La bibliothèque numérique kurde (BNK)
Retour au resultats
Imprimer cette page

Güneydoğu Anadolu ve Gap gerçeği


Auteur :
Éditeur : Damar Date & Lieu : , Ankara
Préface : Pages : 126
Traduction : ISBN :
Langue : KurdeFormat : 135x195 mm
Code FIKP : Liv. Tur. Oze. Gun. N° 2615Thème : Général

Présentation
Table des Matières Introduction Identité PDF
Güneydoğu Anadolu ve Gap gerçeği

Güneydoğu Anadolu ve Gap gerçeği

Ahmet Özer

Damar

Bu kitap Güneydoğu Anadolu Projesi'nin (GAP'ın) sadece fiziki altyapı yatırımlarından ibaret olmadığını, bu nedenle ekonomik yapısı ile birlikte sosyal bir karaktere de sahip olduğunu (ve/veya olması gerektiğini) vurgulamaktadır. Çünkü proje enerji, sulama, eğitim, sağlık, altyapı, tarım, sanayi, ulaşım ve pazarlama sektörlerini bir arada entegre bir kalkınma zihniyetiyle koordine etmeyi öngörmektedir.
Aksi takdirde GAP deyince (bugün, bölge halkı da dahil, kamuoyunun önemli bir kesimince anlaşıldığı gibi) sadece Atatürk Barajı, Urfa Tüneli gibi bazı fiziki yatırımları anlamak, bu yatırımların sosyal yapıda meydana getireceği değişmeleri dikkate almamak gelecekte kapanması zor, derin sosyal yaralar açabilir. Dalayısıyla fiziki yatırımlarla birlikte bölgede meydana gelecek sosyal gelişme ve değişmeyi planlamak, yönlendirmek ve hızlandırmak büyük önem taşıyor.
Böyle bir yaklaşım GAP'ın sadece fiziki yatırımlar demeti olmadığı, aynı zamanda sosyal-kültürel ve insanı boyutlarıyla birlikte entegre bir bölge kalkınma projesi olduğu, böyle varsayıldığı ve kabul edildiği takdirde, buna uygun bir yapılanma, yatırım ve çalışmanın yapılması gerektiği, düşüncesinin sonucudur. İşte elinizdeki bu kitap bu varsayımın dayandığı temelleri ve somut koşullarıyle birlikte makro bir bakışla ele almakta ve tartışmaktadır.

Ahmet özer, 1960 yılında Van'da doğdu. 1977'de Van Eğitim Enstitüsü'nü, 1986 yılında da Hacettepe Üniversitesi Sosyal ve İd. Bil. Fakültesi'ni bitirdi.
ODTÜ'de bilim felsefesi, H.Ü.'de de Toplumbilimi alanlarında master yaptı.
Üniversite bünyesinde yaptığı araştırmalar dışında, GAP Master Plan Çahşması'nda uzman sosyolog olarak çalıştı ve özel sektörde yöneticilik yaptı. Doğu ve Güneydoğu Anadolu ve GAP hakkında çeşitli araştırma ve incelemeleri bulunan Ahmet Özer halen H.Ü.'de doktora çalışmalarını sürdürmektedir.



ÖNSÖZ

Bugüne kadar GAP Projesi ile ilgili çokça şey söylenmiş ve yazılmıştır. Söylenenleri her gün radyodan, TV'den ve basından çoğunlukla politikacıların - özellikle de iktidarın - dile getirdiği biçimiyle izlemekteyiz. Bunlar genellikle belli bir bakış açısıyla veya propaganda amacıyla söylenen şeylerdir.

Yazılanlar ise bu alanda çeşitli bilim adamının, kurum ve kuruluşun ve araşutıcının katkılarıyla gerçekleştirilmiş sempozyum, panel, forum gibi etkinliklerin yazılı hale getirilmiş kısmı ile kitap, makale vb. gibi etkinliklerden oluşmaktadır.

Bu her iki biçimde de dikkati çeken unsur sorunun (veya·sorunların) sadece bir yanıyla ön plana çıkarılarak vurgulanması ve ele alanmasıdır. Bu durum meseleyi topyekün ele alıp kavramayı güçleştirdiği gibi okuyucuyu ve kamuoyunu sadece bir yönde oluşturmak veya yönlendirmek gibi bir yanlışıda beraberinde taşımaktadır. Örneğin, GAP'ı sadece fiziki altyapı yatırımlarıyla ele alan (hatta bunu övünerek yapan) görüşler, kamuoyunda, bu projenin sanki yalnızca baraj ve tünel çalışmalarından ibaretmiş gibi bir izlenim yaratmaktadırlar. Bunun sonucundadır ki bugün bölge kamuoyu da dahil Türkiye kamuoyu GAP denince Atatürk Barajı Urfa Tüneli gibi fiziki yatırımları anlamaktadır.

Siyasi propaganda malzemesi yapılmaya çok elverişli olan bu durum, sonuçta, meselenin sosyo-kültilrel yanının gündeme gelmemesine ve proje kasmanıpda "insan unsuruna" yeterince önem verilmemesine yol açmaktadır.

