SUNU
Çok genel bir deyişle şiir; duygu ve düşüncenin en üst düzeyde yoğunlaşmasının estetik bir sonucudur. Kürt edebiyatında ise, en yaygın ve en gelişmiş edebi türdür şiir. Bundan hareketle, Kürt filolog Prof. Dr. Maruf Xeznedar, Medya Güneşi gazetesiyle yaptığı bir söyleşide, "Diğer edebi türler gibi uzun soluklu yazmayı gerektirmez şiir, edebiyatımızın en gelişmiş türü oluşu bundan kaynaklanmaktadır." der.
Ülkesi komşuları arasında sürekli çekişme ve savaş alanı olmuş biz Kürtlerin, istikrarlı ve özgür bir yaşantıya sahip olamayışı; Kürt edebiyatının şaheseri, dünyaca tanınmış Ahmede Xanî'nin "Mem û Zîn" adlı eserinin de, manzum olmasının nedenlerinden biridir sanırız. Ülkeleri sürekli işgal ve istilalara maruz kalmış Kürtler'in edebi ürünlerinin çoğu zaman sözlü olması da yine bundan kaynaklanmaktadır.
Ünlü Fransız yazar Gustave Flaubert'in "Madam Bovary"deki arsenik zehirlenmesini anlatmak için, bizzat arsenik içtiği söylenir. Oysa Ahmede Xanî, Mem û Zîn'deki zehirlenme olayında böyle bir denemeye gerek duymamıştır. Çünkü, buna benzer olaylar Kürtler'in yaşamının bir parçası olmuştur çağlar boyu.
En etkili sanat yapıtları, toplumların en kritik ve sancılı dönemlerinde vucuda gelmiştir her zaman. Kürt toplumu da böylesi.bir süreci yaşamaktadır. Bu sancılı süreç aydın ve öncülerin çaba ve özverileriyle aşılacaktır elbette.
Soyadını, küçük yaşta böylesine zorlu bir yaşantıyı kimsesiz ve bir başına göğüslemek zorunda kalmış olmasından alan, yine döneminin tanımış şairlerinden Faik Bekes'in oğlu Şerko Bekes de halkının acı, keder ve "kısa ömürlü" sevincini yansıtmakta "Küçük Aynalar"ına.
Bekes'in Türkiye’de yayınlanan ilk şiir kitabının, hakettiği bir ilgiyle karşılanacağını umuyoruz.
Azad Şatehî
Sevgi
Toprağın yüreğine kulak verdim aşkını anlattı bana yağmurlarla yaşadığı Suyun yüreğine kulak verdim Pınarlara sevisinden sözetti. Ağacın yüreğine kulak verdim yapraklara sevgisini anlattı bana. Sevginin yüreğine kulak verince Özgürlük dedi.
..... |