The Kurdish Digital Library (BNK)
Retour au resultats
Imprimer cette page
Journals Journals

Özgürlük yolu, n° 31 - 32


Editor : Özgürlük Yolu Date & Place : 1978, İstanbul
Preface : Pages : 96
Traduction : ISBN :
Language : Kurdish, TurkishFormat : 140x215 mm
FIKP's Code : Liv. Tur. Kur. Ara Ozg. N°31-32 (Rev. 4)Theme : Politics

Özgürlük yolu, n° 31 - 32
Versions

Özgürlük yolu, n° 15-16 [Türkçe, Ankara, 1976]

Özgürlük yolu, n° 17 [Türkçe, Ankara, 1976]

Özgürlük yolu, n° 18 [Türkçe, İstanbul, 1976]

Özgürlük yolu, n° 19 [Türkçe, İstanbul, 1976]

Özgürlük yolu, n° 20 [Türkçe, İstanbul, 1977]

Özgürlük yolu, n° 21 - 22 [Kurdî, İstanbul, 1977]

Özgürlük yolu, n° 23 [Kurdî, İstanbul, 1977]

Özgürlük yolu, n° 24 [Kurdî, İstanbul, 1977]

Özgürlük yolu, n° 25 [Kurdî, İstanbul, 1977]

Özgürlük yolu, n° 26 [Kurdî, İstanbul, 1977]

Özgürlük yolu, n° 27 [Kurdî, İstanbul, 1977]

Özgürlük yolu, n° 28 [Kurdî, İstanbul, 1977]

Özgürlük yolu, n° 29 [Kurdî, İstanbul, 1977]

Özgürlük yolu, n° 30 [Kurdî, İstanbul, 1977]

Özgürlük yolu, n° 31 - 32 [Kurdî, İstanbul, 1978]

Özgürlük yolu, n° 33 - 34 [Kurdî, İstanbul, 1978]

Özgürlük yolu, n° 35 [Kurdî, İstanbul, 1978]

Özgürlük yolu, n° 36 [Kurdî, İstanbul, 1978]

Özgürlük yolu, n° 37 - 38 [Kurdî, İstanbul, 1978]


Özgürlük yolu, n° 31 - 32

Faruk Aras,
S. Sırrı Feroğlu

Özgürlük yolu


11 Aralık yerel seçimlerinin sonuçları CHP ve MHP açısından bir ilerlemeyi, AP açısından da açık bir gerilemeyi gösteriyor.
CHP, 1973 seçimlerinde elde ettiği 32 il belediye başkanlığını 42'ye çıkardı, İlçelerde de AP’yi geride bıraktı. Diğer yandan, sayılarla ortaya çıkan bu durum, CHP yöneticilerinin izlediği politikanın bir başarısı mıdır? Buna olumlu cevap verilemez. CHP yönetimi, 5 Haziran seçimlerinden bu yana, hiç ele kitlelerden puan toplayacak bir politika güdemedi. CHP muhalefeti kimi zaman ortalarda görünmedi. CHP, ne artan hayat pahalılığına, ağır zamlara, ne de hızlanan faşist saldırganlığa karşı etkili bir muhalefet gösteremedi. Zaten CHP öteden beri, kitleleri faşist saldırganlığa karşı susmaya, geri çekilmeye, seçimden seçime sandık başına gidip kendisine oy vermek üzere beklemeye çağırmaktadır. Ancak bu pasifist, teslimiyetçi tavrın, bizzat seçimlerde oy kullanmayı etkileyeceği de hesaba pek katılmadı. Nitekim MHP'nin faşist terörü yoğunlaştırdığı bazı illerde, CHP'ye oy verme eğiliminde olan «halim-selim» adamların birçoğu sandık başına gitme cesaretini bile gösteremedi.

CHP yönetiminin daha 5 Haziran seçimleri öncesinde kendi örgütü içerisinde takındığı anti-demokratik tavır, 5 haziran seçimlerini olduğu gibi 11 Aralık yerel seçimlerini de etkiledi. CHP merkez yönetimi, 5 Haziran ...