Bu nedenle, biz bu çalışmamızda, meseleyi elden geldiğince ana boyutlarıyla (ekonomik, sosyal, politik, kültürel ve insan faktörü, bakımlarından) herbirini ayrı bir çalışma içinde birbirinden farklı ama sonuçta bir bütünlük içinde ele almaya çalıştık.

Amacımız GAP gerçeğini objektif bir biçimde genel olarak makro düzeyde ortaya koymak ve tartışmaktır. Bunu başardığımız oranda mutlu olacak, çalışmada bu oranda amacına ulaşmış sayılacaktır.

Kitabın ,yazılma tekniği ile ilgili de bir kaç söz söylemek istiyorum. Bu kitabın verileri alan araşurması ve literatur taraması yoluyla elde edilmiştir. Alan araştırması verileri 1988-1989 yılları arasında gerçekleştirilen "GAP Master Plan Çalışması"nda uzman (sosyolog) olarak görev yaptığım 14 aylık süre içinde bizzat bölgeyi dolaşarak yaptığım anket, mülakat ve gözlemlerim sonucunda elde ettiğim bilgilerdir. Bu süre içinde ve daha sonra bu veriler, ilgili literatürün taranması ile zenginleştirilmiştir. Bu iki sürecin sonunda GAP Master Plan Çalışması için yazdığım raporlar ve elinizdeki bu kitap ortaya çıkmıştır.

Kitabın kapsamı dört ana konudan oluşmaktadır.

I. Gap Gerçeğine Makro Düzeyde bir Bakış (Sosyo-Ekonomik ve Planlama Boyutu)

II.Güneydoğu Anadolunun Gelenekçi Toplumsal Yapısının Bugünkü Yapısı ve Geleceği

III. Gap'ın Sosyo-Kültürel Boyutları 

IV. Gap Yatırım Politikası (Alternatif Çözümler ve öneriler)

Böyle bir yaklaşım, GAP'ın sadece fiziki yatırımlar demeti olmadığı, aynı zamanda sosyal kültürel ve insani unsurlarıyla birlikte topyekün entegre bir bölge kalkınma projesi olduğu (böyle varsayıldığı ve kabul edildiği· takdirde buna uygun bir yapılanma, yatırım ve çalışmanın yapılması gerektiği) düşüncesinin sonucudur.
Kitabın bu bakışla okunmasında yarar vardır.

Ahmet Özer
1990-Ankara

I

Gap Gerçeğine Makro Düzeyde Bir Bakış
(Sosyo-Ekonomik ve Planlama Yapısı)

1. Giriş

Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) Türkiye'nin bugüne kadar gerçekleştirdiği en büyük proje olmakla birlikte, Orta Doğunun giderek dünyanın en önemli entegre bölge kalkınma projelerinden biridir.

Proje, Adıyaman, G. Antep. Diyarbakır, Mardin, Siirt, ve Şanlıurfa illerini içine alan 73, 863 km2 alanı ile Türkiye'nin toplam alanı olan 779, 451 km2'nin %9.5'ini oluşturan bir bölgeyi kapsamaktadır.

Bölgenin nüfusu 1985 itibarı ile 4,445, 806 dir. Bu nüfus aynı yıl 50, 664,458 kişi olan toplam Türkiye nüfusunun % 8.5'ini oluşturmaktadır. Bölgenin nüfus yoğunluğu (km2'ye düşen insan sayısı) 58, Türkiye'nin ise 65'dir. Bölge illeri hali hazırda göç veren nitelikte olup, bu illerde ortalama nüfus artış hızı ise (1965 – 1985 yılları arasında) % 2.4 olan Türkiye Ortalamasının çok üstünde bir rakam olan % 2.9 olarak gerçekleşmiştir. Gerekli önlemler alınmadığı takdirde bu rakamın daha da artacağı tartışma götürmez bir gerçektir. Bölgenin kentsel nüfusu ise % 49.9 dur. Bu rakam Türkiye için % 53 düzeyindedir.

Yukarıdaki rakamlardan da anlaşılacağı gibi Bölge, insan ve toprak kaynakları bakımından ortalama olarak ülkenin dokuzda biri (1/9) gibi önemli bir kısmını oluşturmaktadır. Öte yandan – nüfusuna oranla- bünyesinde taşıdığı yeraltı (petrol, fosfat, kömür: krom, demir) ve yerüstü (enerji, su ve üretim kaynakları: örneğin Fırat ve Dicle nehirlerinin bölgeden akmasının onun en büyük özelliğini oluşnırması gibi) zenginlik kaynakları Türkiye ortalamaları bakımından nüfus ve toprak potansiyelinin de üstünde -hem de çok üstünde- bir yer teşkil etmclctedir.

Ancak çoğunluğu el atılmamış - bir anlamda bakir olan – bu potansiyele su ve enerji kaynaklarının gelecekteki katkıları da eklendiğinde Bölgenin, Türkiye potansiyelenin ve kaynaklarinın (giderek üretiminin) hemen hemen her alanında ."mihenk taşı" durumunda olduğu görülmektedir.

Buna rağmen bölge Türkiye'nin (-en susuz ve-) en geri kalmış ...




Fondation-Institut kurde de Paris © 2024
BIBLIOTHEQUE
Informations pratiques
Informations légales
PROJET
Historique
Partenaires
LISTE
Thèmes
Auteurs
Éditeurs
Langues
Revues