La bibliothèque numérique kurde (BNK)
Retour au resultats
Imprimer cette page

Diyarbekirli Cemilpaşazadeler ve Kürt Milliyetçiliği


Auteur :
Éditeur : Avesta Date & Lieu : 2004-01-01, İstanbul
Préface : Pages : 508
Traduction : ISBN : 975-8637-79-7
Langue : TurcFormat : 130x215 mm
Code FIKP : Liv. Tr. 176Thème : Politique

Présentation
Table des Matières Introduction Identité PDF
Diyarbekirli Cemilpaşazadeler ve Kürt Milliyetçiliği

Diyarbekirli Cemilpaşazadeler ve Kürt Milliyetçiliği

Malmîsanij

Avesta

Diyarbekir'in ünlü Kürt ailelerinden Cemilpaşazadeler, adını Osmanlı paşası Cemil Paşa'dan alır. Şehrin bu eski ailesi, zamanla ekonomik ve politik bakımdan etkin bir konuma geldi. Özellikle Cemil'in Osmanlı paşası olduğu ve devletten de destek aldığı dönemde, aile ekonomik gücünü ve politik etkinliğini daha da artırdı.

Yirminci yüzyılın başında Cemil Paşa'nın birkaç oğlu ve torunu İstanbul ve Avrupa'da öğrenim gördüler. Başta Ekrem Bey ve Kadri Bey olmak üzere bu gençlerden bazılarının Kürtlük bilinci İstanbul'da gelişti. Kürt milliyetçilerinden etkilenip Kürt örgütlerinde aktif olarak çalışmaya başladılar. 1912-1925 döneminde ailenin bir kısım bireylerinin Kürt örgütlerinde çalışıp Kürt ulusal haklarını talep ederek önce İttihat ve Terakki, ardından da Kemalistlere karşı çıkması, 1925 Kürt Ayaklanmasından sonra aileye pahalıya mal olmuştur. Sadece söz konusu bireyler değil, ailenin Kürtlükle ilgili hiçbir çalışması olmayan diğer mensupları da devlet tarafından hapis ve sürgünle cezalandırılmışlardır.

Malmîsanij, bu çalışmasında Cemil Paşa'dan başlayarak ailenin yüzyıllara dayanan ve birkaç ülkeye yayılan mensuplarının soyağacını çıkarıyor, Kürt milli hareketi içindeki rollerini ortaya koyuyor. Aile mensuplarının biyografileri ve secereleriyle zengin görsel malzeme, kitaba ayrı bir önem katıyor.



ÖNSÖZ

Kürt ulusal hareketini inceleyenler, ondokuzuncu yüzyıl sonu ile yirminci yüzyılın ilk yarısında bu harekette bazı aristokrat ve feodal aile mensuplarının önemli rol oynadığını bilirler. Çağdaş Kürt tarihinin iyi bilinmesi, bu ailelerin de iyi tanınmasını gerektirir. Bedirhanzadeler, Cemilpaşazadeler, Babanzadeler, Nehrizadeler bu anlamda ilk akla gelen ailelerdendirler. O dönemdeki Kürt toplumunun yapısı göz önüne alınırsa bu ailelerin oynadığı rol daha kolay anlaşılır. Söz konusu ailelere mensup birçok genç, değişik nedenlerle Osmanlı Devleti'nin başkenti İstanbul'da veya Avrupa'da bulunmuş, iyi öğrenim görmüş; bu süreçte ulusçu düşüncelerle tanışmış ve bunlardan etkilenmişti. Cemilpaşazadeler bunun iyi bir örneğidir. Kalabalık bir nüfusa sahip olan bu ailenin fertleri bugün şu ülkelere dağılmış durumdadırlar: Türkiye, Suriye, Irak, ABD, Almanya, Belçika, Abu Dabi (Birleşik Arap Emirlikleri), İrlanda, İsveç, Kanada, Rusya, Suudi Arabistan.

Diyarbekir'in ünlü Kürt ailelerinden olan Cemilpaşazadelerin benim ilgi duyduğum yanı, bu aileden bazı kişilerin yaşadıkları ülkelerdeki muhalefet hareketleri içinde yer almaları, Kürt ulusal hakları uğruna mücadele etmeleri; bazen de gerçekte böyle bir mücadele içinde olmamalarına rağmen bu aileye mensup oldukları için bu tür suçlamalarla gözaltına alınma, işkence görme, tutuklanma, sürgün edilme, izlenme vb. muamelelere tabi tutulmalarıdır. Ayrıca, başta Ekrem ve Kadri Cemilpaşa olmak üzere Cemilpaşazadelerden bazı kişilerin örgütlü Kürt ulusal hareketine ve yazılı Kürt kültürüne katkıları olmuştur.

Cumhuriyet döneminde Cemilpaşazadelerin bir bölümü Suriye'ye iltica edip orada yerleşmiş, geride kalanlar ise sürgün ve baskılarla baş başa kalmışlardır. Soyadı yasası çıkmadan önce, bu aile mensupları Cemilpaşazade olarak biliniyorlardı. Soyadı yasası çıkınca "Cemilpaşazade" veya "Cemilpaşa" soyadını almak istemişlerse de buna izin verilmemiş. Bunun üzerine ailenin büyük bölümü Cemiloğlu, çok az bir bölümü de Karakoç veya Karakoçlar soyadını almış. Suriye'de kalanlar ise Cemil soyadını almışlar. (Bu soyadı Latin harfleriyle yazıldığında, aslında Cemil'in farklı bir yazılışı olan Jamil biçiminde yazılır.) Ben bu çalışmada, aile mensuplarının soyadını genellikle Osmanlı dönemi için Cemilpaşazade, Cumhuriyet dönemi için Cemiloğlu, Suriye'dekiler için ise Jamil biçiminde yazdım.

