VersionsThe Cradle of Mankind -Life in Eastern Kurdistan [English, London, 1922]
İnsanlığın Beşiği Kürdistan'da Yaşam [Türkçe, İstanbul, 2004]
İnsanliğin beşiği Kürdistan'da yaşam
"İnsanlığın Beşiği", Orta Doğu halkları için çok önemli bir tarihsel dönemeç olan yüz yıl önceki bir dönemi; "etnik" ve dinsel çelişkilerin ve çatışmaların suyüzüne çektiği, kavimler mozayiğinin parçalandığı bir dönemi, yirminci yüzyılın ilk çeyreğini ele alıyor. Wigramlar, Ermeni tehcirinden komitacıların direnişine, Barzan Şeyhi Abdülselam'ın Osmanlı'ya karşı başkaldırısından Süryani Petros Ağa ayaklanmasına kadar günümüzde hâlâ ihtilaf konusu olan ve bölgesel çatışma riskleri barındıran olaylarin başlangıç dönemine tanıklık ettiler. Diyarbakir, Dara, Nusaybin, Halep, Musul, Kerkük, Erbil, Urmiye, Van, Hoşap ve bütün bir bölgeyi, iki nehir arasını-Mezopotamya'yı kapsayan büyülü bir yolculuk...
"Wigramla Kürdistan'da daha önce bilinmeyen adetler ve efsane :eri ortaya koya:' çalışmalar yaptıkları birçok yel geçirdiler. Gerçekten de Kürt ırkıyla ilgili çalışmaları o kadar iyiydi ki, modern araştırmacılar değerli bir referans olarak onların çok aranılan kitapları 'insanlığın Beşiği'ni hâla kullanırlar."
Andrew Collins Meleklerin Küllerinden İÇİNDEKİLER
Önsöz / 9 BİRİNCİ BÖLÜM DEMIRYOLUNUN ULAŞAMADIĞI YERLER / 11 (HALEP VE URFA)
İKİNCİ BÖLÜM TOZ TOPRAĞIN MEMLEKETI / 39 (DIYARBAKIR VE MARDİN)
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM KADIM ROMA'NIN SINIR BÖLGESI / 67 (DARA VE NUSAYBIN)
DÖRDÜRCÜ BÖLÜM YENI NİNOVA'NIN YÜKÜ / 93 (MUSUL)
BEŞİNCİ BÖLÜM ŞEYTANIN TAPINAĞI / 115 (ŞEYH ADI)
ALTINCI BÖLÜM DAĞLARIN ETEKLERİ / 143 (RABBAN HURMIZD, BAVYAN, VE AKRE)
YEDINCİ BÖLÜM DOĞULU BIR VICH IAN VOHR / 171 (BARZAN ŞEYHİ)
SEKİZİNCİ BÖLÜM KÖTÜ YÖNETIMIN BIR EFENDISI / 199 (NEHRI VE CILO)
DOKUZUNCU BÖLÜM TARTIŞMALI TOPRAKLAR / 221 (GEWER, TERGEWER, MERGEWER)
ONUNCU BÖLÜM SÖNMEYE YÜZ TUTMUŞ BIR IMPARATORLUĞUN ÇIĞLIĞI / 245 (URMIYE)
ONBİRİNCI BÖLÜM SORUNLARIN VE ISTIRAPLARIN TOPRAKLARI / 273 (URMİYE'DEN VAN'A)
ÖNİKİNCI BÖLÜM HOŞNUTSUZLUK / 289 (VAN VE ERMENİLER)
ONÜÇÜNCÜ BÖLÜM PRESTER JOHN TOPRAKLARI / 321 (QUDŞANİS)
ONDÖRDÜNCÜ BÖLÜM BÜYÜK KANYONLAR / 347 (HAKKARİ'NİN NASTURI "AŞIRETLERI")
ONBEŞİNCİ BÖLÜM KIYAMETİN KOPTUĞU BIR YERDEKI DAVETSIZ MISAFIRLER / 381 (AMEDİYE VE BOHTAN)
ONALTINCI BÖLÜM ÖLÜ İMPARATORLUKLARIN MEZARLARI / 417 (MUSUL'DAN BAĞDAT'A)
ONYEDİNCİ BÖLÜM EN KÜÇÜK MÜTTEFİĞİMİZ / 441
ONSEKİZİNCİ BÖLÜM ÖLÜ DENIZ MEYVESI / 477 Önsöz
Bir İspanyol deyişine göre salata yapmak için en az dört kişi gereklidir. Gerekli ama birbirine zıt bu özelliklerin hepsi hiç bir zaman tek birinde bulunamaz. Savurgan biri yağı çarçur eder, cimri biri sirkeyi çok az koyar. Bilge biri tuzu biraz serper, çılgın biri ise kaşıkla koyup karıştırır.
