La bibliothèque numérique kurde (BNK)
Retour au resultats
Imprimer cette page

Kürt Sorunu. Kökeni ve Nedenleri


Auteur : Multimedia
Éditeur : Avesta Date & Lieu : 2009, İstanbul
Préface : Pages : 125
Traduction : ISBN : 978-9944-382-95-3
Langue : TurcFormat : 130x195 mm
Thème : Histoire

Présentation
Table des Matières Introduction Identité PDF
Kürt Sorunu. Kökeni ve Nedenleri


Kürt Sorunu
Kökeni ve Nedenleri

DR. BLETCH CHIRGUH (DR. BLÊÇ ŞÊRKO / SUREYYA BEDIRXAN) (1883-1938) - Ahmet Sureyya 1883'te Suriye-Mektele'de doğdu. Istanbul Üniversitesi'nden ziraat mühendisliği diploması aldı, 1904'te Türkiye'nin güvenliğine karşı komplo içinde olmakla suçlanarak zindana atıldı ve iki buçuk yılını zindan ve sürgünde geçirdi. 1906'da da Rıdvan Paşa'nin öldürülmesinden sonra onun Mekteb-i Sultani'de iken buradan alınarak sürgüne gönderildi.

Ikinci Meşrutiyet'in ilanından sonra Istanbul'a döndü, 1908-1909'da burada Kürtçe-Türkçe olarak Kurdistan gazetesini çıkardı fakat 1909'da 31 Mart Olayı sonrası Ittihat-Terakki yönetimi eliyle estirilen devlet terörü sırasında yakalanıp "mürtecilik" ithamıyla Bekirağa Bölüğü'ne kondu, "askeri ayaklanma hazırlıkları içinde yeralmaktan ölüme mahkum edildi ve gazete kapatıldı. Sonra affedilerek 1910'da sürgüne gönderildi. 1912'de Istanbul'a dönüp orada gizli devrimci bir Kürt komitesi örgütlerse de yeniden ölüme mahkum edilerek zindana atıldı. Bir süre sonra zindandan kaçarak 1913'te Osmanlı Imparatorluğu'nu terketti.

Daha sonra 1917'de Azizi Ahmed müstear adıyla Kahire'de yine Kurdistan gazetesini çıkardı. Mondros Mütarekesi'nden hemen sonra Kahire'de kurduğu Kürdistan Istiklal Komitesi'nin genel sekreterliğini yaptı.

Mısır'da bulunduğu sırada bir yandan Kürt sorununu tanıtmaya çalışır, öte yandan da Kürt sorununda özellikle dış destek sağlanması ve bir Kürdistan yönetiminin kurulması için çalışır. Bu çalışmalarında diplomatik uğraş ve ilişkileri temel almış olan Süreyya Bedirhan, Ingilizlerin desteşini almak için çaba göstermiş, bu anlamda Ingiliz yanlısı olmuştur.
Baz kaynaklara göre, Kemalistlerin yönetime gelmesinden sonra Türkiye'de Sureyya Bedirxan, kardeşleri Celadet ve Kamiran ile babaları Emin Ali Bedirxan hakkında ölüm kararı verilmiştir. Sureyya Bedirxan, 1927'de, Xoybûn'a katıldı. 1929'da Suriye'ye döndü, 1930'da Fransız mandası altında bulunan alanlarda yaşaması yasaklanarak, Xoybûn'u temsil edeceği Paris'e taşınmaya mecbur edildi.

Nikitine'e göre, Sureyya Bedirxan, "hem sözlü hem de yazılı alanda bir kampanyayı bir programla ve modern politik kanıtlarla uyumlulaştırarak yürüten ilk Kürt yurtseveridir."

Bundan sonra da o "yine hep ulusal davaya kendini adamış olarak" ölümüne dek Paris'te yaşadı.

(Kaynak: Cızira Botanlı Bedirhaniler, Malmîsanij, Avesta, Istanbul, 2000)

 


Giriş

Kürdistan, Kürt halkı, bu halkın özlemleri, bu halkın Halife ve Padişaha karşı başkaldırmalarının nedenleri, Ittihatçılar, Kemalizme karşı başkaldırmaları... Bunlar dünya nüfusunun büyük bir bölümü için fazlasıyla belirsiz kavramlardır.

Bu çalişmanin amacı uygar dünyaya Kürdistan'ın ve Kürt halkının köklerini, geçmişini ve bu gününü tanıtmak, Kürtlerin muzaffer Avrupa ve Türkler tarafından işlendikleri gibi ele alınıp incelenmeye deşer olup olmadıklarını göstermek, Türklerin iftiralarını ve nezaketsizliklerini ortaya koymaktır.

Kürtlerden bahsetmek gerektiği için, onları bizzat kendimiz tanıtmak yerine sözü Kürtler ve Kürdistan üzerine bilgi sahibi olan Avrupalı seçkin oryantalistlere bırakmayı daha uygun buluyoruz.

Sayın Alexandre Jaba 1860 yılında yayımlanan "Recueil de notices et rêcits Kurdes" adlı eserinde şöyle yazıyor:
Eskiden Kürdistan'da çok sayıda okul vardı ve buralarda bilim adına faaliyetler yürütülürdü. Kürdistan'ın tüm şehirlerinde, tüm beldelerinde, tüm kasaba ve köylerinde bir, iki, üç, hatta bazen daha fazla okul görmek mümkündü.

Bunun nedeni yönetenlerin ve yaşayanların birbirleriyle yarışırcasına okullara ve bilginlere sahip çıkmasıydı. Küçüğüyle büyüğüyle Kürdistan'da herkes değerlerine, sanata ve bilime saygı duyuyordu. Cizre'de, Amêdi'de, Soran'da, Siirt'te ve diğer yerlerde seçkin öğretmenler vardı. Lisans sahibi olabilmek için on iki ayrı ders almak gerekiyordu. Okullar, öğretmenler ve okuyanlar hemen hemen bütünüyle ortadan kayboldular ya da bugün çok azı iyi durumda.

Sayın B. Nikitine "Quelques observations sur les Kurdes" (Kürtler üzerine birkaç gözlem) adlı çalişmasinda şöyle yazıyor:
Yaşantıları hakkında bir saptamada bulunmak gerekirse, fuhuşun Kürtlerde tanımsız olduğunu ve bu durumu tarif etmek için Kürtlerin Türkçeden kelimeler almak zorunda kaldıklarını bildirelim.

Kürtlerde aile olgusu vardır, genellikle tekeşlidirler ve ev içinde kadının otoritesi sözkonusudur. Evi yöneten kişi kadındır ve evin içinde onun sözü geçer; yemek sırasında payları bölüştüren odur ve onun izni olmadan yemeğe başlanmaz. Kocasının yokluğunda misafirleri ağırlayan odur ve misafirlerle özgürce yemek yiyip sohbet edebilir. Müslümanlarda olduğu gibi örtünmez. Diğer Müslümanlarda evlilik görücü usulü, istemdışı yapıldığı halde, Kürtler severek evlenirler ve nişanlılar düğünden önce birbirlerini görüp tanırlar. Gündelik hayatta Kürtler tarımla ilgilenirler. Kürdistan'ın ıssız bölgelerinde gezinirken, Kürtlerin verimsiz dağlardan inatla zenginlikler elde edebilmek için ne kadar güç işlerle uğraştıklarını görmek şaşırtıcıdır...




Fondation-Institut kurde de Paris © 2024
BIBLIOTHEQUE
Informations pratiques
Informations légales
PROJET
Historique
Partenaires
LISTE
Thèmes
Auteurs
Éditeurs
Langues
Revues