Sovyet Halkı, bu ay Ekim Devrimi’nin 60. yıldönümünü büyük bir coşkuyla kutluyor. Sovyet halkıyla birlikte tüm ülkelerin işçileri, emekçi halk yığınları ve hâlâ emperyalizmin, sömürgeciliğin, ırkçılığın sömürü ve zulmü altındaki tüm halklar da Sovyetler Birliğiyle birlikte bu bayramı paylaşıyorlar. Çünkü Ekim devrimi, yalnız Sovyetler işçileri ve diğer emekçi halk kitleleri açısından değil, tüm insanlık için bir dönüm noktasıdır. İnsanlık, bin yıllardır süren sömürü ve zulüm sistemine, insanın insana kulluğuna ilk kez Büyük Ekim Bevrimi'yle Çarlık Rusya'sında son verdi. Sonra başka halklar da Ekim Devriminin yolundan yürüdüler, kendi ülkelerinde sosyalizmi gerçekleştirdiler. Ve şimdi bu mücadele, günden güne güçlenerek, sömürü boyunduruğunu tüm ülkelerde kırmak, sömürüye, zulme, savaşa dünyamızda tüm olarak ve kesin biçimde son vermek için devam ediyor.
İnsanlık Ekim Devriminden önce de başka devrimler, örneğin 1789 Fransız devrimi biçiminde büyük devrimler yaşadı. Bunlar da insanlık tarihinde ...
İçindekiler
Ekim Devrimi İnsanlık Açısından Büyük Bir Dönüm Noktasıdır / 3 Yerel Seçimlerde Güçbirliği Oluşturalım / 11 Ulusal Sorun ve TKP - Ş. Dicleli / 15 İşte Türkiye, İşte Demokrasi / 47 TÖB-DER Genel Sekreteri, FİSE ve Sovyetier Birliği'ne İlişkin Sorularımızı Cevaplandırdı / 52 Şili Halkı Faşist Zulmü Yıkacaktır - Hazım Kılıç / 64 Büyük Ekim Devrimi ve Ulusal Kurtuluş Mücadelesi - R. Ulyanovsky / 70 «Şıvane Kurd» Romanı ve Maocu Ahlak / 76
Sanat - Edebiyat Gaziya Mın / 79 Bıwejen (Gotınen) Kurda / 82
Olaylar - Yorumlar / 86
EKİM DEVRİMİ İNSANLIK AÇISINDAN BÜYÜK BİR DÖNÜM NOKTASIDIR
Sovyet Halkı, bu ay Ekim Devrimi’nin 60. yıldönümünü büyük bir coşkuyla kutluyor. Sovyet halkıyla birlikte tüm ülkelerin işçileri, emekçi halk yığınları ve hâlâ emperyalizmin, sömürgeciliğin, ırkçılığın sömürü ve zulmü altındaki tüm halklar da Sovyetler Birliğiyle birlikte bu bayramı paylaşıyorlar. Çünkü Ekim devrimi, yalnız Sovyetler işçileri ve diğer emekçi halk kitleleri açısından değil, tüm insanlık için bir dönüm noktasıdır. İnsanlık, bin yıllardır süren sömürü ve zulüm sistemine, insanın insana kulluğuna ilk kez Büyük Ekim Bevrimi'yle Çarlık Rusya'sında son verdi. Sonra başka halklar da Ekim Devriminin yolundan yürüdüler, kendi ülkelerinde sosyalizmi gerçekleştirdiler. Ve şimdi bu mücadele, günden güne güçlenerek, sömürü boyunduruğunu tüm ülkelerde kırmak, sömürüye, zulme, savaşa dünyamızda tüm olarak ve kesin biçimde son vermek için devam ediyor.
İnsanlık Ekim Devriminden önce de başka devrimler, örneğin 1789 Fransız devrimi biçiminde büyük devrimler yaşadı. Bunlar da insanlık tarihinde ileriye doğru büyük atılımları simgelerler; ama onların hiç biri sömürüye, zulme temelinden son veren, toplumu bir barış ve düzenli gelişme yoluna sokan devrimler değildiler. İşçi sınıfı devriminin diğer devrimlerden başta gelen farkı budur.
