VersionsDiyarbakır Salnâmeleri - I [Kurdî, Diyarbakır, 1999]
Diyarbakır Salnâmeleri - II [Türkçe, Diyarbakır, 1999]
Diyarbakır Salnâmeleri - III [Kurdî, Diyarbakır, 1999]
Diyarbakır Salnâmeleri - IV [Türkçe, Diyarbakır, 1999]
Diyarbakır Salnâmeleri - V [Türkçe, Diyarbakır, 1999]
Diyarbakır Salnâmeleri - V
Ömer Tellioğlu
Diyarbakır Büyük Șehir Belediyesi
Asr-ı celîl-i mehasîn-delil-i mülûkâneleri terakkiyât-ı maddiye ve maneviye-i İslâmiye ve Osmaniye’nin cilvegâh-ı zuhûru olmakla me’ser-i ulviye-i şehin-şahîleri tevârîh-i milliyemizin en parlak sahâifini teşkil eden padişah-ı fâ-rûk-câh ve şehriyâr-ı âlem-penâh, halife-i Resul-i Ekrem, metbû‘-ı mukaddes ve mufahham veli-nimet-i bî-minnet-i a'zam şevketlü kudretlü es-Sultan İbnü’s-Sultan es-Sultan el-Gazi Abdülhamid Han-ı Sânî efendimiz hazretlerinin sâ-ye-i maarif-vâye-i cenâb-ı zıllullahîlerinde Diyarbekir vilayetinin resmî gazetesi muntazaman sâha-ârâ-yı intişâr olmakta bulunduğu gibi meymenet-efzâ-yı hulûl olan Bin Üç Yüz On Sekizinci Sene-i Hicriyesi Sâlnâmesi dahi on yedinci defa olmak ve sinîn-i sâbıkada neşrolunan nüshalardan daha ziyade malumat-ı müfîdeyi hâvi bulunmak üzere bi’t-tertib tab‘ ve neşrolundu.
Hemen cenab-ı Hallâk-ı bî-zevâl ve âferînende-i mâh u sâl, zıll-ı akdesi ve Resul-i Ekrem’inin halife-i mukaddesi olan padişah-ı hamîdi’l-hisâl ve şehriyâr-ı ferah-fâl padişahımız efendimiz hazretlerini ilâ-kıyâmi’s-sâ‘a bi’l-izzi ve’l-âfiye dîhîm-ârâ-yı şevket ve iclâl buyursun. Amin, bi-hürmet-i seyyidi’l-mürselîn.
Sene-i Arabiyye 1318 / Sene-i Maliye 1316
....
İçindekiler
Sunuş / 7
Önsöz / 8
Defa 17
Takvim / 16
Vilayetlerdeki Valiler / 29
Erkân ve Memurîn-i Vilayet / 35
Mahkemeler / 35
Maarif İdaresi / 36
Daire-i Belediye / 38
Telgraf ve Posta İdaresi / 39
Jandarma Alayı / 39
Erkân-i Harbiye Dairesi / 43
Merkez Sancağı / 51
Mardin Sancağı / 62
Maden Sancağı / 73
Vilayet Ahalisinden Rütbe Sahibi Kişiler / 81
Vilayetin Coğrafyası / 84
Enhar / 85
Dağlar / 86
Ormanlar / 87
Madenler / 88
Ziraat / 89
Ticaret / 89
İhracat ve İthalat / 90
1316 Senesi Varidât ve Masârıfâtı / 91
Turuk ve Me’abir / 99
Defa 18
Takvim / 108
Vilayetlerdeki Valiler / 121
Erkân ve Memurîn-i Vilayet / 124
Mahkemeler / 127
Maarif İdaresi / 128
Jandarma Alayı / 132
Erkân-i Harbiye Dairesi / 135
Merkez Sancağı / 147
Mardin Sancağı / 157
Maden Sancağı / 169
Vilayet Ahalisinden Rütbe Sahibi Kişiler / 177
Zeyl-i Salnâme / 181
Dağlar / 183
Nehirler / 184
Memleha / 184
Madenler / 184
Vilayetin İklimi / 185
Meralar ve Hayvanat / 185
Nüfus ve Aşâir / 186
Turuk / 187
Ziraat / 188
Sanat ve Ticaret / 188
Maarif / 189
İdare-i Hükümet / 190
Varidat ve Masârıfat / 190
Suç ve Ceza Cedveli / 191
Mesafe Cedveli / 193
Diyarbekir’in Ahvâl-i Tarihiyesi / 195
Diyarbekir Sancağı'nın Mahsulat Cedveli / 198
Mardin Sancağı’nın Mahsulat Cedveli / 201
Ergani Sancağı’nın Mahsulat Cedveli / 204
