La bibliothèque numérique kurde (BNK)
Retour au resultats
Imprimer cette page

Orta Doğu'da Etnisite, Çoğulculuk ve Devlet


Auteurs : | | | | | | | | | | | | | | |
Éditeur : Avesta Date & Lieu : 2004, İstanbul
Préface : | Pages : 386
Traduction : ISBN : 975-8637-81-9
Langue : TurcFormat : 130x215 mm
Code FIKP : Liv. Tr.Thème : Politique

Présentation
Table des Matières Introduction Identité PDF
Orta Doğu'da Etnisite, Çoğulculuk ve Devlet

Orta doğu'da etnisite, çoğulculuk ve devlet

"Konuyla ilgili alana sağlam bir katkı sunan, Orta Doğu'da Etnisite, Çoğulculuk ve Devlet isimli çalışma, birçok temayı özlü biçimde sunmaktadır. İşlediği asıl konu çok önemlidir: Çoğu kez başka isimlerle anılan, aşiretsel yapılar olan Orta Doğu devletleri modern milliyetçi ve siyasi kisve altında daha eski ilksel kimlikleri taşırlar."

Prof. Fouad Ajami, Johns Hopkins Üniversitesi, Uluslararası İleri Çalışmalar Okulu, Orta Doğu İncelemeleri

"Bu kitapla, Orta Doğu hakkında şimdiye kadar bildiklerimizin çok ötesine geçeceğiz. Karşılaştırmacı bilim adamı daha ayrıntılı verilere kavuşurken, alan uzmanları da sistematik karşılaştırmayla ufuklarını genişletebilecekler."

Manfred Halpren, Princeton Üniversitesi, Uluslararası Çalışmalar ve Siyaset Bölümü

Orta Doğuya özgü yerel siyasetin merkezinde etnik gruplar arasındaki politik ilişkilerden kaynaklanan çatışmalar vardır. Ulus devlet fikri -politik sınırlar içinde tanımlanmış tek ulusun vatanı- bölgede hiçbir yerde gerçekleşmemiştir. Orta Doğu'daki bütün devletler kendi başına buyruk, etnik veya dini açıdan örgütlü iki (ya da daha çok) topluma sahiptir. Hem diş müdahale hem de her bir etnik grubun kendi kimliklerinden vazgeçmeme konusundaki geleneksel eğilimi Orta Doğu hükümetlerinin çatışmaları dindirme, barış-uyum içinde ortak yaşamı sağlama çabalarına ciddi darbeler vurmaktadır. Orta Doğu'da Etnisite, Çoğulculuk ve Devlet, bölgede uluslararası ilişkiler, politika, devlet yönetimi ve toplumsal yaşamdaki önemli boyutun gözler önüne serildiği ilk sistematik araştırmadır.

Editörler Milton J. Esman ve Itamar Rabinovich, Orta Doğu üzerine uzman akademisyenlerin yazdığı, alan çalışması ve sosyal bilimi birleştiren bir seçki olan onbeş makaleyi bu kitapta toplamıştır. Orta Doğu'da Etnisite, Çoğulculuk ve Devlet, bu karmaşık bölge üzerine yapılmış çalışmalardaki boşlukları ciddi biçimde doldurmaktadır. Başta siyaset bilimciler, sosyologlar ve Orta Doğu'yla ilgilenen tarihçiler olmak üzere geniş bir okuyucu kitlesine seslenmektedir.

Milton J.Esman: Cornell üniversitesi Yönetim Profesörü

Itamar Rabinovich: Dayan Merkezi Başkanı, Tel Aviv üniversitesi Çağdaş Orta Doğu Tarihi Bölümü, Ettinger Profesörü

Yazarlar: Gabriel Ben Dor, Milton J.Esman, Kais Firro, Aziz Haidar, Theodor Hanf, Hanna Herzog, Kemal Karpat, Farhad Kazemi, Elie Kedourie, Charles G.MacDonald, David Menashri, itamar Rabinovich, Elle Rekhess, Yehudit Ronen, Haim Shaked, P.J.Vatikiotis.


