The Kurdish Digital Library (BNK)
Retour au resultats
Imprimer cette page

Evliya Çelebi Seyahatnamesi - V


Editor : Zuhuri Danışman Yayınevi Date & Place : 1970, İstanbul
Preface : Pages : 336
Traduction : ISBN :
Language : TurkishFormat : 145 x 210 mm
FIKP's Code : Liv. Tur. Cel. Sey. (5) N° 5405Theme : General

Evliya Çelebi Seyahatnamesi - V
Versions

Evliya Celebi in Bitlis [English, Leiden - New York - København - Köln, 1990]

Evliya Çelebi Seyahatnamesinde Bitlis ve Halkı [Türkçe, İstanbul, 1989]

Evliya Çelebi in Diyarbekir [English, Leiden, 1988]

Evliya Çelebi Seyahatnamesi - III [Türkçe, İstanbul, 1972]

Evliya Çelebi Seyahatnamesi - IV [Türkçe, İstanbul, 1972]

Evliya Çelebi Seyahatnamesi - V [Türkçe, İstanbul, 1970]

Evliya Çelebi Seyahatnamesi - VI [Türkçe, İstanbul, 1970]

Evliya Çelebi Seyahatnamesi - VII [Türkçe, İstanbul, 1970]


Evliya Çelebi Seyahatnamesi - V

Evliya Çelebi

Zuhuri Danışman Yayınevi

Âdenı Aleyhisselanı makamını ziyaret: Hazret-i Âdem Safi atamız, Şam yakınında Havran sahralarında çift sürerken birkaç kere bu Akkâ’ya gelmiştir. Hâlâ Havran nâhiye-sinde bizim şimdi adımlarımızla, Akkâ şehri altı konaklık bir yerdir. Hazret-i Âdem’in bu Akkâ’da ibâdet ettiği yerde çimenlik sofa üzerinde kayaya oyulmuş yüksek makamı vardır.
Aynulbakar ziyaret yeri: Akkâ kalesinin dışında ve doğu tarafında, bin adım uzak bir çimenlik yerde kırk basamak taş merdiven ile inilir bir âb-ı zülâldir. Nice peygamberler bu pınara girip yıkandıklarından, hasta bir adam gelip yıkansa şifa bulur. Buka’ ve Akkâ ahalisi ...


İçindekiler

5 / Akka şehri ziyâret yerleri
9 / Safed şehri
11 / Safed şehrinden askalan toprağında Gazze şehrine gittiğimiz
16 / Lût gölünün vasıfları
18 / Ubeyde bin Sâmin ziyâret yeri
19 / Gazze kalesi şekilleri
22 / Hazret i Askalan
25 / 1059 senesinde Şamşerifden diyarı Rum-a gittiğimiz
29 / Haleb’de işittiğimiz iki karşılaşmaya ait fıkralar
35 / Haleb'den Rakka ve Rûmiye eyâletine gittiğimiz,
36 / Nizib'in vasıfları, Birecik kalesi vasıfları,
37 / Birecik kalesi şekilleri
38 / Büyük Fırat nehrinin vasıfları
39 / Rum kalesinin şekilleri
42 / Roha kalesi şekilleri
48 / Urfa'nın acaip ve garip eserleri

50 / Hazreti İbrahim mancınığı evsafı
52 / Eski merkez rakka kalesinin vasıfları
53 / Câber kalesi vasıfları ■
55 / Balis kasabası vasıfları,
58 / Çermik
59 / Hısnımansur’un vasıfları. ;
63 / Türkmen erkek ve kabileler adları
67 / Kayseriye kalesi şekilleri
70 / Kırk Nisa
75 / Erciyeş dağının garip vasıfları
76 / Kayseriye’deki büyük evliyâ mezarları,
77 / Abdi dedeye ait menkabe
81 / Bor kalesinden Aksaray'a gittiğiniz
82 / Aksaray kalesi vasıfları
84 / Sivas'a gittiğimizin beyanı
86 / Sivas kalesi
93 / Sivas şehri ziyaret yerleri
94 / Suhayb’ın menkabeleri
99 / Sivas'tan Diyarbekir eyaletindeki Murtaza paşa efendimizin 
hâkiminden mal tahsiline gittiğimiz