Benzer şekilde ifade edilmelidir ki bir seyahat kitabını yazmak için de en az iki insan gereklidir; ilk izlenimlerini yazmak için o yere ilk kez seyahat eden biri ile işlerin içyüzünü bilip gerçekleri açığa çıkarmak için ise o yerde uzun süre kalan biri.
Hernekadar katkı maddelerinin (içeriğinin) kalitesi hangi oranda karıştırıldıklarından daha önemli olması gerekirse de, elinizdeki bu cildin yazarları hiç olmazsa oranın doğru olduğunu ummaktadır. Bu kitabın yazarlarından biri bu ülkede sadece üç ay kalmıştır. Diğeri ise burada on yıldır yaşıyor. Birinin Doğu konusunda pek bilgisi yoktu ve Doğu dillerinden tek bir sözcük bile bilmiyordu. Diğeri ise kaldığı yörelerdeki aşiret mensuplarıyla o kadar içli dışlı olmuştu ki aşiret mensupları ona kendi batıl inançlarını -hiç anlatmadıkları son sırlarını bile -anlatmaya başlamışlardı.
Doğu Kürdistan, başla başına son derece yoğun ve değişik ilgiyi üzerine çekiyor. Dünyadaki en büyük manzaralardan ve en saygın eskieserlerden birkaçı bu ülkededir. Burası tam da Hint-Avrupalı atalarınızın fons et origo (kaynağa ve kökeni)'sudur. Efsaneleri, bu kökeni Cennet Bahçesi, Nuh ve İbrahim'le ilişkili kılar. Folkloru ilkin maymunun beyinlerinden çıkan eski Doğaya-Tapınma ibadetini halen korur. Tarihi; uygarlığın şafağını, büyük imparatorların doğuşunu ve çöküşünü kaydeder.
Şimdiki sakinlerinin günlük yaşamları şu saat itibariyle bile Patriklerin yaşama, Karanlık Çağlarda sürdürülen Avrupa yaşama, Stewart Kings'in dönemde ise Iskoçya'nın dağlık bölgesinde yaşanan yaşamdır.
Üstünkörü uygarlık standartlarına göre değerlendirildiğinde bile burası erişilmesi kolay bir ülkede değildir. Kendi sözde yöneticileri tarafından bile ancak göz yumulduğunda ziyaret edilen bir ülkedir. Bu kitabın yazarları bu ülkede seyahat etme ve orada kalma fırsatını buldukları için şanslılar. Yazarlar bu süre içinde kendilerinde iz bırakmış izlenimleri bu kitapta yazma cesaretini göstermişlerdi.
Denilebilir ki bu ülkede kalma fırsatı yazarların eline "Canterbury Asuri Misyonu Başpiskoposluğu"na mensup olmaları sayesinde geçmiştir. Bu Misyon'un (Anglikan Kilisesi'ne mensup beş ya da altı rahipten oluşan) varlığı sözkonusu bölgede yaklaşık 25 yıl süren bir dönem için art arda gelen Başpisko¬poslar tarafından korunmuştur. Bu Misyon "Nasturi", diğer adiyla "Asuri" Kilisesi'nin Patriği ve öteki yetkilerinin isteği üzerine kurulmuştu ve kendi ruhban ve ruhban olmayan üyelerini, onları kadim ve ilginç komünyonlarına üye olmaları için zorlamaksızın eğitme amacını gütmektedir.
Çevirmenin notu
Kitabın yazarları Orta Doğu'nun daha doğrusu Mezopotamya'nın coğrafi yapısını, kültürünü folklorunu ve burada yaşamış oldukları olayları ve ilişkileri İngiliz okuruna aktarırken, sık sık İskoçya'nın coğrafi yapısı, kültürü ve folkloruyla kıyaslamalarda bulunmaktadırlar. Bu kıyaslamaları yaparken İskoç yazar Sir Walter Scot'un eserlerine özellikle de "Rob Roy" adlı eserine göndermelerde bulunuyorlar. Bu yüzden yazarlar bu kıyaslamalarda bulunurken, yer yer İskoç İngilizcesini de kullanmaktadırlar. Dini konular sözkonusu olduğunda ise, kitabın yazarlarının ilahiyatçı ve aynı zamanda misyoner olmalarından ötürü Eski ve Yeni Ahit'te referans olarak başvurmaları sıklıkla gerçekleşmektedir. Bu açıdan konunun anlaşılması için zaman zaman metin içinde çevirmenin now ile bazı şeylere açıklık kazandırmak istedim. Yazarların birkaç dil bilmeleri, bu dillerde çok sayıda kelime ve deyim kullanmalarına yol açmıştır. Yazarların orijinal olarak kullandıkları Türkçe ve Türkçeye girmiş kelime ve deyimleri, mesela, "vilayet", "zaptiye", reis, araba, eskisi gibi, vs olduğu gibi bıraktım. Çok sayıda verilen Latince deyimleri Türkçeye çevirerek, anlamlarını parantez içinde verdim. İtalyanların deyişiyle eğer "her çeviri bir ihanetse", umarım ihanetim büyük olmamıştır. İyi okumalar... W.A. Wigram Edgar T.A. Wigram