TÜRKÇE BASKIYA ÖNSÖZ

Etnik çoğulculuk, Orta Doğu'da birçok çatışmanın kaynağı olan bir gerçeklik olmaya devam ediyor. Bunu görmek için Amerika'nın Irak'ı işgal ederek Baasçı Saddam rejimini devirmesinden sonra ortaya çıkan gergin ortama göz atmak yeterlidir. Orada demokratik bir anayasa taslağı hazırlayıp yeni bir hükümet kurmak, Şii çoğunluğun, en büyük azınlık olan Kürtler ve Sünnilerin, içinde Türkmenler ve Keldanilerin (Asuriler) de bulunduğu daha küçük grupların çatışan çıkarlarını karşılamayı, karşılıklı ödünler vermeyi içeriyor. Saddam yoğun asker-polis baskısıyla Sünni egemenliğini sağlamıştı. Sünniler, Şiiler ve Kürtler arasında güvensizliğin o derece büyük olduğunu ve asla barışçıl demokratik tek bir devletle bir arada yaşayamaycaklarını iddia edenler vardır. Bu iddianın sahiplerinin önerdikleri ise, sözü edilen grupların içte özerk olduğu, merkezi hükümetin dışişleri, savunma ve makroekonomik siyasette etkin olduğu bir federasyonun Irak'ta anayasayla güvence altına alınmalıdır..

Bu yazı yazılırken Irak'taki çoğulcu yapının nasıl yönetileceği açıklığa kavuşmamıştı. Türkiye'deki kültürel ve sosyal çoğulculuğun önemli bir unsuru, 1920'lerin başlarında, ataları yüzyıllardır Küçük Asya'da yaşamış sayıları bir milyonu bulan Hıristiyan Rumların Yunanistan'a, sayıları daha az olan Yunanistan ve Makedonya Türklerinin de Türkiye'ye yerleştirildiklerinde ortaya çıkan mübadeleyle ortadan kaldırılmıştı. Bir zamanlar Simirna denen modern İzmir, Yunan çoğunluğun yurduydu. Daha pek yakın zamanlara kadar, Güneydoğu Anadolu'da yaşayan en büyük azınlık Kürtler ile Türk devleti arasında gerginlikler yaşanmıştı. Bu gerginlikler şiddete dönüşmüş, birçok cana malolmuştu. Kürt militanlar anadilde eğitim hakkını da barındıran bölgesel özerlik istiyorlardı. Bu talep Kemalist devletin üniter yapısını tehdit ediyordu. Türkiye'nin Kürt politikası Avrupa Birliği'ne üyelik başvurusunu da yakından etkileyen bir unsur olagelmişti.

Suriye'nin Lübnan işgali ülkenin konfesyonal toplulukları -Şii, Dürzi, Sünni, Maruni ve Ortodokslar- arasındaki rekabeti bastırdı. Orta Doğu'nun her bir yanında yükselen İslami militanlık, birçoğu kökeninin izini İslamiyet öncesine kadar süren Hıristiyan cemaatlerin giderek aşınması sonucunu doğurdu. Mısır'daki Kıpti kurumları ve işyerleri Müslüman fanatiklerin saldırısına uğradı. Lübnan'daki Ortodoks ve Maruni gençliği, Suriye, Irak ve Filistin'dekiler gibi ülkelerinden göç edip Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri'ne gitmek zorunda kaldılar. Filistin ve İsrail arasındaki kan dökmeler Amerikan başkanlarının ve Avrupalı diplomatların çabalarına karşın, dinme işareti göstermedi. Kesin bir çözüm -Batı Kıyısı ve Gazze'de bir Filistin devleti, bu bölgelerdeki Yahudi yerleşimcilerin çekilmesi, Filistinli teröristlerin Filistin güvenlik güçleri tarafından engellenmesi, Filistin devletinin başkenti olarak ayrılmış daha büyük bir Kudüs- her iki tarafın aşırı insanları tarafından hep kösteklendi. Her ikisi de tüm Filistin'i Akdeniz'den Ürdün Nehrine kadar düşünen bu aşırı uçlar, sonu gelmez intikam ve misillemelerden bıkmış, karşılıklı uzlaşmacı çözümden yana olanların istediği çözümü hep sabote ettiler.