İçindekiler


11 Aralık Yerel Seçimleri ve Devrimci Güçlerin Diyarbakır'daki Başarısı / 3
Dr. Mehmud Osman Yenilginin Nedenlerini Açıklıyor / 17
Kürt Halkının Durumuyla İlgili Olarak Belgrat Toplantısına ve Taraf Ülkelere Yapılan Başvuru / 25
Romanya'da Eğitim ve Gezi Notları / 39
Pekin: Tehlikeli Bir Dönüm Noktasında Denge Kurmaya Çalışıyor / 60
Angola Sosyalist Yönelim Yolunda / 75
«Rusya ve Doğunun Emekçi Müslümanlarına» Bildirisi 60 Yaşında / 77

Sanat - Edebiyat
Ehmede Xani'de Kürt Teması / 81
Pira Sehirdar / 85
Tıştenoken Kurda / 93


11 ARALIK YEREL SEÇİMLERİ VE DEVRİMCİ GÜÇLERİN DİYARBAKIR’DAKİ BAŞARISI


11 Aralık yerel seçimlerinin sonuçları CHP ve MHP açısından bir ilerlemeyi, AP açısından da açık bir gerilemeyi gösteriyor.
CHP, 1973 seçimlerinde elde ettiği 32 il belediye başkanlığını 42'ye çıkardı, İlçelerde de AP’yi geride bıraktı. Diğer yandan, sayılarla ortaya çıkan bu durum, CHP yöneticilerinin izlediği politikanın bir başarısı mıdır? Buna olumlu cevap verilemez. CHP yönetimi, 5 Haziran seçimlerinden bu yana, hiç ele kitlelerden puan toplayacak bir politika güdemedi. CHP muhalefeti kimi zaman ortalarda görünmedi. CHP, ne artan hayat pahalılığına, ağır zamlara, ne de hızlanan faşist saldırganlığa karşı etkili bir muhalefet gösteremedi. Zaten CHP öteden beri, kitleleri faşist saldırganlığa karşı susmaya, geri çekilmeye, seçimden seçime sandık başına gidip kendisine oy vermek üzere beklemeye çağırmaktadır. Ancak bu pasifist, teslimiyetçi tavrın, bizzat seçimlerde oy kullanmayı etkileyeceği de hesaba pek katılmadı. Nitekim MHP'nin faşist terörü yoğunlaştırdığı bazı illerde, CHP'ye oy verme eğiliminde olan «halim-selim» adamların birçoğu sandık başına gitme cesaretini bile gösteremedi.

CHP yönetiminin daha 5 Haziran seçimleri öncesinde kendi örgütü içerisinde takındığı anti-demokratik tavır, 5 haziran seçimlerini olduğu gibi 11 Aralık yerel seçimlerini de etkiledi. CHP merkez yönetimi, 5 Haziran öncesinde, kendileri için «mahzurlu» gördükleri birçok il, ilçe yöneticilerine işten el çektirdiler. Bunlar genellikle, Eyüboğlu - Topuz ekibine oranla ilerici, demokrat kişilerdi. Merkez yönetimi bununla da kalmadı; ilerici ve demokrat adaylara karşı geniş vetolara girişti. Bu anti-demokratik tutum 11 Aralık seçimleri öncesinde tekrar edildi. Bu anti-demokratik tutum olmasaydı, gerek 5 Haziran genel seçimleri, gerekse 11 Aralık yerel seçimleri CHP açısından, hiç kuşkusuz, daha başarılı olacaktı. Örneğin Kocaelinde CHP'li taraftarların ve CHP'li olmayan, ama ona oy vermeğe eğilimli bulunan demokrat kişilerin çoğu sandık başına gitmediler. AP'nin bu ilde kazanması kitlelerin bu protestosunun sonucu oldu. Elazığ’da 5 Haziran öncesinde il yönetiminde bulunan genç ve başarılı ekip, Merkez yönetimi tarafından görevden alındı. Hem de bir MC valisinden alman bilgilere dayanılarak. Tüm ilericilere kan kusturan MC valisi, CHP'nin müfettişi Haşan Esat Işık’a, «bunlar komünist kürtçüdürler» demişti!. Haşan Esat Işık ile Merkez yönetimi ise bay valinin hoşuna gideni yapmakta gecikmediler. Onları uzaklaştırıp eski bir AP'li olan Şükrü Kaçar'ı il başkanlığına getirdiler. Delegeler hemen Bay Kaçar ve ekibinin istediği biçimde, elbette anti-demokratik yöntemlerle tespit edildi. Ama bununla da kalınmadı; seçimlerde aday olan ilerici ve demokrat kişiler tepeden veto da edildiler. Bütün bunlar CHP'nin Elazığ'da uğradığı dağınıklığın, gerilemenin başlıca nedepi, faşistlerin bu il merkezindeki başarılarının ise önemli nedenlerinden biridir. Kitlelerin bütün bu tutarsızlıklara, anti-demokratik tutumlara aferin demesi beklenemez elbette.

