VersionsHayat ve hatıratım - I - II [Türkçe, İstanbul, 1967]
Hayat ve hatıratım - III [Deutsche, İstanbul, 1967]
Hayat ve hatıratım - IV [Türkçe, İstanbul, 1967]
Hayat ve hatıratım
Rıza Nur
Altındağ yayınevi
Merhum Dr. Rıza Nur’un hatıraları, 5816 sayılı “Atatürk aleyhine işlenen suçlar hakkında kanun” dolayisiyle neşri güç bir noktaya gelmiş bulunmaktadır. Bundan sonraki bahisler; Millî Kıyam (iç yüzü), Lozan Konferansı ve Mustafa Kemal’in Nutkunun Mahiyeti gibi serlevhalarından da anlaşılacağı üzere yakın tarihimizin bâkir gerçekleri üzerine —henüz pek alışılmamış tarzda— ışık tutan müthiş ifşaat ve vesikalar ihtiva etmektedir.
Yukarıda bahsi geçen kanun’un kabulü sırasında Parlamentoda da teyid edilmiş olduğu üzere bu kanunla tarihî gerçeklerin ortaya çıkmasına engel olunmak istenilmiş değildir. Bu itibarla ufak tefek müdahaleler ve hissi beyanlar atlanılarak işbu hatıratın mabadının da neşri imkânları aranasaktır. Bununsa, Türk Adliyesinin kanunlar’ı dar bir tefsirle telâkki edip etmemek hususundaki tutumuna bağlı olduğu muhakkaktır. Üzerinden yarım asır geçmiş bulunan tarihi gerçeklerin yazılıp söylenmesine engel olmak bizden başka hiç bir memlekette görülmemiş bir taasup nev’idir. Sosyal hayatta da fazla tazyikten —fizikteki gibi— patlamalar vücude geldiği hesaplanırsa ha taassuptan dönmenin istikbal için önemi anlaşılır...
TAKDİM
Bu hatıratın takdiminde, Doktor Rıta Nur’un hayat ve şahsiyeti üzerinde fazla söz söylemeğe lüzum görmüyoruz. Okuyucu, bu husustaki bütün bilgileri sade bir üslûp ve samimi bir ifade ile bu kitapta merhumun bizzat kendisinden dinlemek imkânını bulacaktır. Ancak şu kadarını belirtmek gerektir ki, 1929 senesinde Paris'te kaleme alınan bu hatıratın sahibi bil’âhare Türkiye’ye gelerek 1942 senesinde burada vefat etmiştir. Son nefesine kadar da böyle bir hatırat yazarak 1960 senesine kadar açılmamak kayıt ve şartıyla Dünyanın dört büyük kütüphanesine bırakmış olduğundan hiç kimseye bahsetmemiştir. Biz sadece bu hatıratın mahiyeti ve Yayınevimiz tarafından yayın şekli hakkında kısa bir bilgi vermek istiyoruz.
Rıza Nur’un hatıratından Türkiyede ilk olarak bahseden Doç. Dr. Cavît Orhan Tütengil olmuştur. Kendisi, British Museum’da incelemelerde bulunurken Şark Yazmaları Bölümünde Rıza Nur’un basılmamış hatırat ve eserleriyle karşılaşmasını ve bu eserlerin muhtevasını anlatan üç makale yayınlamıştır. (1) Bu makalelerinde Dr. Rıza Nur tarafından British Museum’a tevdi edilmiş. bulunan elyazması eserler hakkında bilgi verilmekte ve yer yer de müellife hücum edilmektedir. Bu hücumların sebebini, hatırat sahibinin Mustafa Kemal hakkındaki his ve fikirleri teşkil eyliyor. Gerçekten, Rıza Nur, Mustafa Kemal’e dair umumiyetle alışılmış olandan farklı bir görüş ortaya koymaktadır. Fakat böylebir hatıratda asıl olan şahsî duygu ve düşünceler değil, müşahedelerdir. Eğer hatırat sahibi müşahedelerinde hakikate sadık kalıyorsa mesele yoktur. Çünkü istikbalin tarihçisine malzeme olacak hususlar, işte bu müşahedelerdir. Şahsî rey ve mütalâalarına katılıp katılmamakta okuyucular hürdürler, isterlerse bu rey ve mütalâaları mutlak veya nisbi bir surette kabul veya reddedebilirler.
Doktor Rıza Nur da nihayet insan olmak itibarile muayyen hatalara düşebileceği gibi müşahedeleri kısmen eksik veya yanlış da olabilir. Fakat okuyucular hatir'atın bütününü dikkate aldıkları zaman, onu kendi kusurları hakkında dahi samimiyet ve hakikate sadakat gayreti içinde bulacaklardır. Bu itibarla ümit ediyoruz ki; hatırat sahibinin kendi kusurlarını dahi açıkça ortaya koyabilmek samimiyetini göstermiş olması okuyucular tarafından eksik ve hataların tesamühle karşılanmasını sağlayacaktır.