101 / Aşağı varoş
103 / Kayalık eğin kalesinin vasıflarıEVLİYÂ ÇELEBİ SEYÂHATNÂMESİ
104 / Arapkir şehri ve vasıfları
105 / Harput kalesi vasıfları
106 / Harput kalesi şekilleri
107 / Harput gölü.
108 / Pertek şehrinin vasıfları.
109 / Sağman kalesi
110 / Palu kalesi ve vasıfları
111 / Palu kalesi şekilleri
112 / Büyük Çapakçur kalesi
114 / Genç kasabası vasıfları, kale şekilleri
115 / Atak kalesi
116 / Muş şehri vasıfları, Çanlı kilise
117 / Çanlı kilise şekilleri, toplantının sebebi
119 / Muş sahrasından Sivas’a geldiğimiz
121 / Bingöl yaylasının ahalisi, Bingöl’ün faydaları
123 / Turhal ovası, Zile kalesi vasıfları
126 / Zile kalesi, aşağı varoş
128 / 1060 (1650) senesi cümâdelulâ başında Sivas’tan âstâneye geliş
128 / İskilip kalesi, şekilleri ve ziyaret yerleri
131 / Çomar Bölük - başının isyanı sebebi
136 / Kangırı Kalesi
137 / Çağa kasabası vasıfları, çağa gölü
138 / Çağa gölünden Kastamonu’ya gittiğimiz. Mudurnu kalesi
140 / Melek-Ahmet paşanın sadrazamlığı.
145 / Melek-Ahmet paşanın sadaretindeki güzel tedbirler.
148 / Gemicilerin ıstılahlaı üzere müşavereleri.

151 / Vezir-i âzam Melek-Ahmed paşanın azil sebebi ve kötü tedbirleri
153 / Büyük zulüm ve acıklı müsibet.
164 / Melek-Ahmed paşanın azli sebebi, büyük maddesi belirli paralarımız ve
sanat ehlinin ayaklanması
169 / Telhisci Hüseyin paşanın garip halleri
176 / Sadrazamlıktan azledilen Melek-Ahmed paşa ile özü vilâyetine ve
ibtida rumeline seyahatimiz
179 / Silivri kalesi şekilleri
180 / Silivri'nin varoşu
181 / Eski Çorlu kalesinin vasıfları
182 / Meşhur çeşmeleri
183 / Tekekleri
184 / Çorlu ziyaretgâhları
187 / Eski Poloz kalesi
189 / Çenge kalesi
190 / Pravadi kale ve şehri
191 / Pravadi kalesi şekilleri
192 / Güzel Pravadi şehri vasıfları
194 / Kalenin vasıfları ve Şumnu şehri
196 / Hezargrad şehri
197 / Eski liman ve büyük kale Rus;uk
198 / Rusçuk kalesinin şekilleri, Rus;uk şehri imaretleri
199 / Yerköyü kalesinin vasıfları

201 / inebolu kalesi şekilleri
202 / Aşağı Hisar
205 / Tuna nehriyle çıktığı yerden döküldüğü yere kadar Tuna nehrine karışan nehirle
207 / Büyük Tuna nehri beyanındadır. Taa, Almanya’ya vaımcaya kadar Tuna’ya dökülen küçük nehirler.
209 / Tuna’nın kaynağı beyanındadır
213 / Rusçuk'tan Silistre’ye gittiğimiz.
214 / Gaziler diyarı, iman duvarı Silistre kalesi
216 / Silistre kalesi şekilleri
217 / Kale duvarında bulunan ünaretler, Tuna’nın buzları.
219 / Silistre şehrinin varoşu
221 / Ulema şeyhlerinin meşhurları,
223 / Silistrenin mesireleri
226 / Silistrenin Tuna üzerindeki değirmenleri
227 / Silistrenin ziyâretgâhları
228 / 1062 rebiülevvelinde özü eyaleti   köy ve   kasabalarını muhafazaya gittiğimiz
229 / Hacıoğlu pazarı  kasabası vasıfları
232 / Akvazılı’nın menkabeleri
234 / Tekke sitayişi
237 / Balçık benderi
238 / Kovama iskelesi vasıfları
239 / Büyük şehir ve büyük liman mankalye
241 / Dobruca lisanı yani çıtak taifesi
244 / Karaharman kalesi şekilleri
245 / Babadağı şehri
247 / Babadağı gezinti yeri
248 / Yenisıla mesiresi, babadağı    ziyaret yeri

250 / Saltık sultanziyareti yerinin  şekilleri
252 / Şehir içindeki ziyaretler
253 / 1062 (1651) senesi zilhiccesi sonlarımda Babadağında rumeli eyaletine gittiğimiz.
255 / Hakir cvliya'nm sergüzeşti
257 / islâmiye kasabası
258 / Zağra yenicesi kalesi
259 / Ziyaret yerleri
260 / Eski Zağra
262 / İbret verici fevkalâde bir acaiplik
263 / Eski Zağra ziyâreti
264 / Filibe’nin hâkimleri
265 / Filibe şehri imâretleri
269 / Tatar Pazarcığı kasabası
270 / Sultan Süleyman veziri maktul İbrahim aşanın kervansarayı
271 / İhtiman kasabası
273 / Rumeli’nin eski merkezi Sofya şehri
275 / Sofya   şehrinin ahvali
277 / Sofya   şehrinin hâkimleri ve imâretleri
280 / Sofya   şehri ılıcaları
281 / Sofya   şehri ahalisinin alışkanlıkları
286 / Talih  çeşmesi
295 / Gınaî  efendinin terkettikleri
296 / Ziyaretgâhları
298 / 1063 şabanının başında Sofya'dan İstanbul’a gittiğimiz Eski Köstence şehri vasıfları
299 / Köstence ilçesinin vasıfları
300 / Meriç nehri. Bahri Rum (Marmara denizi )