CHP'nin anti-demokratik tutumu, en açık biçimde, Kürt ulusal sorununa karşı takındığı tavırda ortaya çıkmaktadır. Bir zamanlar oldukça demokrat bir gazeteci ve hümanist bir şair olarak bilinen —bu arada «Yunanlı kardeşler» için yazdığı şiiriyle de tanınan— sayın Ecevit, Kürt halkının ulusal ve demokratik hareketine, öteki burjuva politikacılarından daha hassas ve sert biçimde karşı çıkmaya büyük özen göstermektedir. Sayın Ecevit, halklara özgürlük isteyenleri faşistlerle bir tutmaya kalkışıyor. Bir zamanlar Diyarbakır’da halkın kendisine gösterdiği ilgiyi, gönlünün dilediği gibi yorumlayarak Kürt halkının ulusal ve demokratik haklar istemediğini iddia etmeye kadar işi vardırıyor. Kitlelerin gösterdiği ilgi, elbette, Ecevit ve partisinin faşist teröre, şoven zulme karşı çıkacağı, kitlelerin demokratik hak ve özgürlüklerine saygılı davranacağı, emekçi halktan yana bazı tedbirler alacağı umulduğu içindir. Yoksa kitleler ne diye sayın Ecevit’e umut bağlasınlar?. Ama sayın Ecevit kitlelerin bu özlemlerini kavramadığı, ya da kavramak istemediği; onları, herşeye rağmen arkasından koşacak bir hayranlar kitlesi saydığı içindir ki, kitlelerin onu tekzip etmesi için fazla zaman geçmesine bile lüzum kalmadı. Diyarbakır belediye başkanlığı seçimi bunun en somut kanıtıdır.
Gerçek şu ki, CHP'nin 11 Aralık yerel seçimlerinden başarılı çıkması CHP yönetiminden çok, ileriye yönelen kitlelerin kendi başarısıdır. Kitleler MC'nin zulmünden, ağır vergilerden, hayat pahalılığından öylesine bıkmışlardır ki bu, onların CHP’ye oy vermelerine yetmiştir.

Kitleler, her geçen gün biraz daha, toplumdaki sömürünün niteliği, baskı ve zulmün nedenleriyle ilgili olarak doğruları öğreniyor, politize oluyorlar. Bu uyanış süreci, sınıflaşmanın daha belirgin ve sınıf mücadelelerinin daha keskin olduğu büyük kentlerde, sanayi bölgelerinde daha hızlı; kırsal kesimlerde ise daha ağır gidiyor. Sömürü ve zulme tepki gösteren emekçi kitlelerin oyları şu dönemde CHP'de top'lanıyor. Bunun çeşitli nedenleri var. Bir kez, düzene ve sömürüye tepki duyan emekçi kitlelerin büyük bir bölümü, henüz, kurtuluşlarının sosyalist bir iktidara ve sosyalist bir toplumun kuruluşuna bağlı olduğunu kavramamışlardır. Onlar CHP'yi durumlarım düzeltebilecek parti olarak görüyorlar. Diğer yandan, daha ileri düzeyde bilinçli ölen, temel bir dönüşümün gereğini kavrayan, sosyalist bir iktidar isteyen emekçi ve aydınların büyük çoğunluğu da, CHP'nin de bîr burjuva partisi olduğunu ve bütün bunları başaramayacağını bile bile, şu dönemde oylarını ona vermektedirler. Bir yandan MC partilerinin şahsında tırmanan faşizmi geriletmek çabası ve CHP'nin onların karşısında başlıca iktidar alternatifi oluşu, diğer yandan solun dağınıklığı yolaçıyor buna.

.....


Faruk Aras
S. Sırrı Feroğlu

Özgürlük yolu, n°31-32

Özgürlük yolu


Özgürlük yolu
Özgürlük yolu, aylık siyasi dergi
Aralık - Ocak 1978, Yıl: 3, Sayı: 31 - 32
Sahibi: Faruk Aras
Yazı İşleri Müdürü: S. Sırrı Feroğlu

Yönetim ve Haberleşme Adresi:
Dizdariye Medresesi Sok. Deniz Apt. No. 8-8
Çemberlitaş - İstanbul

Abone: Yıllık 100 Tl.
Altı Aylık 50 Tl.
Dış Ülkeler İçin İki Katıdır.

İstanbul Dağıtım:Tan-Da
Ankara Dağıtım: Ankara Büromuz
Sümer Sok. Beyaz Ap. 12/2 Demirtepe - Ankara

Dizgi : Evren Matbaası

Kapak: Işık Matbaası

Baskı: Ören Basımevi



Foundation-Kurdish Institute of Paris © 2024
LIBRARY
Practical Information
Legal Informations
PROJECT
History & notes
Partenaires
LIST
Themas
Authors
Editors
Languages
Journals