Önsöz
Elinizdeki çalışma, Türkiye’nin Avrupa Birliği bütünleşme sürecinde etno-kültürel ve sosyo-kültürel farklılıkların yönetimine ilişkin yaşanan dönüşümü, disiplinlerarası bir yaklaşımla ele almaktadır. Osmanlı’dan günümüze yurttaşlık, azınlık ve kimlik tartışmalarının nasıl yaşandığı tarihsel bir perspektifle, sosyolojik, antropolojik, hukuksal ve siyasal yönleriyle değerlendirilmektedir. Türkiye’de ulus-devletin inşa süreci, yurttaşlık kurumunun gelişimi, gayrimüslimler, Aleviler, Kürt sorunu, AB Yurttaşları, göçmen kimliği, kimlik politikaları, din politikası, çokkültürcülük, azınlıkların korunmasına ilişkin uluslararası hukuk normları ve AB politikaları, AB entegrasyon sürecinde demokratikleşme çabaları ve AB bölgesel politikaları gibi alt başlıkların yer aldığı bu çalışma, özellikle ‘azınlık’ ve ‘yurttaşlık’ kavramlarını yakından mercek altına almaktadır. Azınlık tartışmalarının son yıllarda hararet kazandığı ülkemizde, ‘azınlık’ kavramının sadece Lozan’da dile getirildiği gibi hukuksal ve siyasal niteliklerle sınırlandırılamayacağını, aynı zamanda bu kavramın sosyolojik ve antropolojik yanlarının da olduğunu dile getiren bu çalışma, insanı merkeze almakta ve kültürel farklılıkların biraradalığını mümkün kılan yönetişim modellerine değinmektedir. Ne Fransız Cumhuriyeti’nde yaşandığı gibi asimilasyonist ne de Anglo-Sakson dünyada yaşandığı gibi çokkültürcü bir yaklaşımın, etnik, kültürel ve dinsel nitelikli azınlıkların, kendi içine kapalı paralel toplumlar oluşturmalarını engelleyemeyeceği tezinden hareketle, siyasal yurttaşlık kurumunun ve meşru siyasal katılım kanallarının oluşturulması gerektiğinin altı çizilmektedir.
Bu çalışmanın gerçekleşmesi sürecinde pek çok kişinin emeği bulunmaktadır. Katkıda bulunan yazarlarımız, çok keyişi bir işbirliği içerisinde büyük bir özveri ile çalışarak yaklaşımlarını ve çalışmalarını bizimle paylaştılar. Kendilerine bu katkılarından ötürü teşekkürü borç biliriz. Çalışmanın başından bu yana bizlerden desteğini esirgemeyen TESEV çalışanlarına, özellikle Etyen Mahçupyan, Dilek Kurban, Ferda Balancar, Derya Demirler, Mert Kayhan ve Ethem Yenigün’e teşekkür ediyoruz.
Ayhan Kaya ve Turgut Tarhanlı
|