301 / Cisr-i Mustafa Paşa
302 / Harman kalesi yâni Çirman sancağı
303 / Büyük ve güzel Edirne şehrinin vasıfları
305 / İkinci Paytaht Edirne’nin ahvali —Edirne şekilleri— Edirne kalesinin temelinin atılması.
307 / Edirne şehrindeki üç nehir. Edirne şehrinin hâkimleri.
309 / Edirne şehrinin sâlâtin ve vezirler camileriyle diğer camileri
311 / Gazi Murad han câmii
312 / Camiin avlusu
314 / Gazi Murad bey camii. Bayezid velî câmii
315 / Bayezid veli câmiinin avlulu.
319 / Selimiye câmiinin avlusu
320 / Selimiye’nin minareleri
321 / Sultan Selim câmiinin masrafları.
322 / Aziz Babamızın hikâyesi
324 / Deftedar Kara-Mustafa Paşa camii, acaip hayır işleri. Edirne’nin mescitleri. .
325 / Edirne’nin medreseleri.
327 / Edirne’nin Tekkeleri.
330 / Hazreti Celâleddin Rumi dervişler tekkesi, şeh zindanî tekkesi
331 / İbrahim Gülşenî tekkesi


BEŞİNCİ KİTAP

Evliyâ Çelebi. 1059 Senesinde Şam Askeriyle Birlikte
Cebele-i Dürüz’de Maan Oğulları Üzerine Gider.

— Akkâ şehri ziyaret yerleri

Âdenı Aleyhisselanı makamını ziyaret: Hazret-i Âdem Safi atamız, Şam yakınında Havran sahralarında çift sürerken birkaç kere bu Akkâ’ya gelmiştir. Hâlâ Havran nâhiye-sinde bizim şimdi adımlarımızla, Akkâ şehri altı konaklık bir yerdir. Hazret-i Âdem’in bu Akkâ’da ibâdet ettiği yerde çimenlik sofa üzerinde kayaya oyulmuş yüksek makamı vardır.

Aynulbakar ziyaret yeri: Akkâ kalesinin dışında ve doğu tarafında, bin adım uzak bir çimenlik yerde kırk basamak taş merdiven ile inilir bir âb-ı zülâldir. Nice peygamberler bu pınara girip yıkandıklarından, hasta bir adam gelip yıkansa şifa bulur. Buka’ ve Akkâ ahalisi Hazret-i Peygamber ile, Hazret-i Ali geldi zannmda bulunurlar.

Bu pınardan, kuvvetten düşmüş bir sığıra yedi gün su verseler, ölüm derecesinde bile olsa kurtulup yağlı ve iri yarı olur. Arap dilinde yağlı ve ağır hareketli olanlar için (Akkâ öküzü) darbımesel olmuştur.

Nimeti büyük iki pınar: Aynulbakar’a ynkıri iki pınardır. Kaynadığı yerde kaybolur. Allahın emriyle biri süt lezzetinde, biri başka bir kokudadır. Cenab-ı Haldun ezelî âdeti olduğu üzere her suyun bir tadı vardır, fakat suda koku bulunmaz. Fakat burada bir koku vardır ki Allah bilir, katresi-ni içenin ebedî hayat bulmuş gibi damağı kokulanır. Hakimlerin dediğine göre bu suda yetmiş hassa vardır. îçine girip yıkanan adam, bütün hastalıklardan muhafaza edilmiş olur. Hattâ hakir şifa niyetine girip yıkanınca, binek taşı olmadan ata binmeğe başlayıp, o derece zinde oldum ki, gençler kolumu bükemez oldular.

Nimeteyn-i Sagîreyn: Bu da ona yakın, geniş bir şekilde merdiven ile inilir bir hayat pınarıdır. Tadında, Kudüs şerif deki Selva suyunun lezzeti vardır. Ekseriya (bu pmarda Hazret-i İsa yıkanmıştır) diye Hıristiyanlar ile, frenk milletleri yıkanırlar. Yahudiler de (Hazret-i Mûsâ burada yıkanmıştır) diye ziyaret edip içerler. Ama çok kullanılmış hale getirmişler.