Ekim Devrimiyle Birlikte Kurulan Sosyalist Sistem, Burjuva Dünya Görüşünün Yıkımı Oldu
Bugün, bilimin açık biçimde kanıtladığı gibi, insanın oluşumu, dünyamızda milyonlarca yıl süren bir gelişimin, değişimin ürünüdür. İnsanoğlu araç yaparak, yaptığı araçları geliştirerek elleriyle birlikte beynini, düşünme organını da geliştirdi. İlkel komünal toplum düzeyinde o üretim araçlarının henüz çok ilkel düzeyine uygun olarak kollektif bir yaşam sürdürüyordu. Besin araçlarını toplu bir çabayla elde ediyor ve toplu biçimde, diğer bir deyişle «eşitlik içinde» tüketiyordu. Araçlar gelişip de üretim artınca, toplumda fazla ürün doğunca sınıflar da kendini gösterdi. Fazla ürünü, üretim araçlarını ellerinde toplayanlar, güçlenenler, başkaları üstünde denetim kurdular, onları köleleştirdiler. Sınıflı toplumlar ve onlarla birlikte sömürü ve zulüm böyle başladı. Üst sınıflar bu sömürü düzenine uygun bir dünya görüşünü de yaratmakta gecikmediler. Böylece, insanlar arasındaki eşitsizlikler, sınıfsal imtiyazlar, ezilenlerin sömürülmesi ve onlar üstündeki zulüm doğal, değişmez yasalar gibi gösterildi. Ezilenlerin mücadelesi de durmadı elbet. Daha 19. yüzyılda, işçi sınıfının dünya görüşünü savunan düşünürler, gerici sınıfların «idealist» dünya görüşüne büyük darbeler indirdiler. İşçi sınıfının dünya görüşünü bilimsel temellere kavuşturan Marx ve Engels, sınıflı toplumların, ve onlarla ‘birlikte sömürü ve zulmün insanlık tarihinde geçici olduğunu açıkça gösterdiler ve yaklaşan işçi sınıfı devrimin! müjdelediler.
Kapitalizm, üretim güçlerini kendisinden önce görülmemiş bir hızla geliştirdi ve onunla birlikte sömürünün dozu ve sınıf mücadeleleri de görülmemiş boyutlara ulaştı. İlk işçi ayaklanmaları 1848’lerde Batı Avrupa’nın büyük sanayi kentlerinde patlak verdi. Yeter bir örgütlenmeden yoksun olan bu ayaklanmalar kanla ezildiler. 1871’de işçi sınıfı Paris'te iktidarı ele geçirdi, ilk işçi hükümeti kuruldu; ama Paris Komünü de Avrupa gericilerinin ortak çabasıyla yenilgiye uğramaktan kurtulamadı. O, işçi sınıfına önemli bir deney ve «Kalkın ey dünyanın lanetlileri!» diye başlayan Enternasyonal’i bıraktı..
Devrim ilk ve büyük zaferini 20. yüzyıl başlarında Çarlık Rusya'sında elde etti.
19. yüzyılın sonlarında ve 20. yüzyılın başlarında Çarlık Rusyası, devrimin nesnel şartları bakımından giderek olgunlaşıyordu. Çarlık Rusyasında, Batı ve Orta Avrupa ülkelerinin birçoğunda görülen biçimde bir burjuva demokratik devrim yaşanmamıştı. Sertlik yasal olarak kaldırılmış, ama onun kalıntıları, yer yer güçlü biçimde devam ediyordu. Çarlık rejimi, en basit demokratik haklara bile katlanamayan ağır bir zulüm rejimiydi. Açlığın, işsizliğin, zulmün kasıp kavurduğu ülkede köylü ayaklanmaları yüzyıla yakın bir zamandır aralıksız süregeliyordu. Çarlık Rusyası, aynı zamanda pek çok ulusun baskı altında tutulduğu bir «halklar hapishanesi»ydi. 19. yüzyılın sonlarından itibaren kitle direnmesinin başına işçi sınıfı geçti. Devrim, son aşamasına gelmiş kapitalizmin, emperyalizmin bu «en zayıf halkasında patlak verdi.
Çarlık Rusyasında devrimin başarıya ulaşmasında, bu ülkenin, kapitalist sistemde en zayıf halkalarından biri olmasının yanısıra, orada işçi sınıfının devrimci örgütlenmesinin, Parti'nin ve işçi sınıfı ideolojisinin yükseklerde tutulmasının payj da çok büyüktür.
.....
Faruk Aras Mustafa Kaya
Özgürlük yolu, n°29
Özgürlük yolu
Özgürlük yolu Özgürlük yolu, aylık siyasi dergi Ekim 1977, Yıl: 3, Sayı: 29 Sahibi: Faruk Aras Yazı İşleri Müdürü: Mustafa Kaya
Yönetim ve Haberleşme Adresi: Dizdariye Medresesi Sok. Deniz Apt. No. 8-8 Çemberlitaş - İstanbul
Abone: Yıllık 150 Tl. Altı Aylık 75 Tl. Dış Ülkeler İki Katıdır.
İstanbul Dağıtım:Tan-Da Ankara Dağıtım: Ankara Büromuz Sanlı Han 105 / 214 Kızılay - Ankara İzmir: Ege Dağıtım
Journals