316 Senesi Varidat ve Masâsıfat Muvazenesi / 207
İmarât ve İcraat-ı Hayriye / 208
Defa 19
Takvim / 222
Vilayetlerdeki Valiler / 235
Erkân ve Memurîn-i Vilayet / 237
Mahkemeler / 240
Maarif İdaresi / 241
Daire-i Belediye / 244
Telgraf ve Posta İdaresi / 244
Jandarma Alayı / 245
Ümerâ ve Zabıtân-ı Askeriye / 248
Merkez Sancağı / 259
Mardin Sancağı / 269
Maden Sancağı / 281
Vilayet Ahalisinden Rütbe Sahibi Kişiler / 288
Diyarbekir Vilayetinin Coğrafyası / 291
Dağlar / 291
Nehirler / 291
Madenler / 292
Meralar ve Hayvanat / 293
Aded-i Nüfus / 293
Aşâir / 294
Turuk / 294
Ziraat / 295
Sanayi ve Ticaret / 295
318 Senesi Varidat ve Masârıfı / 297
Mesafe Cedveli / 298
Diyarbekir’in Ahvâl-i Tarihiyesi / 300
Mahsulata Dair İstatistik! Cedvel / 302
Defa 20
Takvim / 320
Tevârih ve Vukuat-ı Meşhure / 332
Diyarbekir Valileri / 336
Vilayetlerdeki Valiler / 342
Erkân ve Memurîn-i Vilayet / 343
Mahkemeler / 347
Maarif İdaresi / 348
Daire-i Belediye / 351
Jandarma Alayı / 352
Erkân-ı Harbiye Dairesi / 355
Merkez Sancağı / 365
Mardin Sancağı / 375
Maden Sancağı / 387
Vilayet Ahalisinden Rütbe Sahibi Kişiler / 395
Diyarbekir Vilayeti Coğrafyası / 398
Dağlar / 398
Nehirler / 398
Memleha / 399
Madenler / 399
Vilayetin İklimi / 399
Meralar ve Hayvanat / 400
Aded-i Nüfus / 400
Aşâir / 400
Turuk / 401
Ziraat / 402
Sanayi ve Ticaret / 402
Varidât ve Masârifât-ı Umumiye Cedveli / 404
Mesafe Cedveli / 405
Mahsulata Dair İstatistikî Cedvel / 410
Harita ve Resimler / 419
SUNUŞ
İnsanoğlunun birtakım sebepler sonucunda yerleşik hayata geçmesi, tarımı öğrenmesi ve zaman içinde yapıp ettiklerini kayıt altına ahr hale gelmesi, onun medeniyet tarihinde vu-kubulmuş en önemli sıçrama noktalarından biridir. Bu açıdan bakıldığında yerleşik mekanlar üzerinde kurulan medeniyetlerin “yazı” ile irtibatlandırılması boşuna değildir. İktisadi hayatın temel faaliyeti olan üretim, sosyal hayatın tanzimi, idari yapıda meydana gelen değişiklikler ve geleceğe ilişkin atılan bütün adımlar sosyal ve iktisadi hayatın iyi tanzim edilmiş dökümü sayesinde mümkün olabilmektedir. Genel kültürel hayat şifahi (sözlü) bir karakter arzetse bile, bütün büyük medeniyetlerde ve imparatorluklarda devlet ve toplum işleri yazılı belgelerle kayıt altına alınmıştır.
Biz bu bölgede yaşayan insanlar da, tarihte büyük medeniyetler, asırlar boyu ayakta duran devletler kurduk. Üç kıta üzerinde; Kuzey Afrika’dan Balkanlar’a kadar hala geçmiş medeniyetimizin müşahhas izleri var. Bir imparatorluğu diğer küçük devletçiklerden veya kabile hayatından ayıran en önemli özelliği onun çok yönlü karmaşık yapısıdır. İdareden iktisada, sosyal hayattan hukuka, edebiyattan diğer güzel sanatlara kadar bütün büyük devletler, görünür karmaşıklığın gerisinde belli bir uyum, düzen ve ahenk kurarlar. Aksi halde hiçbir devlet sadece kılıç kuvveti veya zorbalıkla uzun asırlar ayakta duramaz.