Bu iki pınarın neden (iki nimet) denildiğini (Manzara-ı enhar ve uyun ve bi'r-i kermab) (Nehirlerin, pınarlar ve sıcak su kuyularının manzarası) adlı tarih şöyle yazıyor:
«Bizzat Hazret-i Peygambere sihirbazlar sihir yapınca Cenab-ı Hakkın ilhamı ile Cenab-ı Peygamber Şam yakınında Busra eşhrine ticarete geldi. Orada Bahîra adlı bir rahip vardı. Dedi ki (Yâ Muhammed, sende sihir eseri var. Durma var git, Akkâ’da (Nime-teyn) denilen iki pınar var. Birine Hazret-i Mûsâ girip Firavunların sihrinden emin oldu ve Benî İsrail’i Mısır’dan kurtardı. Birine Hazret-i İsa girip İsraillilerin elinden kurtularak göğe çıktı. Sen de o pınarlara girip yıkan ki, Kureyş’in sihrinden emin olasın. Yâ Muhammed! Akkâ’da pınarlar çoktur.

Herhangi pınar sana (Ene Nime-teynil Huld) derse, ona girip yıkan) dedi. Hazret-i Peygamber tarif veçhile besmele ile girip yıkandı. Hazret-i Peygamber bu pınarda temizlendikten sonra kaya üzerine çıkıp ibadet etti. Orada mübârek başını kayaya koyduğu yer bellidir.»
Nahleteynin medhi: Bunlar, Akkâ’mn doğusunda göğe baş uzatmış, herbiri üçer kere. Gök yüzüne doğru yücelmiş, aşağı sarkmış, deve gerdanı gibi eğri bükrü hurma ağaçlandır. Akkâ ihtiyarlarının anlattıklarına göre bu eğri büğrü-lük, ağacın, kendine selâm veren büyük peygamberlere baş eğmesinden ileri gelmiştir.

Diğer bir anlatışa göre, Hazret-i Meryem babasız bir erkek çocuk doğurunca, halktan utanıp Nablus şehrinden İsa ile o zaman kuru olan bu iki nahl (hurma ağacı) yeşerüb altında otururlar. Esteîzübillah:
(Ruteben cenniyyâ fekıilî veşrebî ve karri aynen)
Âyeti kerimesi, hikâye yoluyla bu iki hurma ağacı hakkında nâzil olmuştur.

Bazı Akkâ bilginleri, o büklümler, hurma ağaçlarının Cenab-ı Hakka secde ettiğine alâmettir derler. Biri erkek, biri dişidir. Yirmi salkım hurma verirler. Bir tanesini frenk-ler bulsa, uğur sayarak pek pahalı satın alırlar. Bir adam hasta olarak bunun altında üç gün yatsa iyileşir.
Hazret-i İsâ, hurma ağacının gölgesinde sırtı üzerine yatarken, mübârek ayağının ökçesiyle taşı vurmuş olup, ayağının yeri hâlâ görünür. O çukurlara gülsuyu doldurup yüzlerine gözlerine sürerler. Ve hıristiyanlar, kumkumalara doldurup frenk diyârına götürürler.

Akkâ, eski şehir olduğundan daha birçok ziyaret yerleri vardır. Ama, seyahatimizin çokluğundan ve meşguliyetimizden hepsini yazmağa fırsat bulamayıp, bu kadarla yetindik.
Bu Akkâ’da tam iki ayda 1600 kese tahsil edip oradan askerle kalkıp doğu tarafa yöneldik. Dört saat zeytinli dağlar ve (Ken’an ili) içinde gidip (Benî vâme) köyüne geldik. Sa-fed sancağı toprağında yüz evli, câmi, han ve hamamlı, zeytin ve dut ağaçlı, mâmur Timânî köyüdür ve zeamettir.

Oradan yine doğu tarafa dağlar ve bağlar aşarak (Vâdi-i Limon) köyüne geldik. Bütün asker ile limonlu bir sahrada çadır kurup eğlendik. Bakaya tahsili ile uğraşırken:
«Kaleye yeniden müsellim geldi, siz azlolundunuz!»

.....

 


Evliya Çelebi

Evliya Çelebi Seyahatnamesi

Zuhuri Danışman

Zuhuri Danışman Yayınevi
Evliya Çelebi Seyahatnamesi - V
Mehmed Zıllîoğlu
Evliyâ Çelebi
Türkçeleştiren: Zuhuri Danışman

Beşinci Kitap

Zuhuri Danışman Yayınevi
P.K. 458 Büyük Postane - İstanbul

Kardeş Matbaası
İstanbul — 1970



Foundation-Kurdish Institute of Paris © 2024
LIBRARY
Practical Information
Legal Informations
PROJECT
History & notes
Partenaires
LIST
Themas
Authors
Editors
Languages
Journals