La bibliothèque numérique kurde (BNK)
Retour au resultats
Imprimer cette page
Revues Revues

Hêviya gel, hejmar 21


Auteur : TSK
Éditeur : Compte d'auteur Date & Lieu : 1988, Stockholm
Préface : Pages : 16
Traduction : ISBN :
Langue : Kurde, TurcFormat : 210x295 mm
Code FIKP : Liv. Ku. Tr.Thème : Politique

Hêviya gel, hejmar 21
Versions

Hêviya gel, hejmara taybeti [Kurdî, Stockholm, 1990]

Hêviya gel, hejmar 18 [Kurdî, Stockholm, 1988]

Hêviya gel, hejmar 19 [Kurdî, Stockholm, 1988]

Hêviya gel, hejmar 21 [Kurdî, Stockholm, 1988]

Hêviya gel, hejmar 22 [Kurdî, Stockholm, 1989]

Hêviya gel, hejmar 23 [Kurdî, Stockholm, 1989]

Hêviya gel, hejmar 24 [Kurdî, Stockholm, 1989]

Hêviya gel, hejmar 25-26 [Kurdî, Stockholm, 1989]

Hêviya gel, hejmar 27 [Kurdî, Stockholm, 1989]

Hêviya gel, hejmar 32 [Kurdî, Stockholm, 1990]

Hêviya gel, hejmar 1 [Kurdî, Stockholm, 1986]

Hêviya gel, hejmar 3 [Kurdî, Stockholm, 1986]

Hêviya gel, hejmar 4 [Kurdî, Stockholm, 1986]

Hêviya gel, hejmar 5 - 6 [Kurdî, Stockholm, 1987]

Hêviya gel, hejmar 7 [Kurdî, Stockholm, 1987]

Hêviya gel, hejmar 8 [Kurdî, Stockholm, 1987]

Hêviya gel, hejmar 9 [Kurdî, Stockholm, 1987]

Hêviya gel, hejmar 10 [Kurdî, Stockholm, 1987]

Hêviya gel, hejmar 11 [Kurdî, Stockholm, 1987]

Hêviya gel, hejmar 14 [Kurdî, Stockholm, 1988]


Hêviya gel, hejmara 21

TSK

Compt d'auteur


Dünyamız bir yaş daha yaşlanırken, birçok şeyi de beraberinde eskitti, değiştirdi.

Dünya'da barış ve silahsızlanmayla ilgili ileri adımlar atılırken, genelde her kesimin kendine göre yorumladığı, bir yumuşama politikası egemen oldu. Ancak, yumuşama politikası Kürdistanı aralarında bölüşen sömürgeci güçlerin, Kürdistan'a yönelik politikalarını etkilemedi. Zorba Irak yönetiminin Halepçe'ye attığı kimyasal gazlarla 5.000'i aşkın insan boğularak katledildi. 700G"i aşkın insan bu zehirli gazları bedeninde taşıyarak ölümünü beklemektedir. Dünyamız bu katliama sessiz kaldı; bu da yumuşama politikasının Kürdistan sorununa yansımasını açıkça gösterdi.

İran-Irak savaşında yorulanlar, biraz soluklanmak üzere ateşkes imzaladı. Bir cephede soluklananlar, diğer cephede Kürt halkına karşı saldırıya geçti. Yine kimyasal silahlar kullanıldı, yine binlerce çocuk-kadın ...

Karkerên hemû welatan û gelên bindest yek bin!

1988 YILINI GERİDE BIRAKIRKEN


Dünyamız bir yaş daha yaşlanırken, birçok şeyi de beraberinde eskitti, değiştirdi.

Dünya'da barış ve silahsızlanmayla ilgili ileri adımlar aülırken, genelde her kesimin kendine göre yorumladığı, bir yumuşama politikası egemen oldu. Ancak, yumuşama politikası Kürdistanı aralarında bölüşen sömürgeci güçlerin, Kürdistan'a yönelik politikalarını etkilemedi. Zorba Irak yönetiminin Halepçe'ye attığı kimyasal gazlarla 5.000'i aşkın insan boğularak katledildi. 700G"i aşkın insan bu zehirli gazları bedeninde taşıyarak ölümünü beklemektedir. Dünyamız bu katliama sessiz kaldı; bu da yumuşama politikasının Kürdistan sorununa yansımasını açıkça gösterdi.

İran-Irak savaşında yorulanlar, biraz soluklanmak üzere ateşkes imzaladı. Bir cephede soluklananlar, diğer cephede Kürt halkına karşı saldırıya geçti. Yine kimyasal silahlar kullanıldı, yine binlerce çocuk-kadın ve genç-yaşlı demeden katledildi.
Yüzbinlerce insanımız bu gazlardan korunmak için düşmanları arasında tercih yapmak zorunda kaldı. Bunlardan 60 bini aşkın insanımız hala Türkiye Kürdistanında, tel örgülü kamplarda kendi halkından soyutlanarak, TC'nin baskı ve oyunlarıyla cebelleşerek yaşamım sürdürmektedir. Dünya kamuoyu yine dut yemiş bülbül gibi suskunluğunu sürdürdü. Sürdürüyor.