Çoğu zaman geçmiş medeniyetimizin hiçbir bilgi temeline dayanmadığı, herşeyin şifahi olarak yürütüldüğü yönünde yaygın bir kanaat var. Hatta bazılarına göre bütçe kavramı dahi yoktu. Bunun hiçbir tarihi gerçekliğe dayanmadığı açıktır. Nitekim geçmişle ilgili araştırmalar derinleşip yaygınlaştıkça OsmanlI’nın üç kıta üzerinde yayılan siyasi, iktisadi ve idari organizasyonunun belli bir perspektif ve hatta tam merkezi olmayan bir planlama temeline dayandığı görülür. Savaşlar, merkezi kararlar, hukuki davalar, arazi ölçümleri, planlar sürekli kayıt altına alınmakta ve arşivlenmektedir.
Salnâmeler işte bu bağlamda hazırlanmış önemli tarihi yazılı belgelerdir. Salnâme, farsça bir terkip olup “yıllık/senelik” tutanak demektir ve Ruznameler’den çok daha geniş kapsamlıdırlar. Bir yıl içinde bir coğrafi veya idari bölgenin, şehir veya başka özelliklere sahip bir yerleşme biriminin genel dökümü Salnâme adı verilen defterlere kaydedilir; yetkili organlar ve şahıslar tarafından tetkik edilir ve eldeki maddi ve sosyal veriler ışığında bir sonraki sene için gerekli tedbirler alınırdı.
Geçmişle ilgili sağlıklı bir bilgiye ve doğru bir fikre sahip olabilmek için bu kayıtların gün yüzüne çıkarılması, araştırmacıların ve bilim adamlarının istifadesine sunulması gerekir. Çünkü tarihte olduğu gibi devlet idaresinde de bir süreklilik vardır.
Bizim, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi olarak basımına karar verdiğimiz Diyarbakır Sal-nâmesi (Salnâme-i Diyarbekir) de kendi alanında son derece önemli, zengin ve açıklayıcı bilgilere sahip bir tarihi hazine hükmündedir. Sadece Diyarbakır iliyle sınırlı olmayıp çevre il ve ilçelerin de topografik, demografik, iktisadi, ticari, sosyal, siyasi, hukuki ve kültürel tarihi hakkında önemli ve sağlıklı bilgiler ihtiva etmektedir. Bir yerel yönetim birimi olarak Belediye’nin böyle bir teşebbüse önayak olmasının amacı, bugüne ve geleceğe ışık tutmak ve bundan sonraki adımların daha sağlam atılmasına yardımcı olmaktır. Diğer kültürel faaliyetlerimiz yanında bu Salnâme’yi yayınlamakla önemli ve faydalı bir hizmet yaptığımıza inanıyoruz.
Doç. Dr. Ahmet Bilgin
Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkam
Önsöz
Salnâme, bir sene zarfında meydana gelen olayları, gelişmeleri tesbit etmek için hazırlanan eserlere verilen addır. Salnâme kelimesi, Farsça “yıl” anlamındaki “sâl” kelimesi ile “mektup, kitap” anlamına gelen “nâme” kelimelerinden terkip edilmiş olup Türkçe karşılığı “yıllık”tır. Salnâmeler, devlet tarafından resmî olarak yayınlandığı gibi, özel kuruluşlarca da neşredilmiştir.
Osmanlı Devleti’nde ilk resmî salnâme, 1847 yılında Sadrazam Reşid Paşa tarafından hazırlattırıldı. Sözkonusu salnâme, Hayrullah Efendi, Ahmet Vefik Paşa ve Ahmed Cevdet Pa-şa’nın müşterek çalışmaları ile neşredildi. Birkaç yıl sonra bu iş için Meclis-i Maarif Başkâtibi Behçet Efendi ile Meclis azalarından Rüştü Bey görevlendirildi. Daha sonra bu görev bir irade-i seniyye ile Maarif Nezâreti Mektubî Kalemi Heyeti’ne, 1888 yılından itibaren de Memurîn-i Mülkiye Komisyomı’na bağlı Sicill-i Ahvâl İdaresi’ne havale edildi ve resmî salnâmeler, Osmanlı Devleti’nin yıkılışına kadar bu idare tarafından hazırlandı. Vilayetler için hazırlanan salnâmelerin ilki, 1283 (1866) tarihinde Trabzon’da neşredildi. Ancak Şemseddin Sami’nin Kamusu ’l-A ’lâm ‘da verdiği bilgiye göre, daha önce Halep Vilayeti Mektupçusu İbrahim Halet Bey, Fihrist-i Vilayeti-i Haleb adı ile ilk salnâmeyi tertip etmiş ve içindeki istatistik! ve İktisadî bilgilerden dolayı Bâbiâli’nin dikkatini çekmesi üzerine bütün vilayetlere bu salnâmeden birer nüsha gönderilerek, aynı tarzda salnâmeler tertip edilmesi emredilmiştir.
