"Serxwebûn" gazetesinin 93. sayısında özel olarak benim şahsımı ve genel olarak Kürt hareketinin birçok ileri unsurunu, önderini (ki, yıllarca "PKK" sözcüsü olarak yurtseverlere düşmanlık eden ve bugün "PKK"ce Genel Kurmay Başkanlığının ajanı olduğu ileri sürülen Hüseyin Yıldırım da var) hedef alan, itham eden sayfalar dolusu açıklamalar var.
"PKK"nin bu tutumu herkes gibi, beni de fazlaca şaşırtmadı. Ama bu aşamada, şahsıma, diğer birçok değerli yurtsever ...
"PKK" NE YAPMAK İSTİYOR VE KİME HİZMET EDİYOR?
İbrahim Güçlü
"Serxwebûn" gazetesinin 93. sayısında özel olarak benim şahsımı ve genel olarak Kürt hareketinin birçok ileri unsurunu, önderini (ki, yıllarca "PKK" sözcüsü olarak yurtseverlere düşmanlık eden ve bugün "PKK"ce Genel Kurmay Başkanlığının ajanı olduğu ileri sürülen Hüseyin Yıldırım da var) hedef alan, itham eden sayfalar dolusu açıklamalar var.
"PKK"nin bu tutumu herkes gibi, beni de fazlaca şaşırtmadı. Ama bu aşamada, şahsıma, diğer birçok değerli yurtsever arkadaşa yönelik saldırı ve iftiraların daha sistemli bir hale getirildiğini tespit edebildim. Bu tespitin başladığı noktada, sorunun üzerinde ciddiyetle durulmasının gerekliliğini daha net bir biçimde bilincime çıkardım.
"Serxwebûn'daki açıklamalar, benim akrabam olan birinin ağzıdan dile getirilmektedir! Bu akrabam da, "PKK" içine gönderilen "tespit edilebilen onlarca ajan"dan biri!. "PKK" içine gönderilen "ajanlar" bu kadarla da sınırlı değil. "PKK" şefi tarafından, başkaca onlarca "ajan"ın daha,"örgütleri" içinde mevcut olabileceği ileri sürülmekte. "PKK" şefinin detektifleri bunları tespit etmek için de seferber olmuş durumdalar!
Doğrusu, bu tespitin yapıldığını gördüğüm zaman, hem gülünç, hem korkunç buldum; ve hem de "PPK" şefinin bir şeyhin kerametini gösterdiğini bütün yanlarıyla saptayabildim. Çünkü, "PKK" şefi, "ajanları" eliyle kovmuş gibi, kesin bir sayı veriyor. Biz sosyalistler olarak, geri bıraktırılmış sömürge toplumların değer yargılarını çok iyi olmazsa da, birazcık anlamış ve kavramış olduğumuzdan; şeyhlerimizin kerametinin de nasıl olduğunu biliyoruz. Bizim toplumumuzdaki şeyhin kerametinin, tam bir plana, aldatmacaya dayandığım bilmeyen aydın, ya da kafası biraz çalışan insan yoktur. Üstelik, "PKK" şefinin, bu tür kerametlerinin, yani arkadaşı arkadaşa karşı ispinyocu hale getirme maheretinin olduğunu, eski yol arkadaşlarının yazdıklarından da çok iyi anlayabiliyoruz. Zaten, şark mantığına sahip, toplumun en geri kesimlerinin ikiyüzlülük, yalancılık, komploculuk, korkaklık v.b. gibi özelliklerine köklü bir biçimde sahip olan birisinde de beklenecek başka bir şey olamaz.
"Serxwebûn"da İleri sürülen iddiaya göre, bu akrabam (Vakkas Çetindağ — V.Ç), benim ve diğer başka yurtsever arkadaşlarım tarafından ör¬=gütlendirilip "PKK" içine gönderilmiş. Bu noktada son söyleyeceğimi başta belirtirsem: Yazının tümü yalanlarla örülmüş, yurtseverlere karşı kin ve nefretin geliştirilmesi için düzenlenen bir senaryodur.
Çok iyi bilinir ki, sosyalistler, polisiye mantıkla ve komplocu metodlarla çalışmazlar. Polisiye mantığın ve komplocu metodların burjuvaziye has özellikler olduğunu, bu olumsuz özelliklerin burjuvaziye hizmet ettiklerini çok iyi biliyorlar. Aynca, ülkelerimiz devrimci hareketlerinde, bu tür geleneksel değer yargılarının hüküm sürdüğü süreçde, devrimci hareket ve genel olarak halk hareketi büyük zararlar görmüştür. Bu konuda, Kürdistan ulusal demokratik hareketi yığınla olumsuzluklarla doludur. Bu metodların sonucudur ki, birçok değerli yurtseverimiz, hem de yurtseverlerin eliyle katledilmişlerdir. Bunu en iyi bilince çıkaranlardan birinin de ben olduğumu düşünüyorum. Bundan dolayıdır ki, sürekli bir biçimde bu anlayışlara karşı mücadele ettim, onun yerine çağdaş değerlerin yerleşmesi için çaba gösterdim.
Günümüzde de, geleneksel değerlerden kurtulumayan ve o değerlerden medet umman; radikal anlamda toplumsal değişiklikten yana olmayan ülkemizdeki ve Ortadoğu'daki kimi ilerici, devrimci, ulusal kurtuluşçu örgütler, ismi geçen metodları uygulamaktan geri kalmıyorlar. "PKK" şefi, zaten yapısal olarak sahip olduğu bu özelliklerini, "Ortadoğu siyaset mektebinde" daha sivrilttiğini, geliştirdiğini ve perçinlediğini, ortaya çıkan gelişmeler göstermektedir. Bunun içindir ki, her dönemde, "birileri'nin de kendi örgütü içine ajan sızdıracağının korkusunu taşıdı. Bugünde taşıyor. Üstelik, insan, günümüzde de bu korkusunun, psikolojik bir hastalığa dönüştüğünü saptayabiliyor.
Akrabam Vakkas Çetindağ neler söylemiş?
Akrabam denilen unsurun ağandan, "PKK" kalemşörlerince ileri sürülen görüşlerin ilk satırlarında, doğruların ileri sürüldüğünü "belki" belirtebilirim. Yani, doğum tarihine; ...
Ala Rizgarî
Yekîtiya Sosyalîst
Compt d'auteur
Compt d'auteur Yekîtiya Sosyalist, hejmar 20 Ala Rizgarî