Irak Kürdistanı güçleri en geniş cephelerini oluşturup, saldırılara karşı direnme kararı aldılar. Doğru ve yerinde alınmış olan bu kararın, pratikte hayata geçirilmesi, başta bu güçlerin kendi öz güçlerine güvenmelerine bağlıdır. Kuşkusuz bölgedeki gelişmeler ve dünyadaki güçler dengesi de gelişmeleri etkilemiş olacak, şu sıralar konuyla ilgili yoğun diplomatik girişimler bu güçler tarafından sürdürülmektedir.

Türkiye Kürdistan'ında, geçen yıllara nazaran azalarak da olsa, kırsal kesimlerde silahlı eylemler yıl boyu devam etti. Kentlerde çatışmalar görüldü. Metrepolde silahlı eylem geliştirme çabaları gözlendi. Namlı bir işkenceci olan Yüzbaşı Esat Oktay Yıldıran cezalandırıldı. Yine Eski general, işkenceci Recep Ergun'u cezalandırma girişimi oldu ve olayla bağlantılı olarak bazı devrimciler yakalandılar.

Sömürgeci TC, bir yandan zor ve şiddete dayak geleneksel politikasını sürdürürken yeni yeni önlemler almayı da ihmal etmedi. Sömürgeci vali için özel ordu kurdu. Özel tim görevlilerinin sayısını arttırdı, muhbir ağını genişletti, teritoryal sistemi gündeme getirdi. Bununla şimdiye kadar devletin yarı resmi görevlisi durumunda olan sivil faşist güçler resmileştirilip maaşa bağlanacak ve ilerici yurtsever avına çıkarılacaklar. Diğer yandan, gelişen ulusal demokratik savaşımın hedefini saptırma amacıyla uzun vadeli bir politika belirleme çalışmalarını hızlandırdı. Kürt sorunu ile ilgili tartışmalar, TC'nin dostu emperyalist ülkelerde başlıyarak TC'nin tüm devlet kurumlarına kadar girdi. Ulusal demokratik güçlerin henüz söz sahibi olmadığı, bu tartışmalar, gelişmelerin seyrine bağlı olarak daha bir yoğunlaşacak. Bu tartışmaları, burjuvazinin sınırlarını belirlediği alandan çıkarıp, özgür ve demokratik bir Kürdistan talebi çerçevesinde kitlelere mal etmek Ulusal demokratik güçlerin; Türkiye işçi sınıfının ve Türkiye demokrasi güçlerinin önemli görevlerinden bir olarak duruyor.

Dünyamız yaşlanırken, birçok diktatörün de "başını yedi". Kimileri ise bu gelişmelerde kendi sonunu görerek paniklemeye başladı. Evren'in "bradcri" Ziya-ül Hak, eli kanlı suç ortaklarıyla birlikte, nedeni kesin belirlenemeyen bir uçak infilakında dünyasını değiştirdi. Ziya'nın ölümünden sonra yapılan seçimlerde, Ziya'nın iktidardan düşürüp idam ettirdiği Zülfikar Ali Butto'nun kızı Bcnazir Butto iktidar oldu. Şili'nin eli kanlı diktatörü Pinoçe, kendini ortaya koyarak yaptığı bir referandumda halktan şamar yedi. Ve gelecek yıl görevden ayrılmayı kabullendi. Toplumsal muhalefet faşizmi köşeye sıkıştırıyor.

Türkiye'de 12 Eylül harekatını yargılama tartışmaları başlayınca Evren ve hempalarının paçaları tutuştu. Trabzon konuşmasında Evren, yeni bir darbe girişiminden bahsederek tehdidini savurdu; ama tutmadı. Sekiz yıldan beri iyice yıpranan faşist general bu sözlerinden sonra sert tepkilerle karşılandı. Daha sonra çark ederek, batının'da telkinleriyle, Türkiye'de komünist partisi dahi kurulabileceğini söyler oldu(!).

Türkiye'de ekonomik ve siyasal bunalım aşılamadı. Enflasyon % 90'a ulaştı. 50 milyar dış borç kamburu gittikçe büyüyor. Gün geçtikçe işsizler ordusuna katılım artıyor. Önümüzdeki yıl, Belediye ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri yapılacağından, seçim ekonomisi uygulamak zorunda olan yönetim bu bunalımın kat kat artacağını biliyor; bunu aşma çabalan ise sonuç vermiyor. % 36 oy ile iktidarda olan Özal alını burjuvazi değiştirmek istiyor. SHP burjuvazinin güvenini kazanmak için kalmadık hokkabazlıklar yapıyor.

.....


TSK

Hêviya gel, hejmara 21

Compte d'auteur

Compte d'auteur
Hevîya Gel, sal 3, hejmar 21
Çiriya pêșin 1988
TSK

Yazışma adresi:
Box 34055
100 26 Stockholm / Sweden

Postgiro
Heviya Gel-149796-5
Stockholm / Sweden

Abene şartları:
Bir yıllık-35 DM.
120 isveç Kronu

Författares Bokmaskin
Stockholm 1988



Fondation-Institut kurde de Paris © 2024
BIBLIOTHEQUE
Informations pratiques
Informations légales
PROJET
Historique
Partenaires
LISTE
Thèmes
Auteurs
Éditeurs
Langues
Revues