VersionsYekîtiya Sosyalîst, n°13 [Türkçe, Uppsala, 1988]
Yekîtiya Sosyalîst, n°14 [Kurdî, Uppsala, 1988]
Yekîtiya Sosyalîst, n°15 [Kurdî, Uppsala, 1989]
Yekîtiya Sosyalîst, n°16 [Kurdî, Uppsala, 1989]
Yekîtiya Sosyalîst, n°18 [Kurdî, Uppsala, 1989]
Yekîtiya Sosyalîst, n°20 [Kurdî, Uppsala, 1989]
Yekîtiya Sosyalîst, n°21 [Kurdî, Uppsala, 1989]
Yekîtiya Sosyalîst, n°22 [Kurdî, Uppsala, 1990]
Yekîtiya Sosyalîst, n°24 [Kurdî, Uppsala, 1990]
Yekîtiya Sosyalîst, n°25 [Kurdî, Uppsala, 1990]
Yekîtiya Sosyalîst, n°26 [Kurdî, Uppsala, 1990]
Yekîtiya Sosyalîst, n°22
Ala Rizgarî
Compt d'auteur
Son zamanlarda, çok farklı çevrelerin ve insanların üzerinde durdukları sorunlardan biri Paris'te yapılan Kürt Konferansı oldu. Faik Bulut'da, Sosyalist Parti'nin merkez yayın organı olarak yayın hayatına giren "Teori" dergisinde, komplocu bir yaklaşımla bu olayı değerlendiriyordu. Yazının bütününde, Kürdistan'da sosyalizm yandaşı güçler ve tek tek şahıslar; en fazla da "PKK" yaklaşımlarıyla karalamaya tabi tutuldu. Bu yazı da tam da, "çamur atayım izi kalır anlayışı güdülmüş." Bu yazı boyutunda saldırı yapılan şahıslardan biri de İ. Güçlü arkadaşımız olmuştur. Tabi gaye "üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek" olduğu için, bireylerden de yola çıkılarak, siyasal örgütlerin karalanması yoluna gidilmiş!
Paris Kürt Konferansının oluşum ...
TARİHİN CİLVESİ VE TEORİ DERGİSİ İÇİN OLUMLU OLMAYAN BAŞLANGIÇ
B. Azad
Son zamanlarda, çok farklı çevrelerin ve insanların üzerinde durdukları sorunlardan biri Paris'te yapılan Kürt Konferansı oldu. Faik Bulut'da, Sosyalist Parti'nin merkez yayın organı olarak yayın hayatına giren "Teori" dergisinde, komplocu bir yaklaşımla bu olayı değerlendiriyordu. Yazının bütününde, Kürdistan'da sosyalizm yandaşı güçler ve tek tek şahıslar; en fazla da "PKK" yaklaşımlarıyla karalamaya tabi tutuldu. Bu yazı da tam da, "çamur atayım izi kalır anlayışı güdülmüş." Bu yazı boyutunda saldırı yapılan şahıslardan biri de İ. Güçlü arkadaşımız olmuştur. Tabi gaye "üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek" olduğu için, bireylerden de yola çıkılarak, siyasal örgütlerin karalanması yoluna gidilmiş!
Paris Kürt Konferansının oluşum ve bileşimi bir tarafa (ki, bu yanıyla karşı çıkmak, eleştirmek gerekiyor) bırakırsak; Kürdistan hareketi için büyük bir öneme sahip bir olay olduğunu söyleyebiliri/. Kürdistan ve Kürt sorununun uluslararası platformlarda gündeme oturması; bu sorunla ilgili toplantıların ve tartışmaların yapılması başlı başına bir olumluluktur. Bu toplantının kendisi de aynı zamanda gösteriyor ki, Kürdistan sorunu uluslararası platformlara girmeye aday bir sorundur. Bir kısım güçlerin istemiş olmalarının ötesinde, halkımızın bağımsızlık ve kurtuluş mücadelesinin geldiği düzey, bugün bunu yaratmıştır. Yarın daha ileri bir düzeyi yaratacağıda muhakkakdır. Düne kadar "neden böyle bir platform yoktu" diye düşünmek gerekir. Kürt sorununun, yarın Filistin sorunu gibi Birleşmiş Milletler ve benzeri düzeylerdeki platformlarda tartışmaya gelmesi şaşırtıcı olmamalı. Yeterki halkımızın bağımsızlıktan ve sosyalizmden yana olan güçleri sağ duyu ile hareket etmesini, uğraş göstermesini bilsinler; döneme uygun araç-gereçleri yaratmada üstlerine düşen görevin bilinciyle hareket edebilsinler. Sürecin bunu yaratacağına güvenimiz tamdır. Tüm kurtuluş mücadelelerinde olduğu gibi, halkımızın bağımsızlık ve kurtuluş mücadelesinde de kurumlaşma adım adım örülerek, ileriye adımlar atılacaktır.
Aynca bugün siyasal sahaya baktığımız zaman, Kürdistanlı ulusal demokratik güçlerin büyük bir kesiminin, geçmişten gelen bir kısım olumsuzluklannı aşarak olgunluk dönemine adım attığını söylersek, yanlış yapmış olmayız. Bugünden ulusal demokratik hareketimizin ortak kurumlaşmasının meyvelerini görebiliriz.
Kürt sorununun da tartışıldığı platformlarda, katılımcıların kendi hesaplarıyla katılacaktarı tartışmasız.
Paris Konferansı ve bundan sonra olabilecek konferanslara katılımalar, kendi ülke ve sınıf çıkarlarının bir gereği, kendilerine özgü perspektiflerle katüacaklardır. Bunda kimsenin kuşkusu olmasın. Elbetteki sorundan yarar sağlamak isteyecekler olacaklardır: bu bilinen bir şey. Ama bu yaklaşımlar olacak diye, Kürdistan ulusal demokratik devriminden yana olanlann bu ve buna benzer platformlan terketmeleri veya bu platformlara katılmamaları mı gerekiyor?
Aksine, bu ve buna benzer platformları, halkımızın bağımsızlık ve sosyalizm hedefine varabilmesi için bir vasıta olarak değerlendirmesi gerekir. Halkımızın ulusal demokratik güçlerinin birliğinin gerekliliğini, "yurtseverim" diyen her insanın bilince çıkarması bir zorunluluktur. Uluslararası platformları, dayanışmaları ve kamuoyunu yadsıyarak bir yere varılamıyacağı gibi, buralan herşey sayarakta bir yere vanlamaz. Her iki anlayışla ilgili uyanık ve sağduyu ...
Ala Rizgarî
Yekîtiya Sosyalîst
Compt d'auteur
Compt d'auteur
Yekîtiya Sosyalist, hejmar 22
Ala Rizgarî
Yekîtiya Sosyalist
Rizgarî * Demokrasî * Sosyalîzm
Sibat/Adar 1990, Hejmar 22
Navnîșan:
H. B.
Br. Berwaldsvägen 21
756 50 Uppsala / Sweden