Osmanlı Devleti XIX. yüzyılda İdarî, askerî ve İktisadî açıdan büyük bir çöküntünün içerisinde bulunmaktaydı. Çöküşün önüne geçmenin yollarını arayan devlet ricali, devleti dış tehditlere karşı savunmak için yoğun önlemler alırken, ülkeyi imar etmek ve sefalet içerisinde bulunan halkın ekonomik refah seviyesini yükseltmek için projeler hazırlayarak, bunları gerçekleştirmek konusunda da yoğun çalışmalar başlattılar.
Bu çerçevede, Osmanlı Devleti’nin sahip olduğu topraklarda bulunan zenginlik ve imkânları tesbit etmek için bütün vilayetlerde çalışmalar başlatıldı. Vilayet dahilinde bulunan tabiî kaynaklar, ziraat, hayvancılık, üretim, nüfus, hizmet birimlerinin durumu, okullar, hastaneler, yollar, ormanlar vb. hiçbir konu ihmal edilmeden tesbit edilen bilgiler yayınlanan vilayet salnâmelerinde bir araya getirildi.
Vilayet salnâmeleri her yıl yeniden yayınlanarak, ait olduğu vilayette bir sene zarfında meydana gelen gelişme ve değişikliklerin izlenmesi mümkün hale geldi. Bu şekilde Ye-men’den Kafkaslar’a, Kafkaslar’dan Balkanlar’a kadar ülkenin içinde bulunduğu durum bütün ayrıntılarıyla tesbit edildi.
Diyarbakır vilayeti için hazırlanan ve 1286-1323 (1869-1905) yıllarını içine alan 20 adet sal-nâmede, vilayetin coğrafî durumu, siyasî olaylar, ekonomi, sağlık, kültür, folklor gibi sosyal hayatın bütün yönlerini ilgilendiren konularda teferruatlı bilgiler verilmektedir.
Salnâmelerde verilen bilgilerin ışığında, ziraattan hayvancılığa, imar faaliyetlerinden eğitime bölgenin ekonomik ve sosyal haritasını çıkarmak mümkündür. Vilayet dahilinde mevcut yol ve köprülerin durumu hakkında bilgiler verilirken, yapılan iyileştirme ve yeni yatırımlar da ayrıntılarıyla işlenmektedir. Her yıllıkta, ziraî ve sınaî mahsullerin çeşitleri ve miktarlarının cetveller halinde dökümleri yapılmaktadır. Ayrıca, eğitim kurumlan ile öğrenci sayıları ayrıntılı bir şekilde gözler önüne serilmektedir.
Diyarbakır Salnamelerinin muhtevalarını şu başlıklar altında özetlemek mümkündür:
Takvim, kronoloji (Hz. Adem’den yayınlandığı tarihe kadar); Osmanlı padişahlarının kısa biyografileri; devlet görevlilerinin elkabi; valiler, il meclisi üyeleri, devlet daireleri ve bu dairelerin yöneticileri, belediye başkanları ve belediye meclisi üyeleri; vilayete bağlı kaza
ve nahiyeler ile bu kaza ve nahiyelerde bulunan askerî ve mülkî erkân; vilayette bulunan ordu birliklerinin durumu; arkeolojik kalıntılar ve tarihî eserler, türbeler ve bunların durumları hakkında genel bilgiler; resmî daire, okul, mescid, evliya kabirleri, tekke, kilise, köprü, kahve vb. yerlerin sayıları (cetveller halinde); vilayetin tarihî ve coğrafî konumu; akarsular, göller, madenler, maden suları, ormanlar, genel gelirler ve giderler, ticaret, dokumacılık, hayvancılık, ziraî durum bağ ve bahçeler; devlet dairelerinin bütçeleri, gelir ve giderleri (cetveller halinde); genel nüfus: müslüman, gayr-i müslim (vilayet merkezi ve bütün kazalar)...