Sultan Abdülhamid ve Mithat Paşa gibi şahıslar hakkında, Türk milliyetçilerinin geliştirdikleri tarihî tedkiklerle bağdaşmıyan görüş ve düşünüşleri bu babda misâl olarak zikre değer. İlk tabip çıktığı zaman Yemen’e tayini çıktığı halde Sultan Hamid’in özel iradesi ile has-tahanede bırakılmış olmasına rağmen onu, devrinin sübjektif ölçüleri dışında değerlendirememekte olduğu görülecektir. İçinde yoğurulduğu hadiselerin henüz te’sirleri devam etmekte bulunduğu bir sırada izhar ve ifade edilmiş bulunan bu kanaatine Rıza Nur’un nesli için hemen müşterek kabul edilebilir. Vatan ve istiklâl şairi Mehmed Akif in bile bu konuda onunla aynı paralelde bulunduğunu hatırlamak fikrimize hak verdirir kanaatındayız. Bu itibarla Rıza Nnr’u yakın tarihimiz hakkında ifade veren bir şahid, kabul ile, şahsi düşüncelerini neslinin sosyal ve siyasî görüşlerini aksettiren tarihî bir fikir malzemesi olarak mütalâa etmek yerinde olsa gerektir.
Buradaki hatalı görüşler bile ileride o devrin manevî tarihini, fikir ayrılıklarını yazıp bu hususta hissiyatın payını belirtmek isteyecek kimselere ehemmiyetli bir kaynak olacaktır. Bu yüzden onu birkaç müstehcen kelime dışında hiç bir noktasına dokunmadan aynen yayınlıyoruz.
Rıza Nur’un Dünyanın dört önemli kütüphanesine teslim ederek 1960 senesine kadar, üzerlerinde her türlü incelemeyi men’ ettiği eserleri British Museum’daki kayıtlara nazaran şunlardır:
Hayat ve Hatıratım
British Museum’un Şark yazmaları bölümünde OR 12591 numara ile kayıtlıdır. 1929 yılında Paris’te yazılmıştır. 1798 sahifedir. (908 yaprak). Önsöz mahiyetindeki bir başlangıçtan sonra yazar, esere ilk çocukluk devrinden itibaren hayatını anlatarak başlamaktadır. Müteakiben de eserde şu bölümler yer almaktadır. Hekimlik Hayatım, Siyasî Hayatım (Meşrutiyet, Mütareke)’
Millî Kıyam (îçyüğü) Mustafa Kemal’in nutkunun mahiyeti ve Lozan Konferansı.
Bu hatırat yayınevimiz tarafından müteaddit cilt halinde yayınlanacaktır. Bunda önemü olan taraf Sultan Abdülhamid’den Mustafa Kemal ve ismet Paşa’lara kadar yakın tarihimiz siyasî hayatında rol oynamış pekçok şaysiyetin —bazı şahsî mütalâaları da ihtiva etse bile— cesaretle tahliline girişilmiş olmasıdır. Doktor Rıza Nur, bu eserler hakkında British Museum’a şu şartları ileri sürmüştür:
1 — Hiçbir kimse varisleri bile, yazmaları hiçbir pahayla geriye satın alamıyacak.
2 — British Museum; bu yazmaları, bağışlayanın mühürü ile paketlenmiş olarak saklıyacak.
3 — Adı geçen yazmalar 1960 yılına kadar okuyuculara sunulmayacak. (2)
Eserin son satırlarında Doktor Rıza Nur şu bilgiyi vermektedir :
«Dört beş aydır da hatıratımı kendim kopya kâğıtlarıyla müteaddit nüshalar olarak yazdım. Bu gün yani 12 Mart 1935 Cuma günü bu da bitti. Hatıratımdan evvel şiirlerimi de, Türkiye’nin İhyası Programını da müteaddit nüsha olarak yazmıştım. Bunları başkasına yazdırmak mümkün değildi. Kendim yazdım. Şimdi bunları eve bir mücellit getirip ciltleteceğim. Alıp Avrupa’ya götüreceğim. Emin yerlerde saklayacağım. Bunu da yaptığım gün gönlüm büsbütün rahat olacak.»
1) Bu makalelerden ilki, 1 Ekim 1963 tarinli Kitap Belleten Dergisinde, İkincisi 9 Mart 1964 tarihli Cumhuriyet Gazetesinde, üçüncüsü de 10 Ağustos 1964 tarihli Cumhuriyet Gazetesinde yayınlanmıştır. Sonradan bu yazılar gördiiğii tasvip ve tenlıidlerle birlikte «DOKTOR RIZA NUR ÜZERİNE» Unvanıyla Ankara Güneş Matbaasında 1965 yılında ayrıca kitap’ halinde basılmıştır. Bu kitapta RIZA NUR’un, Mustafa Kemal aleyhindeki beyanlarından bir çoklan, orijinallerinin klişeleriyle birlikte yer almış bulunmaktadır. Mes’ut bir hadise olarak, kaydedilmelidir ki, bu kitap-hakkında hiç bir resmî muamele yapılmamıştır.
(2) Doç. Dr. Cavlt TUteagU - a.g.e. sh. !
.....
Rıza Nur
Hayat ve hatıratım
I ve II. Cild
Altındağ
Altındağ yayınevi
Hayat ve hatıratım, I. Cild
Dr. Rıza Nur
Bâyezid - Beyazsaray,
zemin kat No: 39
İstanbul
Her hakkı mahfuzdur
Naşiri: Heidi Schmit
4100 Duisburg 11
Deutschiand
İstanbul 1967
Nachdruck: K.G. Lohse, Frankfurt am Main