VersionsStudia Kurdica - n°2-6 [Türkçe, Paris, 1990]
Studia Kurdica - n°1-3 [Français, Paris, 1985]
Studia Kurdica - n°1-5 [Français, Paris, 1988]
Studia Kurdica - n°2-6
Hoşmend Osman
Paris Kürt Enstitüsü
Diyarbekir eyaletinin ‘Kanunname’ lerinden birini zikrederek Evliya dikkatimizi bu eyaletin bir özelliğine çekmektedir. Bu eyalette “diğer eyaletlerde olduğu gibi”, merkezce atanan sancakbeylerince idare edilen sancakların yanısıra, irsî, az ya da çok özerk Kürt hükümdarlarınca idare edilen iki tür sancak tipi, hükümet ve ocaklık da mevcuttur. Kürdistan’ın çok önemli kısımları, çok uzun bir zaman boyunca, dolaylı bir biçimde idare edilmiştir. Bu emirliklerin sonuncusu ancak 1830’larda dolaysız olarak kontrol altına alınabildi. Dolaylı kontrol biçimi¬nin iki aşikâr nedeni vardı. Bunlardan ilki coğrafi konumla ilgiliydi. Kürdistan bir sınır bölgesini oluşturmaktayd ...
İçindekiler
Araştırma / 7
Diyarbekir’in Osmanlılarca Fethi
ve Eyaletin XVI. ve XVII. yüzyıldaki idari teşkilâtı
Martin van Bruinessen / 9
Kültür ve Politika. Irak’taki Kürt yayınları (1918-1949)
Hoşmend Osman / 27
Serbest Kürsü / 59
Kürt kültürünün Türkiye’de ikinci hayati sınavı
Kendal Nezan / 61
Bir araştırma konusu olarak Ermeni-Kürt ilişkileri ve sorunları
Gérard Libaridian / 70
Robert Olson’un Şeyh Sait İsyanı incelemesi
Hamit Bozarslan / 84
Bibliyograya
Kürdoloji eserleri bibliyografyası (1983-1986)
Joyce Blau / 91
Kronoloji
Kürdistan 1983-1989 / 117
OKUYUCULARA
Studia Kurdica'nın Türkçe ikinci sayısı, değişik nedenlerle oldukça gecikmeli olarak çıkmaktadır. Bundan dolayı okuyucularından özür dileyen yayın komitesi, derginin bundan böyle, Türkçe olarak yılda bir sayı çıkarabilmesi için gayret sarfedecektir.
Dergimizin bu sayısında ilk olarak tanınmış kürdolog Martin van Bruniessen’in Evliya Çelebi’nin Diyarbekir Seyehatnamesi ile ilgili önemli bir makalesi yer almaktadır. Şehrin Osmanlılarca fethini ve XVI. ve XVII. yüzyıllardaki İdari teşkilâtını konu alan bu çalışmada, hem Kürt beyliklerinin özerkliği, hem de Kürt bölgelerinin dini yaşamı konusunda oldukça ilginç bilgiler ve yorumlar yer almaktadır.
Dergimizin bu sayısında yayınlanan Hoşmend Osman’ın makalesi ise Türkiye’de çok az bilinen bir konuya, Irak’taki Kürt yayınların kültürel ve politik önemine değinmektedir. Paris’teki Sosyal Bilimler Yüksek Okulu’nda savunulmuş bir çalışmaya dayanan bu makale, Devlet kurumlarına sahip olmayan bir topluluğun yayın yoluyla modernleşmeyi nasıl gerçekleştirebildiği konusunu ele almaktadır.
Dergimizin ikinci bölümünü oluşturan «Serbest Kürsü» bölümünde ise üç çalışma yer almaktadır. Bunlardan Kendal Nezan’ca kaleme alınan ilkinde, Türkiye’deki sosyo-ekonomik değişimler ile baskı ve asimilasyon poltikası nedeniyle Kürt kültürünün «ikinci bir hayati smavla karşı karşıya olduğu belirtilmektedir. «Modernleşmenin, diğer kültürlere açılmanın, dışardan gelen katkılarla zenginleşmenin meydan okuyuşuna hazır olmanın» gerektiğini belirten yazar Paris Kürt Enstitüsü’nün bu yönde harcadığı çabalara değinmektedir. «Kürt-Ermeni ilişkilerinin bir «araştırma konusu» olarak ele almanın oldukça güç, fakat zorunlu olduğunu savunan Gerard Liberidian ise Ulus-Devlet modelinin tarihçilerin de bakış açılannı hipotek altına aldığını belirtmektedir. Osmanlı İmparatorluğu üzerine çalışan tarihçilere bir dizi tartışmaya değer öneride bulunan yazar, «değişik etnik ve dini gruplardan» araştırmacıların işbirliğinin zorunlu olduğunu açıklamaktadır. Bu bölümde yer alan üçüncü yazı ise R. Olson’un Kürt milliyetçiliğinin doğuşu üzerine olan kitabının eleştirisinden oluşmaktadır.
Dergimizin «Bibliyografya» bölümünde Sayın Joyce Blau’ca hazırlanan açıklamalı «Kürdoloji Bibliyografyası» yer almaktadır. Dergimiz, bundan sonra da bu sahadaki eserlerin dökümünü okuyuculanna ulaştırmaya devam edecektir. Studia Kurdica'’nın bu sayısının son bölümünde ise 1983-1989 yıllan ile ilgili bir «Kronoloji» yer almaktadır. Bu yedi yıl içinde olayların nasıl trajik bir biçimde ve baş döndürücü bir hızla geliştiği düşünüldüğünde, bu kronolojinin sadece çok önemli bazı olayları aktarmakla yetinmesinin nedenleri kendiliğinden anlaşılacaktır.
