|
KUKM, SİYASET VE BAZI ZAAFLAR ÜZERİNE -başyazı-
GİRİŞ
Siyasetteki her yeni atılım ve hareketliliğin kaynağı, geçmiş siyasi birikimlerde durmaktadır. Kürdistan'da da önemli siyasi birikimlerin olduğu ve buna bağlı olarak önemli hareketliliklerin oluştuğu açıktır.
Bu nedenle, ulusal ve demokratik taleplerin programlaştırılması anlamında hareketliliğin, daha canlı ve popüler konumda olan alanı Güney Kürdistan'dır. Güney Kürdistan'da, geçtiğimiz bu süreçte siyasal düzey gelişkindir ve geçmişteki birikimlere dayânmaktadı r..
Bugün Kürt Sorunu, ulusal sınırları aşıp, giderek daha geniş bir zeminde tartışılır duruma gelmiştir. Bu, ülkemizdeki siyasal yapılanmaların kabuk değiştirmesini ve beraberinde önderlik sorununun da tartışılmasını dayatmıştır. Ayrıca, ülkemiz üzerinde hesap yapan, başta sömürgeci devletler olmak üzere, emperyalist Batı-Avrupa devletleri ve ABD'de çok yönlü ve gizli programlar ve projeler oluşturmaktadırlar. Sorunun böyle önemli bir aşamaya gelmesi, Kürt Hareketini bağımsızlıkçı ve radikal özünden boşaltarak, AET ve benzeri burjuva demokrasileri ile yönetilen devletlerin program hedefleri içine çekmeyi de gündeme getirdi... Bu, çok yönlü hesap ve programların olduğu bir dönemde, bazı Kürt liderleri ve hareketlerinin atraksiyonlarına çok dikkat edilmesi gerekiyor!
İçinde Bulunduğumuz Hassas Dönem
Çok önemli ve hassas bir dönemeçten geçtiğimiz açıktır. Özellikle sömürgeci güçler, alışılmış tavırlarından ısrarlı olarak, bazı taktiksel değişikliklerle, Kürdistan Sorununu siyasal arenadan dıştalamak ve kendi program hedeflerine çekmek için, stratejik hesaplar da yapmaktadırlar.. Bu nedenle, Ulusal Kurtuluş Mücadelemizin her gediğinden ve meydana gelebilecek -kendilerinin bizzat yarattıkları da dahil — her zaafından yararlanarak, bizi, imha etmeyi geciktirmeyeceklerdir.. Bu imha, fiziki olarak ortadan kaldırmak olmasa da, Kürdistan Sorunu'nun, eğemen uluslar için istenilen platforma çekilmesi olarak anlaşılmalıdır.
Kürt Hareketinin merkezileşmeye yönelmesi ve buna bağlı olarak önderlik sorununun dayatması ile birlikte, sömürgecilerin tarihsel süreç içerisindeki bazı yanlarına da işaret etmemiz gerekmektedir. Elbette, mücadelenin olumlu yanlarıyla övünmek hakkımızıdır. Ancak, Ulusal Kurtuluş Mücadelemizde meydana gelen olumsuzlukların, tarihsel temellerine inerek, soruna açıklık getirmek te zorunludur...
Bu nedenle, gerek önderlik olgusu ve Kürt Hareketinin zaafları, gerekse düşmanımızın oynadığı oyunlar -ya da oynamak istediği- bir bütün olarak tarihsel ilişkilerimiz ve süreç içinde ele alınmalıdır.
Biz, tarihsel temellerinden ayrı ve soyut olarak ele alınması durumunda, siyasal mücadelemizde hala devam eden olumsuzluklara çözüm getirilemiyeceğini savunuyoruz. Bu yazıda, tarihin tanımını ya da detaylarını anlatma durumuna girmeyeceğiz. Bizi ilgilendiren yan, ulusal-demokratik ve sosyalist siyasal mücadele içerisindeki kadrolar, siyasi yapılanmalar ve ulusal kurtuluşçu güçlerin, mücadeleyi tarihsel gelişimi ve sonuçları bakımından iyi bir analize tabi tutmalarıdır. Aynı zamanda, karşı güçlerin tarihsel konumlarını, işgal ve ilhak eylemlerini ve uygulamalarının da iyi kavranması gerekmektedir.
Sorunu bu çerçevede ele alırsak; KUKM'...
.....
| 
