Sosyalist düşüncenin tarihi eski. Bu yüce düşünce, toplumların gelişim ve dönüşümlerinin belirli bir aşamasında, sınıfsal yoğunlaşmanın kapitalizm düzeyinde kendisini ortaya koyması ile birlikte ayrıntılarıyla bir sentez olarak kendisini hissettirdi.
Sosyalist düşüncenin şekillenmesi, ha deyince olan bir iş olmadığı gibi, bir yığın aşamalardan geçerek, kendisinden önceki düşüncelerle içiçe, onlarla çatışarak ve çelişerek; şekillenme şansı buldu. Bundan dolayıdır ki, sosyalizmin tarihi, aynı zamanda kapitalizmin tarihi ile özdeşleşmekle birlikte, ondan öncesine dayanan bir düşünce sistemidir. Bilimin tarihi ile atbaşı yürüyerek gelme şansını bulan düşünce biçimlerinden biridir.
Sosyalist düşüncenin şekillenmesi, sınıfların ...
Ala Rizgarî
Yekîtiya Sosyalîst
Compt d'auteur
Compt d'auteur Yekîtiya Sosyalist, hejmar 24 Ala Rizgarî
Sosyalist düşüncenin tarihi eski. Bu yüce düşünce, toplumların gelişim ve dönüşümlerinin belirli bir aşamasında, sınıfsal yoğunlaşmanın kapitalizm düzeyinde kendisini ortaya koyması ile birlikte ayrıntılarıyla bir sentez olarak kendisini hissettirdi.
Sosyalist düşüncenin şekillenmesi, ha deyince olan bir iş olmadığı gibi, bir yığın aşamalardan geçerek, kendisinden önceki düşüncelerle içiçe, onlarla çatışarak ve çelişerek; şekillenme şansı buldu. Bundan dolayıdır ki, sosyalizmin tarihi, aynı zamanda kapitalizmin tarihi ile özdeşleşmekle birlikte, ondan öncesine dayanan bir düşünce sistemidir. Bilimin tarihi ile atbaşı yürüyerek gelme şansını bulan düşünce biçimlerinden biridir.
Sosyalist düşüncenin şekillenmesi, sınıfların gelişmesi ile de bir paralellik taşımakla birlikte, bir eylem çizgisi olarak örgütlenme girişimleriyle de her zaman kanbağı içinde olan, kapitalist toplumun egemen sınıflarına karşı, öncelikle onlann dünya görüşü burjuva düşüncesine karşı kendisini "ispatlama", burjuva dünya görüşüyle farklılığını en aynntılarına kadar gösterme çabasının da bir ürünüdür.
Özcesi, sosyalist düşünce, kapitalizm koşullarında, kapitalist toplumun modern burjuva ve proleter sınıflarının toplumun kaderini tayin eder asli unsurlar olarak belirlenmesiyle: burjuva ve burjuva öncesi düşüncelerle alternatif, burjuvazinin çıkarlarına at olan, onunla çakışma göstermeyen toplumsal çıkarları temsil eden bir dünya görüşü. Bundan dolayı da, burjuvazinin ezdiği, sömürdüğü, toplumda üretken güç olmasına rağmen, hiçbir etkinliğe ve özellikle de siyasal etkinliğe sahip olmayan işçi sınıfına, çıkarları ve maddi ilişkileri işçi sınıfına yakın olan toplumsal kesimlere dayanan; Onlanrı ekonomik, toplumsal ve siyasal taleplerini organize ederek dönüştürme ve sınıfsızlaşurma sürecine tabi tutan bir dünya görüşüdür. Bundandır ki, ömrü bir toplum yapılanması ile sınırlı değildir. Sosyalist toplumun dönüşmesinde de, bu dünya görüşü öncüdür ve yol göstericidir. Çünkü, sosyalizm, bilimsel bir dünya görüşüdür. Eskimeyen, antika hale gelemiyecek olan, her zaman kendisini yenileyen, yemleyebilecek olan bir dünya görüşüdür.
Sosyalist düşüncenin, toplumsal yapının şekillenmesine bağlı olarak, Kürdistan'a geç geldiği tartışmasız. Ömrü, 25 yılı bile doldurmuş değil. Her ne kadar 25 yıl, bir insan için gençlik çağını ifade ediyorsa da, bir dünya görüşü, sosyalist düşünce için gençliğe tekabül etmiyor; tabir caizse çocukluk çağının aşılmakta olduğu bir dönemi ifade etmektedir, sosyalist düşüncenin Kürdistan'a geç gelmesinin bir yandan sınıfsal bir bağı toplumsal gelişimin düzeyi bağı) ve bir de kültür bağı, bilimin toplumda güncel olup olmaması bağı vardır.
Yüzyıllardır işgal edilmiş ve sömürge bir konumda bulunan Kürdistan'da: Sömürgeciler, ekonomik, toplumsal, siyasal ve kültürel geriliğin devam ettirilmesi için özel ve planlı bir çaba göstermişlerdir. Bu geri bıraktırılmışlık özel çabasının bir sonucudur ki, ülkemizde toplumsal yapı normal bir gelişim seyri izlememiş, çarpık bir yapılanma göstermiştir. Denilebilinir ki, kapitalizm de geç, çarpık gelmiştir ve yine organik olmayan bir çizgi izleyerek büyüme, gelişme göstermiştir. Böyle çarpık ve geri bir kapitalist toplumda, sınıfsallaşmanında çarpık, yordamınca olmayacağı tartışmasızdır.
Bu Çarpıklığın Getirdiği Tartışma
Bundan dolayıdır ki, Kürdistan'da, yillardır sosyalist hareketimizde, kapitalist bir toplum olarak burjuvazi ve işçi sınıfının konumu; niceliksel ve niteliksel gücü— etkinliği tartışmalı bir konu olmaya devam ediyor. Bu tartışmaların anlamlı olduğunu ...