Pirtûkxaneya dîjîtal a kurdî (BNK)
Retour au resultats
Imprimer cette page

Kürdistan'dan Geçen Yol


Nivîskar :
Weşan : Avesta Tarîx & Cîh : 2001-01-01, İstanbul
Pêşgotin : Rûpel : 360
Wergêr : ISBN : 975-7112-87-9
Ziman : TirkîEbad : 130x195 mm
Hejmara FIKP : L.p. Gen. 7103Mijar : Bîranîn

Danasîn
Naverok Pêşgotin Nasname PDF
Kürdistan'dan Geçen Yol

Versions:

Kürdistan'dan geçen yol

Rewanduz yolu, modern zamanlarda tamamlanmış en heyecan verici yol çalışmalarından biridir; İran'ı yeni bir koridorla Akdeniz'e bağlaması düşünülen büyük karayolunun bir bölümünü oluşturur bu yol. Kürdistan'dan geçen yol, büyük İskender'in Arbela'sını takip edip Selahaddin'in yurdundan geçerek İran platolarına kadar uzanır; her ikisi de dünyanın en harikulade engellerini oluşturan yol üzerindeki Rewanduz ve Berserini boğazlarını boydan boya kateder...

General Rowan Robinson
(Önsöz'den)

"Büyük bir başarı, büyük bir kitap, büyük bir insan... Road through Kurdistan'ın bir bestseller olması, halkın bu tür başarılara veya kitaplara ya da insanlara itibar ettiğini gösteriyor.", E. O. Lorimer (John O'London's Weekly)

" Bay Hamilton çok değerli bir yol inşa etti ve bu yola dair, okunmaya değer bir kitap yazdı -heyecan, bilgi ve tuhaf olaylarla dolu.", The Times

"Onun cesur, yalın anlatımından, Kürtler ve Asuriler sanki çıkıveriyorlar gözlerimizin önüne... Ve kitap, büyüleyici ve amansız bir hayatın insanı hayran bırakan küçük anekdotlarıyla sarılıp sarmalanmış.", Chirstopher Sykes (Spectator)

"Tüm zamanların en büyük yol yapım hikayelerinden biri.", The Daily Telegraph


ÖNSÖZ

Hamilton'ın yolu büyük Iskender'in Arbela'sını takip edip Selahaddin'in yurdundan geçerek Iran platolarına kadar uzanır. Olağanüstü bir mühendislik harikası olan bu yol, geçtiği yer üzerinde bulunan Rewanduz ve Berserini boğazlarını boydan boya kateder. Hatta modern silahlarla donatılmış ve uzman kadroya sahip eğitilmiş bir orduyla desteklenmiş olsa bile her serüvenciyi pekala ürkütebilmiş bu iki harikulade engel.

Bununla birlikte Bay Hamilton, oldukça mütevazi ekipmanla donanmıştı ve grubun tek Avrupalısı olarak, kendisi nasıl aşıyorsa, tepeleri de öyle dümdüz etme, yolları da öyle yapma sanatlarını öğretmek zorundaydı. Uygun geçiş yolları bulabilmek için kanyonların karanlık derinliklerinde tek başına incelemelerde bulundu. Tüm faaliyetleri tek başına yürütmek zorunda kaldı; kontrol, ödeme, ekibin beslenmesi... Herşeyden önce liderdi, babaydı, teknisyendi ve yazın o kavurucu cehennem sıcağında, kışınsa sert dondurucu soğukta vahşi kabileler arasında yapayalnız başladığı işi sonlandırıncaya dek beş yıl kadar bu sorumlulukları yerine getirdi.

Kürdistan'daki operasyonlar sırasında, onunla tanışmaya nail oldum. Sonrasında bütün diyarların en yasa tanımazı olan bu diyar, şiddetli bir karışıklık içindeyken, Kürtler Araplarla savaşıyor ve yine Kürtler Kürtleri öldürüyorken, dışarda kurulmuş bir kampın veya bir köyün her erkeği kendi yaşamını kendi eline alıp tepeden tırnağa silahlanmışken, Hamilton'ın inşa ettiği yol boyunca huzur ve düzen hüküm sürdü. İranlılar, Kürtler, Asuriler ve Araplardan oluşturduğu onun o karmaşık bileşimi, en ufak bir silah bile taşımıyordu üzerlerinde ve bu duruma aldırış etmiyorlardı. Başarılı bir uğraş sonunda elde edilen maddi yardım, hiç farkında olmadan moral kazandırmıştı ona. Liderliği, kişisel yeteneği, adalet duygusu ve sürekli kendi adamlarını gözetmesi değildi sadece, daha iş başlamadan bile ona bu saygınlığı kazandırmış olan aynı zamanda en azından onun döneminde, vahşi aşiretler arasında da sözü geçen biri olmuştu. Yeni Zelanda, uzak bir diyarda oğullarından birinin yaptığı bir işle ne kadar övünse azdır.

Kitabın son iki bölümü, ayrı bir gözle okunmayı gerektiriyor. Çünkü Hamilton, Asurilerin içinde onlarla yakın temas halinde yaşıyordu ve onların çektiği acıları şiddetle duyumsuyordu. Ancak sadece Asurilerin tarafı yoktu, aynı zamanda bir İngiliz tarafı ve bir Irak tarafı da vardı bu sıkıntılı ve karmaşık sorunda. Bunun yanısıra bizlerin kadim müteffiklerimize karşı açık bir sorumluluğumuz var ve şimdi Orontos planı suya düşmüşken, bilincimizin dinlenmeye çekilmesine izin veremeyiz... En azından onları elverişli bir yurda yerleştirene kadar...

Mareşal H. Rowan Robinson




Weqfa-Enstîtuya kurdî ya Parîsê © 2024
PIRTÛKXANE
Agahiyên bikêr
Agahiyên Hiqûqî
PROJE
Dîrok & agahî
Hevpar
LÎSTE
Mijar
Nivîskar
Weşan
Ziman
Kovar