yerler de vardı. Bu farklılıkları onun da görüşünü alarak giderdikten sonra, bugünkü kuşakların anlayabilmesi için metnin dilini sadeleştirdim. Böylece elinizdeki metin ortaya çıkmış oldu. Görüleceği gibi bütün çabamıza rağmen yine de okunamayan sözcükler ve cümleler var.
Metni yayına hazırlarken karşılaştığım önemli güçlüklerden biri de Almanca özel adlarla ilgiliydi. Bilindiği gibi Arap harfleriyle yazılan metinlerde yabancı özel adları —önceden bilinen adlar değilse— yanlışsız okumak adeta olanaksızdır. Celadet bu tür adlardan bazılarını Arap harfleriyle ve telaffuz edildikleri biçimde yazmış, bazılarını da Latin harfleriyle yazmıştı (ne yazık ki Latin harfleriyle yazdıkları da çok okunaksızdır). Çoğu Almanca olan bu özel adların doğru biçimlerini tespit etme konusunda arkadaşım Feyyaz Ekmen yardımcı oldu.
Metni yayına hazırlarken eksikleri tümüyle gidermek mümkün olmadı ama Sabri Koz ve Feyyaz sayesinde metnin eksikleri azaldı. Hem onlara hem de bu notları içeren defteri bana veren Mahmûd Lewendî'ye teşekkür ediyorum.
Okuyucunun göreceği gibi, Celadet Âli Bedirhan'ın günlük olarak yazdığı bu notlar, İstanbul'u terkettiği günlerden (Eylül 1922) başlayıp Almanya'dan Mısır'a gidişine kadar (Mayıs 1925) devam ediyor.
Bu notlar, Celadet Âli Bedirhan'ı tanımamız için önemli bir kaynaktır. Notların büyük bölümü, yazarın Almanya'da yaşadığı dönemle ilgili olup bize orada yaptıkları ve karşılaştığı güçlükler vs konusunda bizzat onun anlatımını sunuyor.
Bu notlardan öğrendiğimiz bir husus da onun özellikle 1924 yılında bazı Alman gazete ve dergilerine makale, masal türünden yazılar. yazdığıdır. Keza onun bazı çevirilerinın de bu dergi ve gazetelerde yayımlanmış olduğunu öğreniyouz. Umarım ki birileri araştırıp bu yazılarını, çevirilerini bulur ve yayımlar, böylece onun hakkında daha fazla bilgi edinmemizi Sağlar.
10 Ağustos 1995 Malmîsanij |