Diyarbakır Salnameleri’nden okuyucunun rahat bir şekilde istifade edebilmesi için, hazırlanış safhasında takip edilen usul ve hareket noktası şu esaslardan meydana gelmiştir:
a) Geçmişte ve günümüzde sıkça kullanılan “Türkçe kelimeler”, günümüz aksânıyla yazılmıştır. Sözgelimi; edüp: edip, oldığr. olduğu, kangr. hangi, içün: için gibi...
b) Geçmişte ve günümüzde sıkça kullanılan “Arapça ve Farsça kelimeler”de yoğun bir transkripsiyon yapılmayarak, günümüzde kullanıldığı şekliyle yazılıp zorunlu uzatmalar belirtilmiştir. Örneğin, hey’et: heyet, ma‘den: maden, pençşenbih: perşembe, yigirmi: yirmi vb.
c) Geçmişte kullanılan, günümüzde ise kullanımdan düşen kelimelerde tam transkribe uygulanmıştır. Mesela, ta'rîb, ma'âdin, Teşrîn-i Sânî, Nâfi‘a vb.
d) Salnâmelerde mükerrer olan kronoloji, padişah isimleri, evliya kabirleri, geçmiş dönemlerle ilgili tarih ve coğrafya bilgileri gibi sene içinde değişiklik göstermeyen konulara yer verilmemiştir. Mümkün olduğu ölçülerde tekrardan kaçınılmıştır.
Diyarbakır Sâlnâmeleri’nin yayınlanmasının kültürümüz için büyük yararlar getireceği şüphesizdir. Burada, eserin basım-yayınının gerçekleşmesi konusundaki kararından dolayı Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Doç. Dr. Ahmet Bilgin Bey’e; trankrip-siyon konusunda gösterdiği ilmi ve titiz çalışmasından ötürü Osmanlı Arşivi Personeli Dr. Ahmet Zeki İzgöer’e, Redaksiyon konusundaki başarılı hizmetlerinden dolayı araştırmacı-yazar Sıbğatullah Kaya’ya; bölgedeki yer isimlerinin doğru okunuşu konusundaki değerli katkıları sebebiyle M. Zeki Bilgin Hocaefendi’ye ve yayımı üstlenen Sina Ajans’a takdir ve teşekkürlerimizi sunar, eserin faydalı olmasını dileriz.
Ömer Tellioğlu
Defa 17
Salname-i Diyarbekir
Sene
Sene-i Hicriye 1318 / Sene-i Rumiye 1316
[1900-1901]
Mukaddime
Asr-ı celîl-i mehasîn-delil-i mülûkâneleri terakkiyât-ı maddiye ve maneviye-i İslâmiye ve Osmaniye’nin cilvegâh-ı zuhûru olmakla me’ser-i ulviye-i şehin-şahîleri tevârîh-i milliyemizin en parlak sahâifini teşkil eden padişah-ı fâ-rûk-câh ve şehriyâr-ı âlem-penâh, halife-i Resul-i Ekrem, metbû‘-ı mukaddes ve mufahham veli-nimet-i bî-minnet-i a'zam şevketlü kudretlü es-Sultan İbnü’s-Sultan es-Sultan el-Gazi Abdülhamid Han-ı Sânî efendimiz hazretlerinin sâ-ye-i maarif-vâye-i cenâb-ı zıllullahîlerinde Diyarbekir vilayetinin resmî gazetesi muntazaman sâha-ârâ-yı intişâr olmakta bulunduğu gibi meymenet-efzâ-yı hulûl olan Bin Üç Yüz On Sekizinci Sene-i Hicriyesi Sâlnâmesi dahi on yedinci defa olmak ve sinîn-i sâbıkada neşrolunan nüshalardan daha ziyade malumat-ı müfîdeyi hâvi bulunmak üzere bi’t-tertib tab‘ ve neşrolundu.
Hemen cenab-ı Hallâk-ı bî-zevâl ve âferînende-i mâh u sâl, zıll-ı akdesi ve Resul-i Ekrem’inin halife-i mukaddesi olan padişah-ı hamîdi’l-hisâl ve şehriyâr-ı ferah-fâl padişahımız efendimiz hazretlerini ilâ-kıyâmi’s-sâ‘a bi’l-izzi ve’l-âfiye dîhîm-ârâ-yı şevket ve iclâl buyursun. Amin, bi-hürmet-i seyyidi’l-mürselîn.
Sene-i Arabiyye 1318 / Sene-i Maliye 1316
Ömer Tellioğlu
Diyarbakır Salnâmeleri - V
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Yayınları
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Yayın No: 14
Salnâme-i Diyarbekir
Beşinci cilt, 1286-1323 (1869-1905)
Osmanlı Devletî’nîn Kuruluşunun 700. Yılı Anısına
Yayın Yönetmeni
Ömer Tellioğlu
Yayın Kurulu
Ömer Tellioğlu
Dr. Ahmet Zeki İzgöer
Sıbğatullah Kaya
Hazırlayan
Dr. Ahmet Zeki İzgöer
Redaksiyon
Sıbğatullah KAYA
Tashih
Ali Kaya
Ofset Hazırlık - Film Çıkış
Sina Ltd. Şti.
Baskı
Acar Matbaası
İstanbul 1999