İnsanlığın Beşiği
Avesta
WIGRAM&WIGRAM • İnsanlığın Beşiği
avesta / MEZOPOTAMYA KÜLTÜRÜ: 167 I 8 The Cradle of Mankind Life in Eastern Kurdistan (İnsanlığın Beşiği Doğu Kürdistan'da Yaşam) W.A. Wigram fr Edgar T.A. Wigram (Londra, 1. baskı 1914, 2. baskı 1922) İngilizceden Çeviren İbrahim Bingöl
Editör: Abdullah Keskin Kapak: Genco Demirer Tashih ve Mizanpaj: Avesta Birinci Baski: 2004, İstanbul Baskı: Berdan Matbaacilik
© Avesta Yayınları, 2004 Tanıtım amacıyla yapılacak alıntılar dışında yayınevinin izni alınmadan hiçbir şekilde çogaltılamaz
AVESTA BASİN YAYIN REKLAM TANİTİM MÜZİK DAĞİTİM LTD. ŞTİ. Evliya Celebi Mali. Aybastı Sok. No: 48 / 4 BEYOĞLU / İSTANBUL Tel: (0212) 251 44 80 (0212) 243 89 74 Fax: (0212) 243 89 75 Ekinciler Caddesi Nurlan Apt. Giriş Katı No: 2 OFİS / DİYARBAKIR Tel-Fax: (0412) 222 64 91
ISBN: 975-8637-70-3
W.A.WIGRAM : 1872 yılında doğdu. King's School, Canterbury ve daha sonra ise Cambridge Üniversitesi Trinity Fakültesinde okudu. 1884'te Edebiyat Fakültesi diplomasını aldı. 1886'da papaz yardımcısı oldu ve bir yıl sonra Durham Piskoposu tarafından papazlığa terfi ettirildi. 1886-1889 yıllarında South Shields'te St. lgnatius'un papazı olarak görev yaptı. Sonraki üç yılını ise Sunderland'ın Hendon'unda St. Barnabas papazı olarak geçirdi. Wigram'ın Asurlarla ilk teması Asurlara gönderilen beşinci İngiliz misyon heyetinde çalışmasıyla gerçekleşti. Bu Asurlara gönderilen son misyondu. 1886 yılında Canterbury Başpiskoposu Benson A. J. Maclean ve Muhterem W. H. Browne Asurlara gönderdiği zaman bu misyon göreve başlamıştı. Browne, Patrik Mar Benyamin Şamun'un kız kardeşi Surma Hanım özel öğretmeniydi. Wigram 1902-1912 yıllarında bu misyonda görev yaptı ve 1907'de heyetin başkanı oldu: Aynı yıl doktorasını yaptı. Bölgedeki politik belirsizlikten dolayı misyon heyetenin merkezini Amediye'ye taşımasına yönelik karar 1903'te verildi. "Asurların, Diğer Adıyla Doğu Kilisesinin Doktorinel Konumu" adlı ilkçalışmasını 1908'de yayımladı. 1910'da "Asuri Kilisesinin Tarihine Bir Giriş" adlı ikinci kitabını yazdı.
1914-1918 savaş yıllarında Crimea Memorial Kilisesinde papaz vekiliydi. Orada T. A. Edger ile birlikte "İnsanlığın Beşiği, Doğu Kürdistan'da Yaşam" eserini yazdı. 1918'de onu Mezopotamya'da Baquba sığınma kampında sevdiği Asurlar arasında görüyoruz. Atina'da (1922-1926) British Legation'un papazı olarak görev yaptı. Burada Cantery Başpispokusluğun fahri papazı olarak ödüllendirildi. Bu ödül, Wigram'a Asurları Mezopatamya'da bıraktığı zaman geldi. 1928'de Wigram Malta'ya St. Paul kilisenine özel heyet üyesi olarak gönderildi. Burada 1936 yılına kadar kaldı. Bu süre içinde "Asurlar ve Komşuları" adlı kitabı yayımlandı (1929). 1936 ile öldüğü 1953 yılları arasında 1940'ta "Hıristiyanlığın Birliği"; 1950 yılında ise Anglikan kilisesi ile Doğu kilisesi arasında daha yakın ilişkileri irdelediği "Asurlar ile Komunyonlar Arası" adlı eserleri yayımlanmasının dışında Wigram hakkında fazla bir şey bilinmiyor. 16 Ocak 1953 günü İngiltere'de, Green Acres, Wells, Somerset'te vefat etti.
PDF
Destûra daxistina; vê berhêmê nîne.
|