Bu çalışmada yararlandığım belgelerin bazılarını Ferda Cemiloğlu verdi. Onun söylediğine göre, kendisine de bunların bir kısmını Halil İbrahim Uçak temin etmiş. İkisine de müteşekkirim.

Kendileriyle görüştüğüm Nejat Cemiloğlu, Felat Cemiloğlu, Xendan Jamil, Pervin Jamil ve Şermin Cemiloğlu ile çocukları Ferda, Reşit, Zizan kardeşler de hem sözlü bilgi hem de aile mensuplarına ait fotoğraflar verdiler. Hepsine teşekkür ediyorum.

Elinizdeki çalışmayla Kürt ulusal hareketinin bir kesitinin daha aydınlığa kavuştuğunu umuyor, yararlı olmasını diliyorum.

16 Ağustos 2004
Malmîsanij



1) Giriş yerine

Bu çalışmaya Esat Sezai Cemiloğlu'nun notları arasında rastladığım kısa bir öykü ile başlamak istiyorum:

"Bir kedi ormanda bir arslanla karşılaşır. Arslan:
- Sen benim cinsimdensin, niye böyle ufak kalmışsın? [diye sorar].
O da der ki:
- İnsanoğlunun zulmünden.
- Kimdir bu insanoglu? [diye sorar arslan].
- Gel sana göstereyim, der [kedi).
Yavaş yavaş ormanın bittiği yere gelince [bakarlar ki] bir kişi kocaman ağacı devirmiş, baltasiyle parçalamağa çalışıyor.
[Oduncu] karşısında arslanı görür.
[Kedi] 'İşte insanoğlu budur' deyince, oduncu:
- Ey hayvanların padişahı, senin çok kuvvetli olduğunu söylerler. Baltamı çekemedim, lütfen bana yardım et.
[Arslan] mağrur mağrur pençelerini yarığın içine kor.
Ağacı ayırırken oduncu baltasını çeker |ve| tersiyle |ars|ana| birkaç balta indirir. Arslan kan revan içinde kaçmaya başlar. Kedi:
- Dur hele nereye kaçıyorsun?
Arslan:
- Sen insanoğlunun zulmünden bu kadar kalmışsan, çok kalmışsın. Ben olsam senin kadar da kalamam."

Esat Bey bu öyküye şu cümleyi ekliyor: "Biz de eğer bazı odakların zulmünden bu kadar kalmışsak yine çok kalmışız."

.....



Malmîsanij
- 1952, Diyarbakır doğumlu. İlk ve orta ögrenimini Diyarbakır’da. yüksek oğrenimini Ankara'da tamamladı. Sorbonne ve Uppsala üniversitelerinde İrani dilleri okudu. Göteborg üniversitesi kütüphanecilik bölümünde master yaptı. Linköping Üniversitesinde halk eğitimi bölümünü bitirdi "Hêvî", "Armanc", "Çarçira", "Çira" dergilerinin redaksiyonunda yer aldı. "Vate" dergisinin şef redaktörlüğünü üstlendi.

Kitapları:
- Yüzyılımızın başlarında kürt milliyetçiliği ve doktor Abdulluh Cevdet (1986)
- Zazaca - türkçe sözlük / Ferhengê dimilkî - tirkî (1987)
- Herakleitos (1988)
- Li Kurdistana bakur û li Tirkiye rojnamegeriya kurdî (1908-1992) Mahmûd Lewendî'yle birlikte (1. cilt 1989, 2. cilt 1992)
- Said Nursi ve Kürt sorunu (1991)
- Folklorê ma ra çend numûney (1991)
- Abdurrahman Bedirhan ve ilk Kürt gazetesi Kürdistan sayı 17 ve 18 (1992)
- Bitlisli Kemal Fevzi ve Kürt örgütleri içindeki yeri (1993)
- Cızira Botanlı Bedirhaniler ve Bedirhani ailesi derneği'nin tutanaktan (1994)
- Kırd, kırmanc, dimili veya zaza Kürtleri (1996)
- Ferhengekê kirdkî – pehlewkî - kurmanckî (1997)
- Kürt Teavün ve Terakki Cemiyeti ve Gazetesi (1998)
- Kurdiskt författarskap och Kurdisk bokutgivning, bakgrund, vilkor, betydelse (1998)
- İlk legal Kürt ögrenci derneği, Kürt Talebe-Hêvî Cemiyeti (2002)
- Pîre û luye (2004)
- Diyarbekirli Cemilpaşazadeler ve kürt milliyetçiliği (2004)




Fondation-Institut kurde de Paris © 2024
BIBLIOTHEQUE
Informations pratiques
Informations légales
PROJET
Historique
Partenaires
LISTE
Thèmes
Auteurs
Éditeurs
Langues
Revues