Giriş
Xoybûn Örgütü'nün 70. kuruluş yıldönümü münasebetiyle kaleme alınan bu incelemenin temel amacı, Örgütü okuyucuya kısaca tanıtmak ve Örgüt konusunda şimdiye değin ileri sürülen yanlış bazı savlara açıklık kazandırmaktır. Çalışmanın diğer bir amacı da, Xoybûn'daki kadrolaşma, liderlik ve Örgüt içi çekişmeleri incelemektir. Türkçe kaynaklarda zaman zaman Hoybûn Cemiyeti diye adlandırılan bu önemli Kürt örgütü konusunda şimdiye kadar yapılan az sayıdaki inceleme tümüyle doyurucu olmaktan uzaktır. Ama konuyu ilk kez ele aldıkları için yine de önemlidirler. Xoybûn Örgütü'nün kurulduğu sıralarda, Ağrı yöresinde büyük bir Kürt ayaklanmasının patlak verdiğini görüyoruz. Bu ayaklanma tümüyle Xoybûn'un denetiminde ve öncülüğünde gelişmeye başlar.
Bu çalışmanın temel amacı yukarıda değindiğimiz gibi Xoybûn Örgütü'nü yakından tanımaktır, çalışmanın ikinci amacı ise; bu örgütün öncülüğünde gelişen Ağrı Ayaklanması'mn sadece önemini vurgulamak ve bu ayaklanmaya öncülük eden kadroları okuyucuya kısaca tanıtmaktır. Ağrı Ayaklanması'nın başlı başına bir inceleme, konusu olduğunu burada belirtmek gerekir. Bu kitapta Ağrı Ayaklanması'na çok sınırlı olarak yer vermek durumunda kaldık…
Teşekkür
Bu kitabın hazırlık aşamasında bazı arkadaşların ve dostların büyük katkıları oldu. Onların değerli katkıları sayesinde karanlıkta kalan bazı konular ve belgeler böylece gün ışığına çıktı. Onların bu katkıları olmasaydı, belki de bu elinizdeki çalışma gerçekleşmiş olmayacaktı. Bazı belge ve resimleri bize sağladıkları için, Berlin'de öğrenimini sürdüren Haco Ana'nın torunlarından Siyamend Haco'ya, Belçika'da bulunan Ekrem Cemil Paşa'nın kızı Pervin Cemil'e, Suriye'deki Kürt milleyetçiliği konusunda İngiltere'de bir tez hazırlamakta olan sayın Nelida Fuccaro'ya ve yine İngiltere'de araştırmalarını sürdüren Enwer Sokani'ye, arşivindeki bazı belgeleri bize gönderen sayın Hemreş Reşo'ya, bazı belgelerin çevirisi ve daha iyi anlaşılmasında katkılarını gördüğüm Fransa'dan araştırmacı Mustafa Aslan ve İstanbul'dan sayın Alişan Akpınar'a ve bu kitabı basmadan önce gözden geçiren ve değerli düşüncelerini bana ileten sayın Naile Aras'a ve Osman Aytar'a ve kitabı baştan sona kadar okuyarak bir dizi noktaya dikkatimi çeken Avesta Yayınları editörü sayın Abdullah Keskin'e burada bir kez daha teşekkürlerimi sunuyorum.
|