Saygılanmızla.
Studia Kurdica
Araştırma
Diyarbekir’in Osmanlılarca Fethi
Ve Eyaletin XVI. Ve XVII. Yüzyıllardaki
İdari Teşkilatı
Martin van Bruinessen*
Diyarbekir eyaletinin ‘Kanunname’ lerinden birini zikrederek Evliya dikkatimizi bu eyaletin bir özelliğine çekmektedir. Bu eyalette “diğer eyaletlerde olduğu gibi”, merkezce atanan sancakbeylerince idare edilen sancakların yanısıra, irsî, az ya da çok özerk Kürt hükümdarlarınca idare edilen iki tür sancak tipi, hükümet ve ocaklık da mevcuttur. Kürdistan’ın çok önemli kısımları, çok uzun bir zaman boyunca, dolaylı bir biçimde idare edilmiştir. Bu emirliklerin sonuncusu ancak 1830’larda dolaysız olarak kontrol altına alınabildi. Dolaylı kontrol biçimi¬nin iki aşikâr nedeni vardı. Bunlardan ilki coğrafi konumla ilgiliydi. Kürdistan bir sınır bölgesini oluşturmaktaydı ve sınınn ötesinde isyankâr Osmanlı tebalannı desteklemeye her zaman hazır olan düşman İran devleti mecvuttu. Bir Kürt hükümdar, OsmanlIlardan nefret ettiği zaman, İran’ca ağırlanacaktı. Bu Kürt hakimlerinin çoğunluğu, böyle bir durumda, kendilerini takip edecek, hatta, Osmanlı hükümetine karşı isyan edip mıntıkalarını İran’ın bir parçası olarak ilân edecek aşiret üyelerinin koşulsuz desteğine sahiptiler. Bu Kürt emirliklerinin tarihini konu alan ve XVI. yüzyılın sonlarında yazılmış olan Şerefname’de İran’a kaçan bu tür Kürt hakimlerinden bazılanyla ilgili misaller bulabilmekteyiz. Bun¬lardan birisi, kitabın yazan olan Şerafeddin-i Bitlisi’dir. Gerçekte, Sultan Selim bir tür otonomi vaad ederken, Şah İsmail doğrudan yönetime kalkıştığı içindir ki, Kürt liderlerinin çoğu, Çaldıran Meydan Savaşı’ndan sonra resmen OsmanlIlara boyun eğdiler ve Şah İsmail’in ordulannı püsküllüler.
İkinci neden ise şuydu : bu dağlık bölgelerin doğrudan kontrolü ve vergiye tabii tutulmalan, çoğu zaman, devlete getirebilecekleri gelirden daha pahalıya mal olacaktı. Sadece stratejik ve ekonomik öneme haiz bölgeler, her zaman dolaysız olarak (yani merkezce atanan sancakbeyi vb. tarafından) idare edildi. Buna stratejik olan Bitlis dahil olmak üzere yalnız çok az istisna bulunabi¬lir. Kürt emirliklerinin sayısı, büyüklüğü ve otonomi derecesi ise, zaman içinde, ...
* Kürdolog. Hollanda Kraliyet Lengüistik, Coğrafya ve Etnografya Enstitüsünde araştırıcı.
Studia Kurdica - n° 2-6
Hoşmend Osman
Paris Kürt Enstitüsü
Paris Kürt Enstitüsü
Studia Kurdica - n° 2-6 1990
Hoşmend Osman
Huseyin Fuat
Abas Vali
Hemit Bozarslan
Himaye kurulu / Comité de parrainage / Sponsor’s committee
Abrahaman Ervand / Ahmad İbrahim / Al-Qassem Salim
Alawi Hadi / Batatu Hanna / Blau Joyce
Chaliand Gerard / Charnay Jean-Paul / Chakeri Khosrow
Darwish Mahmoud / Farouk-Sluglett Marion / Galletı Mirella
Güney Yılmaz / Halliday Fred / Hitchins Keith
Djalil Ordikhan / Kurdoev Qanat / Libaridian Gérard
Mac Kenzie / Natigh Homa / Pakdaman Nasser
Pradier Jean-Paul / Rodinson Maxime / Sa'id Gholam-Hussein
Sluglett Peter / Stork Joe / Vanly ismet Chdriff
Van Bruinessen Martin / Vidal-Naquet Pierre / Vielle Paul
Wahby Tawfiq / Zubaida Sami
Yayın müdürü / Directeur de la publication
Siyamend Osman
Yayın kurulu / Commité de rédaction
Hoşmend Osman
Hüseyin Fuat
Abas Vali
Hamit Bozarslan
Yazışma adresi:
Studia Kurdica
Institut kurde de Paris
106, rue La Fayette
75010 Paris - France
Tdl.: (1)48 24 64 64
© Institut kurde de Paris
Dépot légal: décembre 1990
Imprimé en Italie
ISSN 0765-1074
Bu dergide yayınlanan imzalı yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Paris Kürt Enstitüsü
© Institut Kürde de Paris - 1990