Aynı politik yetki altında etnik cemaatlerin barış içinde ortak yaşaması mümkündür. Bu kendi yönetimi altındaki etnik farklılığa saygı gösteren, onlara karşı herhangi bir tehlike olduğunda, haklarını korumaya hazırlıklı hükümetlerin işbaşına gelmesiyle gerçekleşebilir. Hükümet politikaları vurgulu biçimde yürürlüğü sokulduklarında ve açıkça ilan edildiklerinde kendi nüfuzu altında yaşayan halkların davranışlarını yönlendirir. Örneğin 2004 yılında görüşülen ılımlı anlaşmayı Kıbrıslı Rumların başkanının reddetmesi, Yunan ve Türk hükümetlerinden başka, Kıbrıslı Türklerin de bu planı desteklemesi Kıbrıslı Rumların plana hayır demeleriyle sonlandı. Bunun sonucu ne oldu: Kıbrıs iki ayrı etnik bölgeye bölünmüş, sınır BM Barış Gücü tarafından mühürlenmiş ve korunmuş, 1974'ten beri olduğu gibi Kuzey bölgesi de Türk ordusu tarafından işgal edilmiş olarak kaldı.

Etnik çoğulculuğun küresel boyutlarını merak eden okurlar için yakın zamanda çıkmış olan kitabımı salık veririm. An introduction to ethnic conflict (Etnik çatışmaya giriş) (Polity press Cambridge, UK, 2004)

Milton J. Esman
20 Mayıs 2004


ÖNSÖZ

Bu kitap değişik disiplinlerde çalışan akademisyenlerin işbirliği sonucu oluşturulmuştur. Hem bölgesel hem de karşılaştırmalı bakış açısıyla etnisiteyi incelerken, sözü geçen disiplinlerin ve ortak çabanın kusurları -üstünlüklerini tartışan bir sosyal bilimciyle Orta Doğu tarihi üzerine okuyan bir öğrencinin tartışmalarından çıkmıştır. Bu tartışmalar, 1984 Mayısında Tel Aviv'de, Orta Doğu etnik-politikasının değişik yönlerine dikkati çeken tarihçiler, siyaset bilimciler, sosyologlar ve antropologların görüşlerini sunduğu bir konferansa dönüştü. Onların soruna yaptıkları katkı bu cildin ortaya çıkmasını sağladı. Konferans, Tel Aviv Üniversitesi ile Cornell Üniversitesi arasında Orta Doğu alanı çalışmalarında gelenek haline gelecek bir işbirliğinin parçası olarak da görülebilir. Buradan hareketle kitabın Cornel Üniversitesi Basımevince yayımlanması da en uygun şey olmuştur.

Kitabın yapısı orijinal çıkış noktasını yansıtır. Birinci Kısım (Milliyetçilik ve Etnisite), Sonuç ve yaka incelemeleri karşılaştırmalı ve yönteme dayanan boyutların altını çizmeye çalışır, İkinci Kısım (Geçmişin Mirasları) Orta Doğu'nun bugüne ait etno-politikalarını şekillendirmiş fikir ve yapıların tarihi köklerini inceler. Diğer dört kısım ise bölgenin çeşitliliğini, etnik unsur ile sosyal-politik davranışın diğer belirleyicileri arasındaki karmaşık etkileşimi yansıtan yaka çalışmalardan oluşur.

Bu projenin gerçekleşmesini sağlayan herkese, Arap-Yahudi İlişkileri İncelemesi Bronfman Programı, Walter ve Elise Haas Fonu, Barclay Tröst ve Tel Aviv'deki Amerikan Elçiliği USIA Ofisi'ne teşekkür etmek, büyük bir zevktir bizim için. Tel Aviv Üniversitesi Orta Doğu ve Afrika Çalışmaları Dayan Merkezi'ne, Profesör Esman'ın 1983-1984 akademik yılını Kudüs'teki İbrani Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümü'nde geçirmesini sağlayan Fulbright Programı'na, E yazmalarını toplayıp daktilo ederek 1984 Konferansı'nın toplanmasına yardımcı olan Dayan Merkezi'nden Amira Margalith, Edna Liftman ve Lydia Gareh'e teşekkürlerimizi sunmayı bir borç biliriz. Cornell'den Michael Busch ve Arline Blaker'e de değerli yardımlarında dolayı şükranlanmızı sunarız.

Milton J .Esman - İtamar Rabinovich
Ithaca, New yorh ve Tel Aviv, İsrail




Fondation-Institut kurde de Paris © 2024
BIBLIOTHEQUE
Informations pratiques
Informations légales
PROJET
Historique
Partenaires
LISTE
Thèmes
Auteurs
Éditeurs
Langues
Revues