SUNUŞ
Elinizdeki kitap 8 Şubat 1992 günü, Helsinki Yurttaşlar Meclisi (HYM) Türkiye Girişimciler Komitesi'nin Kürt Sorunu İçin Barış İnisyatifi'ni yaygınlaştırmak üzere başlattığı bir dizi etkinliğin bir parçası. Kitap, HYM'nin tanıtımı, etkinlikleri, uluslararası delegasyonun raporu ve basın bildirisi ile konferansta yeralan konuşmaların metinlerinden oluşuyor.
Temmuz 1992'de Vedat Aydın'ın öldürülmesi ve bunu izleyen olaylardan sonra, HYM Türkiye Milliyetler Komitesi, Murat Belge'nin yazdığı "Diyarbakır olaylarının düşündürdükleri" başlıklı metni imzaya açtı ve bir basın toplantısıyla kamuoyuna duyurdu.
8 Şubat günü, HYM'nin oluşturduğu uluslararası bir delegasyon, ülkemizde gerginleşen durumu gözlemlemek ve çatışmanın yumuşamasına, bir diyalog zemini yaratılmasına katkıda bulunmak amacıyla Türkiye'yi ziyaret ederek İstanbul, Diyarbakır ve Ankara'da çeşitli temaslarda bulundu. Bu izleme gezisinin sonunda delegasyon bir rapor ve basın bildirisi yayımladı. Ve HYM Türkiye Milliyetler Komitesi 15 Şubat 1992 günü Etap Pullman'da geniş katılımlı bir konferans düzenledi.
Bu etkinlikler dizisi, ülkemizde ortamın gerginleşmesinin yarattığı endişe ve kaygıyla başladı. Perspektifimiz, Türk ve Kürt halkının bugüne kadar kardeşçe beraber yaşadığı gerçeğinden hareketle, Balkanlar'da ve dağılan SSCB'de süregiden milliyetçi iç savaşlara rağmen, bu batağa saplanmadan, Kürt sorununun çözümlenmesidir. Türkiye bölge içinde model bir ülke olacaksa bu görevi başarmalıdır.
Etkinliklerimizin bir amacı da, bireyleri olduğu kadar, basın, parlamento ve ülkemizin bütün demokratik kurumlarını, yeni dünya koşullarında, Türkiye'nin barış ve demokrasi potansiyelini yükseltme yönünde etkilemek ve harekete geçmeye; demokrasiyi engelleyen güçler karşısında demokrasiyi sahiplenenleri, barış ve diyalog için çaba göstermeye çağırmaktır. Bu nedenle, çözüm paketleri ve önerileri oluşturabilmek, konuyu bütün toplumun katılabileceği bir ölçekte ve geniş boyutlarda tartışabilmek için elinize ulaştırdığımız bu kitabı hazırladık.
Kitap, ağırlıkla, 15 Mart 1992 günü Etap Pullman'da, milletvekillerinden, İnsan Hakları savunucularına, Diyarbakır, Şırnak, İstanbul, Ankara gibi illerden gelen katılımcılarla, değişik çevrelerin görüşlerini biraraya getiren konferansın bant çözümlerinden oluşuyor. Çok kısa bir süreye sığdırdığımız bu yoğun çalışmaların kusursuz olmadığının bilincindeyiz, bütün aksaklıklar için hoşgörünüze sığınıyoruz.
Diyarbakır olaylarının düşündürdükleri
Dünya yirmi birinci yüzyıla, şimdiye kadar olduğundan daha güzel bir çehreyle girmeye hazırlanıyor. Bu tarih, önemli bir sembolik anlam taşıdığı içini bir yıldan öbürüne normal geçişlerin ötesinde bir değer kazanmış durumda. İnsan haklarının sağlam temellere oturduğu ve garanti altına alındığı, demokratik kurumların güçlendiği, katılımcı demokrasinin yaygınlaştığı bir dünya kurma çabası içinde insanlık.
Türkiye'de de insanlar yirmi birinci yüzyıla, şimdiye kadar olduğundan daha demokratik bir toplumsal yapıyla girmeyi hakediyor. Türkiye'nin durumunda, yalnız yüzyıl dönüşümü sözkonusu değil. İki yüz yıllık bir Batalılaşma çabasından sonra, Avrupa Topluluğu'nun üyesi olmak gibi bir meydan okumayla da karşı karşıyayız. Bu bir toplumsal olgunluk' gerektiriyor. İnsanların mutlu, huzurlu, her bakımdan güvenli olduğu, şiddeti geride bırakmış, demokrasinin temel ilkelerinde fikir birliğine varmış bir toplum olmak zorundayız.
Dünyanın bizim bulunduğumuz bölgesi bu olgunluk düzeyine varmayı güçleştiren sorunlarla dolu. Siyasi rejim farklarından ötürü ikikutuplu bir hale gelmiş dünya yapılanması doksanlara girerken çöktü ve bunu, yazık ki kısa süren bir iyimserlik dalgası izledi. Ama Körfez'deki kriz ve savaş, Balkanlar'da ve Ortadoğu'da şiddetin tırmanması ve. Sovyetler Birliği'nde olabilecekler, bu iyimserliği kısa zamanda geçersizleştirdi.
Bizim de yaşadığımız bu bölgede, 19. yüzyıl sonu ve 20. yüzyıl başına kadar, çokuluslu imparatorluklar egemendi: Habsburg, Romanov ve Osmanlı … |