Ütopya Mevsimi

Auteur :

Présentation	Table des Matières	Introduction	Identité	PDF
Ütopya mevsimi Ütopya ustalarının, henüz şaşkın ve yaşamın gizemleri karşısında biraz merak, biraz da korku taşıyan acemi çıraklarıydık. Ütopya kurmayı öğrendik ve rüzgara kapılmışçasına estik.. Estik ve hazan mevsimlerinde sararmış yapraklar gibi savrulduk. Sevinçlerin hüzne, coşkuların acılara boğulduğu kuş uçmaz, kervan geçmez kuytuluklarda ütopyalarımdan uzak, yapayalnızım.. Oysa ütopyacılığın bedelinin sadece acı çekmek olduğunu sanırdım.. Ama işte havaya, toprağa ve suya cemre düşüyor.. Ütopya mevsimi yine başlıyor.. Doğduğum diyarlardan ütopyalarım bana el sallıyorlar..



1. Ütopya mevsimi Büyük ütopyacıları özler olduk.. Ütopyaların peşinden koşmanın engin okyanuslarda pusulasız yelken açmak gibi birşey olduğunu onlardan öğrenmiştik. Üstelik serüven dolu yolculuklara çıkmakla yetinmemiş; türlü türlü keşif ve icatlarda bulunmak için yıllarca büyük bir sabırla emek sarfederek, yaşamlarını düşlerine adamışlardı. Bilimde, sanatta, toplumsal ilerlemede katedilen ilerlemeleri; biraz da onların gerçekleşmesi imkansız sanılan bu ütopyalarına borçlu değil miyiz? Bin bir başarısız deney neticesinde küçük de olsa bilim ve insanlık için başarı sağlamanın hazinelerden de değerli ve mutluluk verici birşey olduğunu onlar göstermemişler miydi? Üstelik acı çekeceklerini ve aldıkları mesafe kadar acılarını çoğaltacaklarını bilerek düşmüşlerdi tüm maceralı yolculuklarına. Kuşkusuz ütopyacılar kendi düşlerinin tutsağıydılar, ne pahasına olursa olsun düşlerine erişmekti amaçları. Ne insanlık ne de kendi yaşamları umurlarındaydı; varsa yoksa düşleriydi. Yine de bu düşlerin içinde insan sevgisi gizliydi; insanları sevmenin ne kadar güç olduğunu, ama insan sevgisi olmaksızın hiçbir düşün gerçekleşmeyeceğini bizzat yaşamış ve yaşatmışlardı. Ütopyacıların dolu dizgin yaşamlarından az çok haberdar ...