Éditeur : Avesta | Date & Lieu : 2004, İstanbul |
Préface : | Pages : 503 |
Traduction : | ISBN : 975-8637-70-3 |
Langue : Turc | Format : 135x215 mm |
Thème : Histoire |
Présentation
|
Table des Matières | Introduction | Identité | ||
Versions:
İnsanliğin beşiği Kürdistan'da yaşam "İnsanlığın Beşiği", Orta Doğu halkları için çok önemli bir tarihsel dönemeç olan yüz yıl önceki bir dönemi; "etnik" ve dinsel çelişkilerin ve çatışmaların suyüzüne çektiği, kavimler mozayiğinin parçalandığı bir dönemi, yirminci yüzyılın ilk çeyreğini ele alıyor. Wigramlar, Ermeni tehcirinden komitacıların direnişine, Barzan Şeyhi Abdülselam'ın Osmanlı'ya karşı başkaldırısından Süryani Petros Ağa ayaklanmasına kadar günümüzde hâlâ ihtilaf konusu olan ve bölgesel çatışma riskleri barındıran olaylarin başlangıç dönemine tanıklık ettiler. Diyarbakir, Dara, Nusaybin, Halep, Musul, Kerkük, Erbil, Urmiye, Van, Hoşap ve bütün bir bölgeyi, iki nehir arasını-Mezopotamya'yı kapsayan büyülü bir yolculuk... Andrew Collins |
Önsöz Çevirmenin notu Kitabın yazarları Orta Doğu'nun daha doğrusu Mezopotamya'nın coğrafi yapısını, kültürünü folklorunu ve burada yaşamış oldukları olayları ve ilişkileri İngiliz okuruna aktarırken, sık sık İskoçya'nın coğrafi yapısı, kültürü ve folkloruyla kıyaslamalarda bulunmaktadırlar. Bu kıyaslamaları yaparken İskoç yazar Sir Walter Scot'un eserlerine özellikle de "Rob Roy" adlı eserine göndermelerde bulunuyorlar. Bu yüzden yazarlar bu kıyaslamalarda bulunurken, yer yer İskoç İngilizcesini de kullanmaktadırlar. Dini konular sözkonusu olduğunda ise, kitabın yazarlarının ilahiyatçı ve aynı zamanda misyoner olmalarından ötürü Eski ve Yeni Ahit'te referans olarak başvurmaları sıklıkla gerçekleşmektedir. Bu açıdan konunun anlaşılması için zaman zaman metin içinde çevirmenin now ile bazı şeylere açıklık kazandırmak istedim. Yazarların birkaç dil bilmeleri, bu dillerde çok sayıda kelime ve deyim kullanmalarına yol açmıştır. Yazarların orijinal olarak kullandıkları Türkçe ve Türkçeye girmiş kelime ve deyimleri, mesela, "vilayet", "zaptiye", reis, araba, eskisi gibi, vs olduğu gibi bıraktım. Çok sayıda verilen Latince deyimleri Türkçeye çevirerek, anlamlarını parantez içinde verdim. İtalyanların deyişiyle eğer "her çeviri bir ihanetse", umarım ihanetim büyük olmamıştır. İyi okumalar... |