Kürdistan'da Kişilik Sorunu - I
Ali Fırat
Melsa
"Bağımsız ve gelişmiş toplumlar ve uluslarda kişilikler genellikle oturmuş bir yapıda; sınıf ve ulus kişiliği gelişmiş boyuttadır. Belli bir kuramsal temelde herkes ne yaptığını, neye hizmet ettiğini iyi bilir ve rolünü kendi toplumsal ve ulusal çıkarlarına uygun olarak oynar. Dolayısıyla, bu toplumlarda ve uluslarda normal gelişme dönemlerinde kişiliğin güçlü bir rol ile ortaya çıkması gereği kendisini fazla dayatmaz. Fakat bizim gerçekliğimizde, ulusal ve toplumsal konulardaki yabancılaşma ve çarpıklığın, sınıfsal ve ulusal düzeydeki kişiliğin, bırakalım kendisi için olumlu düşünce geliştirmesine, tam tersine olumsuzlukta derinleşmesi ve işbirlikçilik, inkarcılık ve uzlaşma düzeyinin daha çok gelişmesine yol açmiş olması, Kürdistan somutunda, dünyanın herhangi bir ülkesinde olduğundan çok daha fazla kişiliğin rolünü öne çıkarmakta ve belirleyici bir konuma yükseltmektedir. Madem ki, maddi yapı ve yaşanan gerçekler, yani kişiliğin dayandığı ulusal, toplumsal ve ekonomik koşullar bu kadar elverişsiz bir durumdadır; o halde, bu elverişsiz gerçekliği aksi bir kutupta, güçlü bir kişilikle yaşama gereği de kendisini ortaya çıkaracaktır.
İdeolojik, politik, kültürel, ulusal vs. birçok düzeydeki geriliğin aşılması ancak büyük kişiliklerin ortaya çıkması olayı ile gerçekleştirilebilecektir. Bu anlamda da, Kürdistan’da kişilik sorunu başka herhangi bir ülkede olduğundan daha fazla yüklü bir durumdadır." | 
